Bölüm 2: Kayıpların Bedeli Ödenecek |Kısım 1

2.1K 98 40
                                    


Bölümü iki parçaya ayırdım. Hızlı girişleri severim, Görev'de hızlı bir giriş ile başladı ancak geçmişten pek şeyi, hatta perde arkasını bile ilerde okuyabileceksiniz. Elis ve Barkan'ı tanımanız için sabırsızlanıyorum.

Keyifli okumalar...


Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.






Bölüm 2: Kayıpların bedeli ödenecek!

28.03.15


Kirpiklerim birbirine geçmiş bir halde, gözkapaklarımı aralamamaya yemin etmiş gibi sıkı sıkıya bağlıydı. Başımdaki ağırlık, göğsümdeki sıkıntı ve soluklarımdaki tekleme canımı yakıyordu. Gözlerimi biraz sonra açtığımda, simsiyah bir tavanda karşılaştım. Sıcak ve yumuşak bir yerdeydim, üzerimdeki kirli pembe elbisem iki büklüm bir halde bir arabanın arka koltuğunda boylu boyunca uzanıyordum. Burnuma dolan ağır erkek parfümü kokusu midemi bulandırdı.

Kaşlarım çatıldı, zihnim neler olduğunu kavramaya çalıştı. Başımı sola çevirdim ve ışıktan rahatsız olan gözlerimi kıstım. Ön koltukların birinde genç bir adam, siyah takım elbisesi ile oturmuş, ağır bir parfüm kokusu yayıyordu etrafa.

Kalbim tekledi, nefesim daraldı.
Neden buradaydım? Neden tanımadığım bir arabadaydım?
Zihnim son yaşanılanları bir bir önüme sunarken korku bedenimi esir aldı. Hatırladığım ölümlerin peşi sıra kaçırıldığımı fark edince dudaklarım bana ihanet etti ve bir hıçkırık peyda oldu. Adam beni duydu, hızla arkasına döndü. Gözlerimizin kesiştiği saniyelerin içinde telaşla yattığım yerden doğruldum. Sırtım, koltuğa adeta yapışırken buğulu gözlerim onun hareketlerini izledi.
Kuvvetli bir küfür savurdu ve hemen önüne döndü. Torpido gözüne uzanan ellerini görünce bakışlarım anında iki yanımdaki arka kapılara kaydı. Gecenin bir yarısıydı, petrolden birkaç metre uzaklıkta park halindeydik. Uzun parmaklarım anında sağımdaki kapı kolunu buldu.
Kaçmalıydım...

Kapı kolunu asıldım, kapıyı açmaya çalıştım ancak kilitliydi. Ellerim pencereye yaslandı ve yumruklamaya başladım. ''İmdat! Yardım edin!''
Sesim, kendimin bile zorlukla duyacağı bir halde kısık çıkınca öksürdüm ve acıyan ellerimi cama çarptım. Biri beni fark etmenin yanından bile geçmezken adam arkasına döndü. Bedenim anında geri sıçradı ve adamdan uzaklaşabilmek umuduyla sırtımı yeniden koltuğa gömdüm.

Ayaklarım, adamın olduğu tarafta boşta kalırken adam hızla üzerime doğru uzandı. Elinde tuttuğu şırınga korkumu ikiye katlarken bağırıp ona tekme atmaya çalıştım. Güçsüz bedenim beni yine hüsrana uğrattı ve adam bileğimden yakaladığı gibi beni kendine çekti. Güçlü elleri arasından kurtulmak için çırpındım ancak şırınganın sivri ucunun derime batması ile gözlerimin kapanması bir oldu. Gözlerim tamamen kapanmadan önce son gördüğüm şey; arabanın dışında ki bize doğru ilerleyen iki takım elbiseli adamdı.

GÖREV: Agron'un Çırağı | I-IIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin