Bölüm 10: Yalnızlığın Başlangıcı | Kısım 3

1.7K 72 35
                                    


Sizce Barkan çift taraflı bir ajan mı? Her iki taraf içinde çalışıyor ve amacı Elis'i korumak değil de, onu kandırıp yongayı elde etmek mi? En önemlisi, Hakan'ın sevgisine kapılmış Özge Elis'e yardımcı olabilecek mi?


Sizce Barkan çift taraflı bir ajan mı? Her iki taraf içinde çalışıyor ve amacı Elis'i korumak değil de, onu kandırıp yongayı elde etmek mi? En önemlisi, Hakan'ın sevgisine kapılmış Özge Elis'e yardımcı olabilecek mi?

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bölüm 10: Yalnızlığın Başlangıcı | Kısım 3 ''Onun kim olduğundan emin olamazsın Elis, kimler için çalıştığından emin olamazsın

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.




Bölüm 10: Yalnızlığın Başlangıcı | Kısım 3



 ''Onun kim olduğundan emin olamazsın Elis, kimler için çalıştığından emin olamazsın. Ya her iki taraf içinde çalışıyorsa? Gümrük Barkan'ın kendilerinden gizlemeye çalıştığı bir banka hesabı olduğu için Barkan'a yeterince güvenemeyeceklerinden de bahsetmişti.'' Bu gerçekten mümkün müydü? ''N-neden?'' dedim. ''Yonga'yı senden almak için güvenini kazanmak istemeleri sence çok mu yanlış olurdu Elis?''
Olmazdı... Döverek alamadıkları bilgiyi, basitçe güvendiğim birine anlatabileceğim bariz ortadaydı. Ama daha da kötüsü Barkan'ın iki farklı teşkilat için beni kandırıyor olmasıydı.
''Barkan'a güvenmediğim için yanına geldim,'' dedi. ''Ama sen ona çok fazla güveniyor olmalısın.''

Yutkundum, bir şey diyemedim. Güvenmiyorum diye bas bas bağırmak istedim ama dilime prangalar vuruldu adeta. Güvenmek istemiyordum ama elimde değildi. Herkes ona güvenmememi söylerken, o bile ona güvenmememi söylerken ve ben bunun olması gerektiğine inanırken... Ona güveniyordum ve yonganın yerini biliyor olsaydım, çoktan ona söylemiş bile olurdum.

''Ne hissettiğim o kadar önemli değil,'' dedim, kırık bir sesle. ''Ben hariç herkes gerçekleri biliyor ve en saf hep ben oluyorum.''
''Masumsun Elis, bunu herkes biliyor ve seni kullanmak istiyorlar. Barkan seni kullanıyor ve anlaşılan istediğini elde etmiş.''
Özge daha fazla ayakta duramayıp yere çökünce tedirginlikle ona doğru ilerledim. Olması gerektiğinden çok daha şiddetli sallanan vagon yüzünden düzgün yürüyemezken önüme düşen kutuyla irkilip çığlık attım.
''Dikkat et,'' diye mırıldandı ama sonra başı arkaya doğru düştü. ''Özge?'' dedim telaşla. ''Sen iyi misin?''

Başını iki yana salladı ve zorlukla kabanının tek omzunu aşağıya indirdi. Yırtılmış elbisesinin altından görünen yoğun kan ile gözlerimin önü buğulandı, gözyaşlarım hazır ola geçti. Özge ağır yaralıydı, kan kaybediyordu. Vurulmuş gibi görünüyordu. ''Kanıyorsun,'' dedim. ''Allah'ım, bu halde nasıl burada olabilirsin?''

Yanına gitmek ve yarasına baskı uygulamak için hareketlenmiştim ki vagon şiddetli bir şekilde sallandı. Bedenim etkiye karşı koyamadı ve yanımdaki kutulara sertçe çarptım. Canımın yangısı ile inlerken, neden bu kadar sallandığımızı anlamaya çalıştım. Raylardan yükselen kıvılcımlar buharlı pencerelerden bile görülüyordu, kulakları delip geçen bir cızırtı ve sanki raylardan çıkmış gibi hissettiren tekerlerin sarsıntısı korkunçtu.

Bir şeyler oluyordu.

''Yaran çok mu kötü? Kan kaybından ölebilirsin,'' dedim telaşla. Gözyaşlarım yanaklarımdan bir bir dökülürken onun bayılmak üzere olan halini izledim. Şimdi, bir defa daha benim yüzümden ölmek üzereydi. Benim yüzümden onlarca insanın ölmüş olabileceğini hatırladım.

Anne ve babam bile benim yüzümden ölmüş olabilirdi.
Bu defa karşıdaki kutulara çarparken çığlık attım. Zayıf bedenim şiddetli sarsıntıya karşı koyamıyordu ve ben korkuyordum.
''Neler oluyor?'' diye bağırdım. Sesim, sonunda istediğim yüksekliğe çıktı. ''Neden bu kadar sallanıyoruz?''
Vagonun arka kısmının kutularla dolu olduğu için daha hafif olabileceğini ve sarsıntıyı kaldıramadığını düşündüm ama hayır, bu yüzden sallanmıyorduk.

Bakışlarımı hemen cama çevirdim ve buharı ellerimle silip dışarıya baktım. Vagonun arka kısmından, bizden sonraki üç vagonun olduğu yerden dumanlar yükseliyordu. Grimsi dumanlar ardımızda adeta vahşi bir sis oluştururken trenin sola doğru kıvrılması ve vagonların hafifçe eğim kazanması ile korkunç gerçeği gördüm.

GÖREV: Agron'un Çırağı | I-IIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin