|⧓|XXXVI : Y A R A

7K 430 423
                                    

Suzan Hacıgarip - Ben Ölürken

No Land - Yüzerdik

Eda Baba - Beni Vur (Ahmet Kaya ya da Deniz Tekin'den de dinleyebiliriniz. Hepsi şahane söylüyor ♥)

🍋 Yeni Bölüm İçin;
🍋 Vote : 120
🍋 Yorum : 150

Nihayet gelebildim, keyifli okumalar diliyorum ve sınırları fevkalade bir hızda geçmenizi bekliyorum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Nihayet gelebildim, keyifli okumalar diliyorum ve sınırları fevkalade bir hızda geçmenizi bekliyorum.
Çünküüü, 37. bölüm de hazırda, sadece son kontroller kaldı.
Neyse, siz olayı anladınız, vote ve yorum butonlarının canına okuyalım nxnxdndlkdx🌻


Yara bandı vardı, yaraları kapatmak için. Yara bantları olmasaydı? Belki o zaman yaralarda olmazdı.

Parmaklarım Pamir'in avucuna sarılı sargı bezini tüy hafifliğinde okşarken aklımdan geçenler tam olarak bunlardı.

Kim bilir, tüm suç belki de yara bantlarına aittir? Yaralar kapanabildikleri için açılıyorlardır...

Nasıl yapabilmiştim, gözüm nasıl dönmüştü bilmiyordum. Ve beni en çok korkutan da buydu.

Bilinen durumlar için önlem almak mümkündü. Peki ya bilinmeyen durumlarda?

Aval aval neler olacağını izleyip görecektik. Ve ben bu savunmasızlıktan hiç mi hiç haz etmiyordum.

Bugün elini kesen ben, yarın belki de kendimi tavandan sallandırırdım. Ön göremediğim her durumdan, her şeyi beklerdim.

Ve, kendimden neyi bekleyeceğimi şaşmıştım. Kendimi tavandan sallandırma fikri aklıma nereden sızmıştı bilmiyordum, ama günün birinde bunu da yapabilirdim. Kendimde her şeyi yapabilme potansiyeli vardı.

Bilakis beynimdeki mantığıma giden damar tıkanmış gibiydi. Mantıksız ne varsa, orada da ben vardım bir süredir.

Bir ilacın kölesi olmuştum ve şimdi kölesi olduğum bu ilaç uğruna önüme geleni ezip geçecektim.

Bu kendim bile olsa...

Hoş, Pamir'e acımayan ben, kendime nasıl acırdım ki?

Bunları bilmem ise, bana bir fayda sağlamıyordu. Kendime engel olamıyordum. Bilincim kapanıyordu kriz anlarında.

Gözlerim hafif kanlanan sargı bezine dikilmiş durumdaydı. İçim acıyordu. Sanki kalbimde bir yara vardı ve kabuk bağlamıştı.

O kabuk dokuyu çekiştirdikçe büzülüyordu kalbim. Her kapanmak istediğinde kalbim genişleyerek yeniden açıyordu o yarayı.

Alamadığım soluklarla iyice boğulduğumu hissederken yataktan kalkıp balkona ilerledim.

NEON GECELERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin