|⧒|IV : M A Y N A

9K 706 557
                                    

Mayna: Yelken indirme. Durma, bitme, son bulma.

Colours - Lawless

Keyifli okumalar dilerimmm ~
Bomba bir son bıraktım ツ
O

y ve yorumlarınızı bekliyorum 🥀

"Babacım, babacım!" diye koşturdum babama doğru. Uzun zaman sonra eve gelmişti nihayet. Koltukta oturmuş elindeki kehribar rengi sıvıdan yudumluyordu.

Yere dizlerim üstüne çökerek, ellerimi sağ bacağına yasladım ve alttan ona bakmaya başladım. Babamı özlemiştim..

Bakışları televizyonda oynanan maçtaydı, bana bir kez olsun değmemişti. Yine de küçüktüm, toydum. "Seni özledim." diye seslendim coşkuyla.

Bardağını dudaklarına yaslayıp bir yudum daha aldı içkisinden. Hala bana bakmıyor olmasından sebep suratım asıldı. Sonra küçük aklımla, dilimin kıyılarına vuranları sesime bürüdüm. "Neden mesafeler var babacım?"

Bu sorum üzerine bakışları gözlerimi buldu. Sonra yine kaçırdı bakışlarını. Omuz silkmekten başka bir şey yapmamıştı. Ama ben susmadım. "Biliyor musun, mesafelerden nefret etmiyorum.." diye itiraf ettim.

Dudaklarından ayırdığı, kadehi kavrayan elini koltuğun kolçağına yasladı ve gözleri ekrandayken sordu. "Neden etmeyesin?" Sesi sert ve ketumdu.

Başımı dizlerine yaslarken, gözlerim bir an olsun babamın çehresinden ayrılmıyordu. "Çünkü hasretin tadı çok güzel."

Bakışları yeniden beni bulduğunda, bu sefer uzunca bakmıştı yüzüme. Sonra kafasını iki yana sallayıp kalan sıvıyı da midesine gönderdi. "Hayır. Aptal olduğun için."

O gün, mesafelerden nefret etmem gerektiğini öğrendim. Sadece beni aptal diye yaftalaması üzerine çıkarttığım ders bu olmuştu. Bilirdim çünkü, babam çok konuşmazdı. Konuşuyorsa da, o kişi ben olmuyordum.

Ama ben öğrendiğim o dersi hiçbir zaman hayatıma geçiremedim. Şimdi ailemle aramda çok fazla mesafe vardı. Ve ben mesafelerden nefret etmiyordum. Özlemin tadı çok güzeldi çünkü. Onları gördüğümde gözlerim dolabilirdi belki, ya da kalbim sızlayabilirdi.

Eskiden böyle olurdu. Babam eve ayda bir geldiğinde, onu çok özlerdim. Nereye gittiğini bilmezdik, ama gittiğinde ve geldiğinde yaşadığım hisler benim için çok değerli olmuştu her zaman.

O zaman ki 7 yaşındaki benim de, şimdi ki 21 yaşındaki benim de hazinemdi o hissiyatlar..

"Şimdi anladın mı neden onu ikna etmeni söylediğimi?" Uzay'ın sesiyle birlikte düşüncelerim toz olup karıştı boşluğa.

Afallamış bir durumda başımı aşağı yukarı kaldırdım. Beynim çalışmayı bırakmıştı sanki.. "Deneyeceğim, ama hiç sanmıyorum." dedim durgun sesimle, gözlerim hala ringe bakıyordu.

Ekin gülümseyerek hemen yanında duran Efkan'a bakıyorken, Efkan da durgun görünüyordu. Ekin tehlikeyi severdi. Şimdiye kadar Ekin hakkında emin olduğum bir şey varsa, o da hayatla lades oynamayı sonuna kadar sevdiğiydi.

NEON GECELERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin