Gecenin Ay'ı/mahalle klasiği ~tamamlandı~

19.bölüm

Instagram:dolunaayyz

Emre ile yaptığımız proje görevinin üstünden 3 gün geçmişti ve tabiki de emre işi almıştı.
Şuanda ki durumumuz ise ege dışarda, emre işte, merveyle ben mutfakta yemek yapıyorduk.
Ocağın altını kapatıp merveye dönüm.
"Kızım resmen ev hanımlığına geçiş yaptık be şu halimize bak bize azcık enerji lazım enerji."

Merve düşünüyormuş gibi yaptıktan sonra sinsice gülüp bana baktı.
"Ben diyorum ki şimdi biz evde tekiz bayadır da yapmıyoruz, hani diyorum, yapalım mı bir enerji atalım mı?"
İlk anlamadan ona bakarken sonradan aklıma dank eden şeyle sırıtıp başımı olumlu anlamda salladım. "Çabuk ses sistemlerini kur giyinip geliyorum çatıya."
Bir şey demesini beklemeden direk mervişin odasına girip üzerimi değiştirdim.

Bu arada artık daha çok çatlamayın size de söyleyeyim merve ile çok güzel dans ederdik. Bir ara dans kursuna gitmiştik abimlerden gizlice, onlar yokken böyle stres atmak için dans ederdik. Şuanda da tam ihtiyacımız olan buydu sanırım.
Terasa gittiğimde merve hazır bir şekilde beni bekliyordu.

"Başlat bakalım."

(Merve ile mavinin dansı)

Dansımız bittiğinde birbirimize bakıp kahkaha atmaya başladık ellerimizi kaldırıp beşlik çaktık.
"Aşırı rahatladım!"

"Baya iyi!"
Biz böyle gülerken kapıdan gelen alkış sesiyle korkarak oraya döndük. Emre ile ege bizi alkışlıyordu.
Böyle bir tepki kesinlikle beklemediğimizden olsa gerek şaşkınlıkla onlara bakıyorduk merveye doğru eğilip. "Merve bunlar ne zaman geldi kızım, şşş iyi mi bunlar?"

Emrenin beni o hareketleri yaparken görmesi utanmama neden olmuştu.
Emre bize doğru yürüyüp kollarını göğsünün üstünde bağladı.
"Güzel dans ediyorsunuz ve en başından beri buradaydık sesten dolayı geldiğimizi duymadınız heralde."
Ege yanımza gelip kollarının birisini merveye birini bana doladı.

"Kızım efsane dans ettiniz he. Lan elin herifinin yanlarında da böyle dans etmediniz değil mi? Hem siz nasıl bu kadar güzel dans ettiniz lan paçozlar."

Yüzümü buruşturup kolunu ittim.
"Of ne çok konuşuyorsun be, merveyle bir ara dans kursuna gitmiştik öyle yani hoşgeldiniz bu arada."
Emre başıyla onaylayıp "Hoşbulduk yalnız ben çok açım ne var yemekte?" Dedi. İster istemez gülmüştüm bu dediğine.
"Mercimek çorbası, fırında izmir köfte, pilav, salata, menümüz bu şekil ama önce ellerini yıka dışardan geldin üzerinide değiştir öyle otururuz sofraya."

Bir an dediklerimi düşündüğümde donup kaldım.
Evli çift gibi geldik bir an gözüme. Egenin merveye fısıltıyla söylediği şeyi duymuştum.
"Oğlum bunlar evli çift gibi şu hallerine bak."
Onu takmayıp emreye baktığımda bana bakıp gülmüştü.
"Tamam o zaman ben üzerimi felan değiştireyim."

                                    
Yemeklerimizi yemiş çaylarımızı içiyorduk.
Mervenin dedikleri aklımı çok karıştırmıştı.
"Evli gibisiniz ne güzel mavi. Farkında değil misin abim sana karşı boş değil. Fotoğrafta da gördün seni nasıl sıkı sıkı sarmış hiç bırakmak istemiyormuş gibi."

Böyle şeyler söylemişti. Ama buna imkan veremiyordum nedense, kendimi umutlandırmak istemiyordum. Çünkü sonradan büyük hayal kırıklığı ile sonuçlana bilirdi.