NEON GECELER

|⧒|I : M Ü R U R

Mürur: Geçip gitme, sona erme.

Ozbi & Melek Mosso - Gittik

Zehrin boyayla şekil almış sarı rengi ve üstünde siyah çizgileri olan yırtıcı bir leopar. Sivri bembeyaz dişleri, kan kırmızısı oldukça cazip gözüken dili.

Ve gözleri..

Tıpkı bir kedi gibi olan, ama sarı irislerinin gittikçe siyaha çaldığı gözlerinin tam ortası dipsiz bir kuyu timsali simsiyah göz bebeği..

Doğrusu bu kaplanın iki gözü de aynı renkte değildi. Tıpkı benim gibi.. En sevdiğim kısım gözlerdi yaptığım resimlerde. İki farklı gözü birleştirmeyi çok seviyordum.

Bir gözü sarı renkteyken, diğer gözü maviydi. Berrak bir denizi andıran açık mavi, çokta alçakta olmayan zeminindeki açık renk kumların mavi rengini daha da açtığı deniz emsaliydi bu gözü. Göz bebeğine doğru okyanus mavisi rengine bürünüyordu. Ve ortasında yine simsiyah göz bebeği vardı.

Git gide yaklaşan siren sesleriyle, elimdeki sprey boyayı birkaç kez aşağı yukarı sallayıp kalan kısımları da boyamaya devam ettim.

Sokağın başında bekleyen Efnan koşar adımlarla üstüme gelmeye başladığında, bir diğer yandan eliyle gitmemiz gerektiğini anlatan hareketleri yapıyordu.

Ah aynasızlar..

Duvara yaptığım çizimim bittiğinde hızla alışılagelmiş bir biçimde kaplanın iki gözünün kenarından başlayarak ortaya doğru imzam olan bir normal K, bir de ters K harfini yazıp arasını iki baklava dilimi olacak şekilde boyadım.

Baklava dilimi gibi görünen, ayrıca sonsuzluk işaretine benzeyen boşluklar, kaplanın gözlerini barındırdığından birisini kahverengi diğerini mavi renkte olmuştu böylece. Bu benim imzamdı. Gözlerim gibiydi. Basitti ama bana göre anlamlıydı.

Efnan yanımda bittiğinde, ellerini diz kapaklarına yaslayıp sık sık solurken mırıldandı. "Geliyorlar. Tüymemiz lazım.."

Yerde dağınık duran boyaları hızla sırt çantamın içine tıkıştırdım ve omzuma asar asmaz Efnan'ın elini kavrayıp son sürat koşmaya başladım.

Arkamı dönme gafletinde bulunup polis arabası sokağın başında olduğunu gördüğümde, "Siktir.." diye bir mırıltı çıktı dudaklarımdan.

Hemen sağımdaki sokağa saptım. Efnan sık sık solurken biraz yavaş gelse de, adımlarıma yetişmeye çalışıyordu.

Karşımda gördüğüm çöp konteyneriyle dudaklarımda memnun bir gülümseme peyda oldu.

Çöp konteynerinin yanına geldiğimde, hızla çantayı omzumdan alıp konteynerin içerisine attım.

Üstümdeki siyah kapüşonluyu çıkardığımda Efnan da üstündeki kapüşonlu ceketi ve maskeyi çıkarıyordu.

Elim hızla maskeme ve şapkama gitti. Onları da çantayla birlikte çöpe attığımızda, yine siren sesleri yaklaşmıştı.

Adrenalin sebebiyle titreyen parmaklarımı saçlarıma daldırdım ve saçımı bağlı tutan lastik tokayı çözerek başımı sağa sola sallayıp dalgalı sarı saçlarımı dağıttım.

Efnan da üstündekileri çöpe attığında yeniden elini tuttum ve koşmaya başladım. Şu köşeyi dönsek kafiydi.

Arabanın köşeye yaklaştığını duymamla büyük iki üç adım daha attım ve sokağı dönerek hızla kenarı çekildim. Tabi peşimden Efnan'ı da çekmiştim.