Nodo Ciegos || chanbaek

veintisiete

BBH

"Görsellerle de sunmuş olduğumuz bu proje tam dört yıldır çizilmeyi beklemektedir. CEO Kim, CEO Seong ve kısa bir süre önce hisselerini diğer iki ortakla paylaştıran eski CEO Yang ile birlikte yurtdışı mimarlarıyla iyi bir anlaşma yaptığımızı düşünüyorum. Şirketimizin sözcüsü olarak kısa bir süre sonra temeli atılacak olan bu projeyi hayata geçirmemizde yardımcı olan ve halkımıza daha iyi imkanlar sunan Byun Baekhyun'a teşekkür ederim. Buyrun. İmzanızı atabilirsiniz."

Oldukça sıkıcı fakat bir o kadar heyecanlı geçen toplantının ortasında içimi basan kötü hisler yüzünden kendimi ele vermek üzereyken sonunda sonlandığını duyuyorum. Toplantı boyunca ilgisini çektiğim basının sorularını yanıtlıyor ve projeyi çizerken zorlanmadığımı anlatmaya çalışıyorum. Üstüne görsel sunumlar ve şirketin sözcüsü Bay Hong devreye giriyor. Zaten bir projenin neden bu kadar abartıldığını da anlamıyorum. Üzerine dört yıl düşünmelerini ve büyük bir yatırım yapmış olmalarını anlasam da basını işin içine sokacak kadar büyütmelerini şaşkınlıkla karşılıyorum doğrusu. 

Bir toplantı nasıl bu kadar sıkıcı olabilir diye düşünürken elime tutuşturulan kalem sayesinde kendimi toparlıyorum. "Şuraya atacaksınız Bay Byun." Toplantı boyunca asistanlığımı yapan genç kadın diğer elimi kavrayıp imzayı atacağım yeri gösterdiğinde gülümseyerek teşekkür mırıldanıyor ve derin bir nefes veriyorum. O anda bütün sesler kesiliyor. Herkesin gözü üzerimdeyken ve ben bunu en derin hislerimle hissederken ellerimin titremesi kaçınılmaz oluyor.

"Ah, biraz heyecanlandım kusura bakmayın." Titreyen ellerimi dizginleyemediğimde gülümseyerek söylüyor ve asistanımın diğer elime su bardağını sıkıştırmasına izin veriyorum. Birkaç yudum aldıktan sonra sakinleşmeyi bekliyor ve bardağı kenara koyuyorum. Aylarca uğraşıp didindiğim ve neredeyse hayatımı değiştiren bu projenin neden bende kötü hisler uyandırdığını bilmiyorum fakat bir an önce kurtulmak istediğim aşikar.

"Baekhyun dur!" Doğru noktayı bulup imzamı atacağım sırada Chanyeol'ün sesi içeride inlediğinde aniden panikliyor ve başımı yukarı kaldırıyorum. Chanyeol'ün böylesine önemli bir toplantıyı neden mahvettiğine anlam vermeye çalışarak etrafta onu ararken kulaklarım soluk soluğa çıkan nefes seslerine odaklanıyor. Bir sorun olduğunu o zaman garantiliyorum. "Seni kandırıyorlar! Sakın o projeyi imzalama!"

"Çıkarın şu adamı!" 

Hiç anlam veremediğim sözlerin Chanyeol'den çıkıp çıkmadığını sorgularken anında üzerine titreyen Bay Sung'ı şaşkınlıkla karşılıyor ve korkudan elimde titreyen kalemi bırakıyorum. "Neler oluyor?" İçimden henüz imza atmadığım için defalarca kez şükrederken Chanyeol'ün aylarca içimi kemiren kötü hislere bir yanıt olmasını diliyorum.

"Saçmalıyor! Güvenlik! Çıkarın dedim şu adamı!"

"Baekhyun sakın yapma bunu! Seni kandırıyorlar! Sakın yapma!"

Chanyeol'ün sesi git gide uzaklaşırken zorla dışarı çıkarıldığını anlıyor ve hızla ayaklanıyorum. Kaşlarım öfkeyle çatılıyor ve bu duyduklarıma bir sorumlu arıyorum. Her şey hem o kadar saçma ve anlamsız hem de çok fazla anlamlı geliyor ki karışan aklıma çare bulamıyorum.

"Bay Byun lütfen oturun. Bir yanlış anlaşılma oldu. Kandırma falan yok. Basının önünde projenizi sunduk. Sizi nasıl kandırabiliriz ki? Lütfen imzanızı atın." Bay Sung'ın aniden suçlu bir psikolojiyle yumuşaması ve beni oturtma çabası tüylerimi ürpertirken hızla kendimi geri çekiyorum. O an tek temennim Chanyeol'e bir zarar vermemeleri oluyor.

"İmza falan atmayacağım. Neler olduğunu bilmem gerek. Chanyeol'ü nereye götürdüyseniz getirin." Oldukça tok ve sert bir sesle düşüncelerimi aktardığımda toplantı boyunca sesini bir ya da iki kez duyduğum CEO Kim'in sesi yankılanıyor içeride. Sesi çok can sıkıcı çıkıyor. "Basını çıkarın. Hemen."