21~ Tehlike

6K 756 389
                                    

Lütfen beğenip yorum yapmayı unutmayın. İyi okumalar!

21. Bölüm

Bölüm şarkısı: Zendaya- Butterflies (Türkçe Çeviri)

Milyonlarca liraya mal olduğundan emin olduğum spor arabanın koltuğunda diken üstünde otururken, sıkıntı dolu bir nefes verip arabayı süren Jungkook'a döndüm. Ona bu şekilde seslenmek hala garip hissettirse de alışmaya çalışıyordum. Arkadaş olduğum birine resmi şekilde seslenemezdim sonuçta değil mi?

" Bana amacını ne zaman anlatacaksın? Şu an Jackson'ın yanına gidiyorum ve ben Hyuna'nın, yani Jackson'ın yengesinin katiliyim." Jungkook dudağının kenarıyla güldüğünde yine geçiştirileceğimi sansam da, bir şey anlatmayarak beni zor duruma soktuğunu sonunda fark etmiş olmalı ki –veya arkadaş olma kararından ötürü daha açık olmaya karar vermişti- gülümsemesini sonlandırmadan konuşmaya başladı.

" Bir şeyleri anladığını biliyorum," dedi sakin bir sesle. " Öncelikle senin tahminlerini duymak istiyorum."

Jungkook'un hiç sevmediğim özelliklerinden biri de kesinlikle buydu: Her şeyi dolaylı yollarla anlatmaya veya anlatmamaya çalışıyordu. Sürekli benim bir şeyleri anlamamı bekliyor, ben söylemediğim sürece de anlatmıyordu. Sarhoş olup, bana yaptığım cinayetlerin arkasındaki şeyleri anlattığı zaman da öncelikle benim tahminlerimi dinlemişti. Her şeyi bir çırpıda açıklamak kesinlikle onun tarzı değildi.

" Jackson'ın abisi ile Hyuna'nın evli olduğunu söyleyip, Hyuna'yı öldürmemi söylediğinden beri aklımda olan tüm tahminler çöpe gitti. Jackson'a acı çektirmek için öldürmemi istediğini düşünüyor olsam da, sen bu kadar küçük bir şey için bunca şeyi yapmamı isteyecek biri değilsin. Arkasında başka şeyler olduğundan eminim."

" Bingo!" dedi gülerken. O sırada yanan kırmızı ışık ile araba önce yavaşladı, ardından durdu. Kafasını bana doğru çevirdiğinde siyah irislerinin arkasındaki parıldayan yıldızların herhangi bir sevinç veya mutluluğa değil, aklındaki şeytanın duysa şaşıracağı planlara ait olduğundan emindim. " Tabii istediğim şeylerin arasında Jackson'ın acı çekmesi de vardı fakat hiçbir şey bununla sınırlı değil." Yanan yeşil ışık ile tekrar önüne dönüp arabayı çalıştırdığında içimdeki heyecanı yansıtmamak için çaba harcadığım düz surat ifademle ona bakmaya devam ettim.

" Artık açıklayacak mısın yoksa benim meraktan çıldırmamı görmekten zevk aldığın için ağzında gevelemeye devam mı edeceksin?" Bu cesaretli sözlerim kesinlikle arkadaşlık teklifinden kaynaklanan bir samimiyete bağlı değildi. Jungkook'u terslemek veya kötü sözler söylemek ilgi alanıma girdiği için hiçbir çekingenliğim yoktu kaba konuşmaya karşı. O benim patronumken de –gerçi hala patronumdu- onu sürekli tersliyor veya meydan okuyordum. Tabii bunların sonunda bana sürekli tahrik olduğunu söylüyordu fakat Jungkook'a o kadar güvenmiyordum ki, tahrik olmaktan kastının beni öldürmek veya işten kovmak için tahrik olmasına bile bağlayabilirdim.

Jungkook'un dudaklarından samimiyetsiz fakat içinde bir sürü sinsi düşüncenin yattığını düşünmeme neden olan bir kıkırtı çıktığında gözlerim kısıldı. Gerçekten de şeytanın Jungkook'un zihninden geçenleri gördüğünde dehşete uğradığından emindim.

" Aslında yaptığım şey fazlasıyla riskli bir kumardı," dediğinde sonunda anlatacağı için heyecanlandım fakat sabit ifademi bozmadım. " Bu birkaç aylık sürede Jackson'ın sana olan güvenin hangi boyuta ulaştığını bilmek istiyordum."

" Peki ya cevabını aldın mı?" Jungkook direksiyonu sağa doğru çevirirken bana kısa bir bakış attı fakat hızla tekrar önüne döndü.

" Hayır, daha almadım. Bunun cevabını bugün, sen alacaksın." Neyden bahsettiğini anlamadım fakat ufak arasını bozup konuştuğu için sessiz kalıp onu dikkatlice dinlemeye devam ettim. " Hyuna'nın benden yardım isteme sebebinin arkasında senin kim olduğunu da öğrenmek yattığından eminim. Sonuçta bebeği için düşmanından yardım alacak biri değildi," dedikten sonra sesini kıstı ve alaylı bir sesle, kendi kendine konuşur gibi devam etti. "Gerçi onlarla düşman olduğumdan onların haberi yok."

Nightmare / VKookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin