Barkan Elis'i yalnızca yonga için kullandı mı? Peki şimdi onu öldürmesi için önünde bir engel var mı? Vyshe'yi tanımaya hazır olun.
Bölüm 19: Vyshe?
Koştum, rüzgâr tenimi yarıp telaşlı adımlarımı birbirine dolarken durmamak için kendimi zorladım. Gözyaşlarım yine söz dinlemeyip ardımda bıraktığım adam için ağıt yakıyorlardı. Görüşümü bulanıklaştıran ve defalarca takılıp düşmeme neden olan tuzlu suyun beni yıpratmasına engel olamadım.
Uzun bir süre koştum, tehlikeden hiçbir zaman kurtulamayacakmışım gibi görünen karışık sokakları aşmaya çalıştım. Ancak dönüp dolaşıp aynı yere geldiğimi çok sonra fark ettim.
Tıpkı biraz önce şirket binasıymış gibi kamufle olmuş olan tehlikeli sığınak gibi pek çok dükkan, ev ve sokaklar dalgalanmalar ile birbirinden ayrılıyordu ve ben, düşüncelerimi toparlamakta dahi zorlanırken hangi sokağa saptığımı unutup U çiziyordum.
Dakikalardır koşuyor olmama rağmen pek fazla yol kat edememiştim. Barkan'ın peşime düşüp beni bulması an meselesiydi. Bu yüzden döndüğüm her köşede karşıma çıkacak korkusuyla sağlam adımlar atamıyordum bile.
Sızlayan bileklerimi umursamadan koşmaya devam ederken, gördüğüm bina ile aniden durdum. Biraz önce kaçtığım bina yalnızca birkaç ev ötede, sokağın başında yükseliyordu ve cam kapının ardında hareketlilik vardı.
Telaşla tekrar geriye dönüp nereye sapmam gerektiğine karar vermeye çalıştım. Burası, gizemli bir labirentten farksızdı ve ben doğru dalgalanma duvarını bulamazsam bu küçük yerde kapana kısılıp kalacaktım.
Düşündüm, sabırsızca ayaklarımı yere vurdum ve etrafıma bakındım. Sonunda sağa dönüp gördüğüm sokağa daldım. Karşıma eğlence mekânlarının olduğu dar bir sokak çıkınca koşmaya devam ettim. Eski binaların duvarlarına çökmüş ve ellerindeki içki şişeleri ile şarkılar söyleyen bir grup insanı tedirginlikle geçtim. İnsanların bakışlarını üzerimde hissedebiliyordum, sarhoşların bakışları ile tüylerim adeta diken diken olmuştu. Kalabalık gerimde kaldı ancak biraz sonra ardımdaki insanların arasında bir hareketlilik yükseldi. Bir adamın bağırıp şişeleri yere attığını duydum. İrkilip, yanımda park halinde duran siyah aracın arkasına saklandım. Başımı aracın arkasından uzatıp kalabalığın arasında neler olduğunu görmeye çalıştım. Yere çarpıp kırılan cam şişelerinin sesi sokakta yankılanırken kalabalığın arasında tanıdık bir siluet yakaladım. Esmer teni ile kirli yüzlü adamların arasına karışan Barkan'ın kalabalığı sorunsuz bir şekilde aşıp bu tarafa gelmeye çalıştığını görebiliyordum. Ben sokaklarda çaresizce koşa dururken o çoktan yokluğumu fark edip beni bulmuştu bile. Ölümümden kaçamıyordum, bir şeyler yapmalıydım.
Etrafıma bakındım ama aracın arkasından çıktığım anda uzun boyu ile kalabalığın ardını rahatlıkla görebilen Barkan'ın hedefinde kalacağımı biliyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÖREV: Agron'un Çırağı | I-II
Ação''Üzgünüm güzelim... Görevim bu; ya ölürsün, ya da ölürüm...'' -Görev: Agron'un Çırağı RomanceTR, Aksiyon-Macera okuma listesinde... Merakta Bırakan Ender Kurgular (Ön okuma) kazananı... Tanıtım videosu ilk bölümdedir. ilk kitap tamamlanmıştır, ik...