Instagram:dolunaayyz
Telefona şok olmuş bir şekilde bakıp korkuyla hemen ayağa kalkıp koşmaya başladım. Deniz koşarak bana yetişip nefes nefese sordu.
"Ne oluyor mavi."
Yutkunarak nefes almaya çalıştım."Hakan pisliği gelmiş mahallede kavga çıkmış. Çabuk emreye bir şey olmadan yetişmemiz lazım."
Deniz gözlerini kocaman açıp eliyle ağzını kapattı.
"Ne diyorsun kızım sen? çabuk hadi koşalım."Mahalleye geldiğimizde meydanda emre ile hakan pisliği konuşuyordu. Pislik herif!
Hepiniz hakan kim diyorsunuz değil mi? Alt mahallenin serserilerinden birisiydi. Silah, bıçak, uyuşturucu, hepsi vardı bu herifte.
Bizim mahallenin gençlerine uyuşturucu satmaya çalışmış emre de buna engel olmuştu. O günden beri arada gelir bize bulaşırdı. Kuzey abim ve emre de sürekli kendilerine hakim olamaz onu dayak manyağı yapardı."Oooo mahallenin cici kızı mavi de buradaymış."
Emrenin yanına gidip hakanın karşısında durdum. "Şerefsiz. Ne işin var senin burada defol git."
Sinirle ona doğru atıldığımda emre kolumdan tutup beni kendine yaslamıştı. Heyecanımı yok sayarak zorlukla yutkundum.
"Ne işin var burada? Mervelerin yanına geç."
Omuz silkip gözlerimi emreye diktim."Gitmeyeceğim."
"Aa kalbim çok kırıldı bak."
Hakanın konuşmasıyla ona döndüm.
"Sen de kalp diye bir şey var mı ki."
Piç sırıtmasını yapıp göz kırpınca tiksintiyle ona baktım. Bu adamın her hali bana itici geliyordu!
"Var. Hatta böyle mavi diye isimli birisine kafayı takmış.""Ne diyorsun lan sen şerefsiz!"
Emre aniden kükreyek hakanın üzerine atılayacakken ellerimi göğsüne koyup gitmesine engel oldum. Korkarak sadece ikimizin duyucağı bir şekilde fısıldadım.
"Ne olur, ne olur bak yapma. Hapise girmeye değer mi bir pislik için. Lütfen emre."
Dediğim şeyle donup kalırken benim de yavaş yavaş gözlerim açılmaya başlamıştı. Ne dedim lan ben az önce. Emre mi dedim?"Hakan defol git şurdan."
Kuzey abimin sesiyle düşüncelerimden sıyrıldım.
"Yine geleceğim. Ama bu sefer elim boş olmayacak emre!"
Hakan geri geri giderek bunları söylerken emre bunları duymuyormuşcasına sessizce gözlerime bakmaya devam etti.Gözlerim üzerini süzdüğünde yakışıklılığına bir kere daha hayran kalmıştım. Siyah kot pantolon giymiş üzerine ise siyah boğazlı badi tercih etmişti. Terlediği için saçları sırılsıklam olmuştu. Patlayan kaşına bakıp dudaklarımı büzdüm. Donuk ifadesinden kurtulup yüzünde ki minik tebessümle bana baktı.
"Ne dedin sen?"
Gözlerimi kaçırıp telaşla yere baktım.
"Hiç, hiçbir şey demedim ben."Bizimkilerin yanına gidecektim ki merveler bizim yanımıza gelmişti.
"Ya siz manyak mısınız! Ne diye girdiniz birbirinize? Abi ya şu kaşının haline bak, hele sen ege dudağın patlamış! Kuzey abi seninde kaşın patlamış allahım sabır ver."
Mervenin telaşla söylenmelerini dinlerken oflayarak gözlerimi devirdim."Bir sus be. Hem bir de onlara bak zor gittiler lan." Ege ortalığı sakinleştirmek için bunları söylerken deniz kaşlarını çatıp egeye baktı.
"Sus ege! Şu haline bak gel dudağını temizliyim." Ege heyecanla gülümseyip başını salladı
"Tamam"Kuzey abi şuan kendi derdinde olduğu için çok şükür anlamamıştı. Deniz egenin yarasını temizlerken merve de elindeki acil çantasından batikon ile pamuğu bana verdi.
"Kuzum sen de abimin kaşını hallet, ben de kuzey abiminkini yapayım."
Başımı onarlarcasına sallayıp emreye döndüm.
"Otur şurayada kaşını temizliyim."
Sırıtıp tabureye otururken yanına gidip ona döndüm. Çenesinden tutup bana dönmesini sağladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gecenin Ay'ı/mahalle klasiği ~tamamlandı~
ChickLitSen benim gecemde parlayan ay'ımsın. Sen benim gecemde parlayan ay'ım ol. Ben milyarlarca yıldızdan vazgeçeyim.