|⧒|V : S E H İ V

8.8K 621 439
                                    

Sehiv: Sonucu yönünden pek önemli olmayan yanlışlık.

Fallen Roses & Subsets - Underwater (ft: Ayelle)

Fallen Roses & Subsets - Underwater (ft: Ayelle)

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Vote ve yorumlarınızı bekliyorum ~


Bazı boşluklar vardı. Sonsuz olan. Uzay gibi. Ne yapsanız etseniz dolduramazdınız. Sadece boşluktur. Boş bir kalpte öyle. Elimi kalbime daldırıp baktığımda, avucumda sevgiye dair bir şey bulaşmıyordu. Zihnimde uydurduğum, sevgi kavramıyla yaftaladığım düşüncelerdi yalnızca.

Elimi zihnime attığım zaman anlıyordum, sevgi diye adlandırdıklarımın asla kalbime sirayet etmediklerini. Olayları zihnimde yaşıyor, zihnimde öldürüyordum.

Kalbim boştu. Ya kalbime girecek kadar değersizlerdi ya da benim kalbim insanları misafir edecek kadar büyük değildi. Belki de ölmüştü o da.

Yeterince sulanmamıştı zamanında. Kupkuru kesilmişti. Bitki emsali; oksijen pompalamaktan vazgeçmemişti, fakat yine de solmaktan geri kalamamıştı kalbim.

Bıkmadan usanmadan, göğsümün altında atmaya devam etmiş, bedenimi yaşatmayı sürdürmüştü. Fakat içten içe kendini tüketmişti. Tükenmiştim. Sevgisizlikten.

Ekin'den gördüğüm sevgi de, kalbimi yeşertmemişti. Her gece içime akan gözyaşlarım da yara bandı olmamıştı paramparça kalbime.

"Bana kalbini ver desem, verebilir misin?"

Kimseye kalbimi vermemiştim, kimsenin kalbini almamıştım. Dedim ya, olayları zihnimde yaşayıp zihnimde öldürüyordum. Bende ki kötü alışkanlık da buydu..

Gülümsemem yüzümde donup kaldı. Başımı iki yana salladım. Benim kendime bile yetmeyen kalbimi, bir başkasına vermek? Düşünmeden konuşuverdim. "İmkansız."

Başını aşağı yukarı salladı bilmiş bir tavırla. "Demek imkansız diye bir şey varmış."

Geç olsa da, tongaya düştüğümü anladım. Afallarken sus pus olmuştum. Güç bela bakışlarımı gözlerinden kaçırıp yeniden denize baktım. Hala gözlerinin üstüme sabit olduğunu hissedebiliyordum. "Demek varmış.." diye mırıldandım gözlerini üstümden ayırsın için.

"Aksanın var." dedi bir anda. Yeniden ona döndüğümde, hemen önümdeydi.

Konuyu değiştirmek için aklımı kurcalamaya koyulduğumda, unuttuğum lakin daha günler önce gerçekleşen olayı ortaya sürüverdim. "O gün üstüme tazıları yolladın?" dedim tehditkar bir tonda.

Bana doğru bir adım attığında, eş zamanlı olarak bir adım geri gittim. O yeniden üstüme doğru bir adım attığında dip dibeydik. "Evet, yolladım."

NEON GECELERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin