Barkan, Özge ve biricik Elis'imiz tehlikeli bir yolculuğa beraber çıktılar ancak Elis, yanındaki bu ikiliye güvenebilecek mi?
Bölüm 5: Küçük yolculuklardan çıkan büyük sonuçlar
Barkan, motoru çalıştırdığı anda dengemi sağlayabilmek için küçük kulplara yasladığım elimi hemen ceketine doladım. Deri ceketi parmaklarım arasında ezilirken, süratle giden motorun rüzgâra karşı verdiği mücadelenin arasında kalmamak için başımı da Barkan'ın sırtına yaslamak zorunda kaldım. Küçük bedenim motordan fırlayacak korkusundan kaskatı kesilmiştim ve rüzgâr, ıslak saçlarımı mahvetmişti. Başımla birlikte tüm bedenim zonkluyordu, kolay hastalanan vücudum şimdiden hastalık sinyallerini yayıyordu.
Gözlerim yarı kapalı, rüzgârla verdiğim mücadele bir süre sonra durdu. Barkan motordan indiğinde, düşmemek için bende hızlıca indim. Köyün girişinde bir yerde motorları saklayıp yola yayan devam ettik. Küçük, sevimli bir yere girip sıcak gözlemeler yedik. Mideme giren sıcak şeyler sonunda açlığımı bastırdı. Hesabı Özge öderken, kalabileceğimiz küçük bir mekân bulduk. Küçücük odaları ve tek kişilik yatakları olan küçük otelimiz için iki gecelik fiyat ödeyip iki ayrı oda tuttuk. Özge ve ben aynı odada kalırken, Barkan hemen yan odamızda kalacaktı.
Bu durumdan rahatsız olduğunu çünkü en az benim kadar onunda Özge'ye güvenmediğini biliyordum. Neden güvenecekti ki? Tanımıyordu bile...
Küçücük odaya girdiğimde, odayı tarama ihtiyacı bile hissetmeden kendimi yatağa attım. Sert yatak canımı yakarken uyku saniyeler içinde beni ele geçirdi. Gözlerim kapanmadan önce, Barkan'ın odayı araştırdığını ve Özge'nin dışarıya çıktığını duydum.
***
Barkan, dışarı çıkan Özge'yi kendi haline bırakıp odayı hızlıca aradı. Şüpheli bir durum gözüne çarpmayınca kendi odasına gitmek için yöneldi ancak uyuya kalan küçük kızı görünce duraksadı. Yatağa yaklaştı ve battaniyelerden birini üstüne örttü. Özge dönene dek, kızı odada yalnız bırakmamak için odadaki tekli, kırık koltuğa oturdu ve başını geriye atıp düşüncelere daldı.
Görevinin ne kadar zor olduğunun ve kızın güvenini bir şekilde kazanmak zorunda olduğunu biliyordu. Tıpkı bir bağımlı gibi, görevin getirilerini şartsız koşulsuz yerine getirirken açılan tüm yarıkları tek tek kapatmak sandığından daha zordu. İşin kötü tarafı, bu uğurda yalnız olmadığını birkaç saat önce anlamıştı. Kızın peşinde sandığından çok kişi vardı ve hepsinin amacı farklıydı.
Elini kulağına yasladı ve kulaklığını yeniden etkin hale getirdi. Rapor vermesi için bekleyen adamlara karşı seslendi.
''Gelenler Gürmen'in adamları değildi,'' dedi. ''Bu Gürmen'in işi değil. Onların uğraşacağı bir ton iş bıraktım geride. Gürmen hala umutsuzca aracın izini sürüyor olmalı, peşimizde başka birileri daha var.''
Bir süre karşı tarafı dinledi, ''Kim olduklarını henüz bilmiyorum. Çiftliği daha önce de kontrole gelebilirlerdi ancak bunu yalnızca biz geldiğimiz anda yaptılar. Onca silahlı adama bakılırsa, bizden daha çok şey biliyor olmalılar.''
Bir süre daha sessizlik oluştu, ''Evet, şuanda yanımda. Henüz hiçbir şey bilmiyor gibi görünüyor. Ona anlatmalı mıyım?''
Hemen ardından devam etti, gözleri bu sürede küçük kızın hala daha nemli olan sarı saçlarını taradı.
Talimatlar ardı ardına gelirken, Barkan hepsini bir bir aklına kazıyordu. ''Onun kim olduğunu bilmiyoruz,'' dedi. ''18 yaşında, savunmasız bir genç kız gibi görünüyor olabilir ama neler yapabileceğini ve ne bildiğini bilmiyoruz. Bundan hiçbir zaman emin olamayız.''
Kibar olmaya çalıştığı tok sesi, odada fısıltı halinde yayılırken Elis kıpırdandı. ''Kapatıyorum.''
Barkan, deri ceketi çıkarıp koltuğun üstüne astı ve ağırca ayağa kalktı. Yatağa yaklaşıp çatılmış kaşları ile derin rüyalarda olan kızı izledi.
Tecrübeleri ve okumaları, her ne kadar bu kızın gerçekten masum olduğuna inanmasına neden olsa da, bir yerlerde kimsenin göründüğü gibi biri olmadığı aklına düşüveriyordu.
Yine de, kızı bir süre korumalı ve bildiklerini öğrenmeliydi.
Botlarına sakladığı şırıngayı çıkarıp düzeneğini kurdu. Elis'in ruhunun dahi fark etmeyeceği kadar hızlı ve sessiz bir şekilde şırıngayı vurdu ve geriye kalan boş kapsülü yeniden botuna sakladı. Bunu, uygun bulduğu bir yerde yok etmeliydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÖREV: Agron'un Çırağı | I-II
Ação''Üzgünüm güzelim... Görevim bu; ya ölürsün, ya da ölürüm...'' -Görev: Agron'un Çırağı RomanceTR, Aksiyon-Macera okuma listesinde... Merakta Bırakan Ender Kurgular (Ön okuma) kazananı... Tanıtım videosu ilk bölümdedir. ilk kitap tamamlanmıştır, ik...