|⧒|XXII : E S E F

19.3K 545 540
                                    

Esef : acınma, üzülme, yazıklanma.

Esef : acınma, üzülme, yazıklanma

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Çağan Şengül - Küçüğüm

Çağan Şengül - Kırlangıç

Arctic Monkeys - Do I Wanna Know?


Bölüm sonundaki açıklamayı okumayı unutmayın.
Vote ve yorumlarınızı bekliyorum ve fokurdayan yanardağ timsali bölümü buraya bırakıyorum.

Keyifli okumalar dilerim >_<

Korku, parmaklarında ipler olan profesyonel bir oyuncuydu. Herkes, korkularının kuklasıydı. Korku, hayata yön veren en önemli duygulardandı.

Kaybetme korkusu ise en büyük korkulardandı hiç kuşkusuz. Korkuyordum. Dizlerim zangır zangır titrerken, kaybetmekten ölesiye korkuyordum.

Bir insana alışmıştım. Alışkanlıkların en kötüsüne. Farkında olmadan ondan hoşlanmış, dahası ona güvenmiştim. Hiçbiri benim kontrolümde gerçekleşmezken, şimdi de korkuyordum.

Onu kaybedeceğim diye ödüm kopuyordu.

Neden?

Sıradan bir adamı kaybetmekten neden bu kadar korkuyordum? Hiçbir mantıklı açıklamam yoktu. Tek hissettiğim, kaburgalarımı kırmak ister gibi şiddetle atan kalbimdi. Kafesine sığmıyor, korkudan pıt pıt atıyordu.

Oysa dakikalar önce nasıl da rahattım. Öğleden sonra Pamir'in kalkmasıyla uyanmış ama o gidene kadar uyuma numarası yapmaya devam etmiştim.

Aldığı telefondan sonra uçarcasına serayı terk ettiğinden uyanık olduğumu bile fark edememişti. Ardından kalkıp ben de serayı terk etmiştim.

Eve gittiğimde ise öğrendiklerim üzere duş alıp kızlarla akşam için hazırlanmaya başlamıştık. Her şey çok güzel ve eğlenceli geçiyordu.

Uyandığımdan beri hissettiğim huzur ve dinginlik öyle gevşetmişti ki bedenimi... İhata'ya geldiğimizde herkes gibi dilek balonları salmıştık semaya.

Ölen genç bir kız için her sene yapılan bu ritüel, bir cenazeden ziyade kutlama şeklinde geçiyor ve herkes eğleniyordu. Ölen genç kızı eğlenerek anıyorlardı, ağlayarak değil.

Ben de, eğlenmeye bakmıştım. Dilek balonumu göğe salarken tuttuğum dilek, hala beynimde yankılanıyordu. Sanki bir yumak iplikti ve kafatasımın içinde bir o yana bir o yana çarpıp sıçrıyordu.

Her şey güzel giderken, bir an duyduklarım ile donup kalmıştım. Fıstık yeşili saçları olan bir genç çocuk koşturarak gelmiş ve son dakika haberini herkese yaymak ister gibi, o cümbüşün içinde haykırarak duyurmuştu.

NEON GECELERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin