35.bölüm

9.8K 479 50
                                    

Instagram:dolunaayyz

Vay be ne ara 8k olduk cidden çok duygulandım iyi ki varsınız♥️

"Oh ohhh yandan sağdan soldan kıvır!"
Şuan ne mi yapıyorduk? Deniz ve merve ile mervişlerin terasta kızlar gecesi yapıp göbek atıyorduk.
Mahallede ki olayın üzerinden bir hafta geçmişti ve herkes emrenin uyarısından sonra bir daha dedikodumuzu yapamamıştı.

Karşılıklı roman havası oynarken yorgunlukla kendimi koltuklara attım.
"Ay yeter 1 saattir kesintisiz oynuyoruz cidden bacaklarım koptu." Merve bana yüzünü buruşturarak bakıp konuştu.
"Kızım senin için geçmiş için, bak bize ne kadar enerjiğiz değil mi kız küçük yengem?"
Mervenin dediğine kahkaha atarken deniz de bana katılmıştı.
"Haklısın mervişim eltimin içi geçmiş."
Deniz ile merve popişlerini birbirine tokuşturup kahkaha attı.

Çok şanslıydım, cidden o kadar güzel bir ailem vardı ki umarım hiç ayrılmazdık.
Elimde ki yüzüğe bakıp gülümsedim. Sanki bu yüzük emreyi hep yanımdaymış gibi hissettiriyordu.
Kızların kendilerini yanıma atmasıyla düşüncelerimden sıyrıldım.
"Ay çok yoruldum!"

"Al benden de o kadar." Dalga geçme sırası bendeydi.
Kaşlarımı havaya kaldırıp keyifle sırıttım.
"Az önce siz demiyor muydunuz lan bana için geçmiş diye."

Omuz silkmekle yetinip başka konuya geçiş yaptılar.
"Yalnız baya iyiydi." Bir anda birbirimize bakıp kahkahalara boğulmuştuk. Kapıdan gelen sesle bakışlarımız oraya döndü. Kuzey abim, ege ve emre kafalarını uzatmış bize bakıyordu.
"Gelsenize niye orada duruyorsunuz?"
Bunu söylememi bekliyormuşcasına adeta içeriye atladılar. Emre hemen yanımda ki yerini alıp kolunu boynuma doladı.

"Nasılmış benim güzel nişanlım."
Gülen gözler ile ona baktım.
"İyiyim sevgilim sen nasılsın."
Anlını anlıma yaslayıp konuştu.
"Seni gördüm ya günüm aydınlandı, gülüşün beni benden alıyor, hele de gülünce kısılan o gözlerin, beni mahvediyorsun."
Tam şurda ölebilirdim işte. Utançla gözlerimi başka yöne çevirdim.
Allahtan bizimkiler kendi halinde takılıyordu.
"Deme işte şöyle şeyler milletin içinde."
Nefesini boynuma verip köprücük kemiğimin üzerine minik buseler kondurup sinsi bir şekilde fısıldadı.

"Hm niye etkileniyor musun yoksa?"
Zar zor yutkunup nefes aldım.
"Ne alakası var ya."
Eğlenerek güldüğünü duymuştum. Dediği cümleyle suratım patlıcana döndüğüne emindim.
"Geçenki geceliği yine giysene tadını çıkaramadım."
Hırsla karın boluğuna kolumu geçirdim.
"Arsız adam sus! Birisi duyacak şimdi."
Kahkaha atıp belime ellerini yerleştirip okşamaya başladı.
"Duysunlar umrumda mı?"
yok yok delirdi iyice.

"Rahat dur emre yoksa bir daha nah benimle aynı yatakta yatarsın."
Dediğim şey üzerine keyifli hali gitmiş yerine kaşları çatık emre gelmişti, gülme sırası bendeydi.
"Sen beni tehdit mi ediyorsun?"
Keyifle sırıtıp başımı salladım.
"Evet." Gözlerini masumca kırpıştırıp bana baktı.

"Etmeseydin keşke ya."

Merveden

Kalbimde ki ağrı yine kendini belli ediyordu. Gerçi ne zaman belli etmemişti ki? Sevmemem gereken bir adamı seviyordum. İmkansıza koşuyordum.
Ve kimse dur demiyordu, tutamıyordu, imkansıza gitmekten kurtulamıyordum.
Kuzey aral kalbimin sahibi, sevdiğim, aşık olduğum adam. Bu bir yıl içinde hislerimi anlamıştım. Yollarca dibinde durduğum adama aşık olmuştum.

Ve çıkmaza sürükleniyordum. Sonu acı ve göz yaşlarıyla dolu bir çıkmaz.

Terasta hep beraber otururken benim gözlerim kuzeyin üzerindeydi. Kuzey bana anlayamadığım bir şekilde bakıyordu.
Omzuma vurulduğunda kendime geldim. Dönüp baktığımda ege gülerek bana bakıyordu. Kaşlarımı çatıp suratına bir tane tokat geçirdim.
"Mal ne vuruyosun!"
Ani çıkışımla şaşırarak bana baktılar. Ege eli yanağında şokla bana bakıyordu.

Gecenin Ay'ı/mahalle klasiği ~tamamlandı~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin