33.bölüm

10.9K 597 55
                                    

Instagram:dolunaayyz

Ne dedi o az önce? Ben rüyada mıyım evlenelim mi dedi o? Öyle mi dedi? Elinde yüzükle karşımda diz çökmüş bir şekilde hâlâ dururken konuşmaya devam etti.
"Hemen hayır deme güzelim. Ben sadece sözlü kalalım diyorum, bir süre sonra sen istediğinde evleniriz. Ama sözlüm ol, mahallede elinden tutup gezdirebilmek, senle dolaşmak istiyorum. Kaçak göçek değil."

"Evet!"
Beklentiyle bakan ifadesi değişip yerine güzel gamzeli sırıtması almıştı parmağıma yüzüğü taktı. Kucağına alıp bir anda döndürmesiyle sahili şen kahkahalarımız doldurmuştu.
"Allah be! Dünyalar benim oldu! Seni seviyorum!" Dediği şeylerle kahkaha atıp ben de bağırmaya başladım.

"Seni çok seviyorum emre karahan!"
Dudaklarını dudaklarıyla buluşturduğunda mutlulukla karşılık verdim.
Böyle bir teklifi beklemiyordum ama asla pişman olmayacaktım. O benim ilkimdi ve sonum olacaktı.

Geri çekildiğimizde birbirimize sarılı bir şekilde duruyorduk.
"Burası çok güzel olmuş yani harika. Ne ara yaptınız bunca şeyi?"
Sahteden kızgınlıkla ona bakarken elimden tutup beni minderlere oturttu.
"Aslında senin evet demeni bekliyordum, yani annemlerle konuşmamıza tamam dediğin zamanı sen de öyle diyince planımı gerçekleştirdim."

"Yani belli bir şeydi öyle mi?"
Başını olumlu anlamda sallayıp saçlarımı okşamaya başladı.
"Yüzük çok yakıştı, parmağından hiç bu yüzüğü çıkarma. Bugün herkes bizi öğrenecek." Dedikleriyle gülümserken parmağımda ki muhteşem yüzüğe baktım. Çok güzeldi.
"Neden bu kadar masraf ettin sevgilim ne gerek vardı?"

Belimde ki ellerini sıkılaştırıp anlımı bir buse kondurdu.
"Sana değer güzelim."

"Peki kuzey abim biliyor mu?"
Dediğim şey komiğine gitmiş olacak ki kıkırdadı. "Biraz zor oldu ama ikna ettim. Benim bacım küçük daha diyip yas tuttu. Allahın izniyle bu akşam herşeyi konuşup halledeceğiz." Heyecanla dudaklarıma işkence ederken emreye cevap verdim.
"Ay sanırım heyecanlandım ben, melek teyze ve vural amca biliyor yani öyle mi? Of ben nasıl bakacağım yüzlerine" Ellerimle kızarmış yüzümü kapattım.

"Utanma meleğim niye utanasın biz kötü bir şey yapmadık sonuçta."

Bakalım akşam neler olacak.

Akşam olmuştu ve melek teyze bizi evine çağırmıştı.
Çok utanıyordum, deniz yarım saattir hazırlanmam için başımın etini yemişti.
"Ay yeter artık deniz çok utanıyorum ya gitmek istemiyorum işte zorlama."
Elinde ki elbiseleri yatağa bakırakıp elleri belinde karşıma dikildi.
Başlıyoruz gençler.

"Senin kafanı kırarım onunla da yetinmez şu gereksiz yere o kadar para saydığın makyaj malzemelerini gözünün önünde kırarım sonrada çöpe atarım o çok sevdiğin ve bizden sır gibi sakladığın o elbiseyi de hangi deliğe soktuysan bulur onu da keserim şimdi çabuk hazırlan seni döverim!"
Bunları tek nefeste söylerken yorulmuyor mu bu kız cidden?

"Öncelikle nefes al denizciğim ve dışarı çıkarsan giyineceğim tamam, hiç çeneni çekemem. Bu arada elin yabancısına gitmiyorum elbise niye giyeyim? Hadi yürü git odamdan."
Kapıyı yüzüne kapattığımda dışarda bana sövdüğüne emindim ama napıyım yani?
Neneme haberi vermiştim ve çok sevinmişti.
Yarın buraya geliyordu. Çok özledim tontişimi.

Daha çok bekletmemek açısından göbeği açık siyah beyaz şeritleri olan eşofman takımımı üzerime geçirip saçlarımı tepeden topladım, işte hazırdım.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Gecenin Ay'ı/mahalle klasiği ~tamamlandı~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin