40. Bölüm

10.8K 1K 182
                                        

Blaxton bana Vincent'a bir-iki gün vermemi söylemişti ama aradan beş gün geçmişti, ondan ses yoktu. Blaxton bizi yeni arabasıyla alıp Çekiç'e götürürken kulaklarımla duymasaydım artık zihnimin oyun oynadığına inanacaktım çünkü Vincent Çekiç'te bizimle buluşacağını söylemişti.

İçeri girdiğimizde hep oturduğumuz masada kalabalık gördüm, hepsi de her gün evimde olan yüzlerdi. Rose ve Maya, diğerleriyle birlikte oturmuş bekliyordu ve içiyordu. Vincent, Jamie ile arasına bir boş sandalye bırakmıştı, kolunu da boş sandalyenin üzerine atmıştı. Jamie ile arasından bir garson kız eğilmişti, yüzüne düşen bir tutam saçı tutuyor ve ikisine de bir şeyler soruyor gibi görünüyordu.

Jamie kızı dinlemiyordu ama Vincent'ın onu dinlediği aşikardı. Fakat dediklerini umursuyor gibi görünmüyordu. Bu garson kızı tanıyordum, Çekiç'e ilk geldiğim günlerde Vincent ve Blaxton bize içki yollamıştı, o içkileri getiren kişiydi. Şimdi öylesine aşağı eğilmişti ki Vincent'ın sandalyenin üstüne attığı koluna karnı veya göğüsleri değiyordu, bu kadar uzaktan emin olamıyordum.

Fakat Vincent'ın bu ufak detayı fark ettiğinden emin değildim.

Onun yakasına yapışıp beş gündür neredesin demek istiyordum ama ağzımı bile açmazdım. Blaxton ormanda onun yanına gitmişti, ona bile sormamıştım. Çünkü Vincent'a ispiyonlama, Jane seni sordu deme ihtimali vardı. Evimde yaptığımız muhabbeti anlatmazdı ama bir daha sorarsam kesin söylerdi.

Sormama sebebim bahçemde bana dediği şeydi: 'Eğer benimle değilsen özel hayatın beni zerre ilgilendirmez. Aynısı senin için de geçerli. Bu şekilde ilerleyecek. Eğer kaldırabilirsen.' demişti ve bu sözleri unutmayacaktım. Kaldırabilirdim. Bu beş günlük kaçış onun özel hayatıydı, tıpkı şu an o kızla muhabbet ediyor olması gibi.

Garsonu itekleyerek önüne geçip o boş sandalyeye oturmama nedenimdi.

Blaxton beni dürttüğünde masaya yürümeye başladım. Hector bizi işaret edince bütün gözler bize döndü, Vincent bir an baktı. Masada yer açmak için doğrulacağı, tam kolunu çekeceği sırada arkasından bir başkası yaklaştı.

Benim yapmak istediğimi yaptı.

Zara, garson kızın sırtına parmağıyla bir kere dokunup tebessüm etti. Kız doğrulunca önünden bir yılan gibi kıvrıldı ve Jamie ile Vincent'ın arasına yerleşti.

Jenn, onu görünce yanımda tıslar gibi bir ses çıkardı ama ikimiz de yürümeye devam ettik. Yer kalmadığı için Maya'nın yanına, Zara ve Vincent'ın tam karşısına geçtim.

Vincent'ın tek kaşı ben karşısına geçip ona hiç bakmadığım için kalktı. Arkasına iyice yaslandı, şimdi Zara'nın koluna değiyordu. Göz devirmemek için büyük bir çaba verdim. Bira istedim, yine onunla göz göze geldim.

Sessiz bir konuşmaydı, kelime yoktu ama ben ne düşündüğünü biliyordum. Gerçekten mi? diyordu. Beş gündür yoktu ve dediğini ciddiye alıp gerçekten ona nerede olduğunu sormayacakmış gibi oturmuştum. Beklediği onu tutup çekmem, sorgulamamdı. Ama o ne yapıyorsa aynısını yaptım.

Önündeki bardağa uzandı, bir yudum içerken Zara da kokteylini bacağına koyup arkasına yaslandı. Şimdi sanki Vincent'a sokulmuş gibi görünüyordu.

Vincent bunu fark etti mi emin değildim ama yayılmış gibi oturmayı kesti. Jenn, bakışımı yakaladığı için dudaklarını yalayarak öne eğildi. "Bahsi açılmışken... Sen ne zaman dönüyorsun Zara?"

Neyin bahsi açılmıştı? Ben mi duymamıştım, yoksa Jenn var olmayan bir konudan konuşuyorlarmış gibi mi atlamıştı?

Zara kurtlara bakmayı kesti ve tebessüm etti. "Hiç belli olmaz. Babam ve Bruce her zamanki gibi birlikte çalışıyorlar. Babam işi konusunda bana çok güvenir. Gitsem bile tekrar geri dönerim. Yani, bu iş bitene kadar."

GölgeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin