Calum Ashton'a düşerkene fkdjfjrn
<3<3<3<3<3<3
"Hayranlarınız Avustralya aksanlarınızı kaybettiğiniz için size epey kızmışlar."
Ashton güldü.
"Şöyle ki, bir süredir Los Angeles'ta yaşıyoruz ve ilk zamanlar konuştuğumuzda bizi çoğunlukla anlayamıyorlardı. Bu yüzden elimizden geldiği kadar değiştirmeye çalışıyorduk. Çok berbat olduğunun farkındayız ama böyle kaldı."
Diğerleri de konuşmaya katılırken Calum'ın gözleri Ashton'ın önce gözlerine, sonra da dudaklarına kaydı.
Vay canına, bu adam her zaman bu kadar ateşli miydi?
Genelde Ashton'ın olduğu röportajlarda fazla konuşmazdı. Hatta neredeyse hiç konuşmazdı. Ashton, belki de baterist olduğundan, ritmi çok kolay yakalıyor ve konuya hemen hakim oluyordu.
Bu söylediği bir anlam ifade ediyor muydu emin değildi ama eğer ediyorsa yaşanan şey tam olarak buydu.
Ashton grupla ilgili ciddi konularda oldukça titizdi. Hatta belki de gereğinden fazla titiz. Bütün grubu omuzlarında taşıyor gibiydi.
Çok çalışıyordu. Calum, Luke ve Michael'ın peşinde koşuyordu. Canı sıkkın olduğunda kimseye belli etmiyor ve yorulmasına rağmen hiç şikayet etmiyordu.
Bir süre oturup düşününce onunla ilgili hayran olunacak milyonlarca şey bulabiliyordunuz.
Ashton dikkatini vermiş bir şekilde karşısında oturan kadını dinlerken elini nazikçe Calum'ın bacağına yerleştirdi. Calum irkilerek gözlerini Ashton'ın eline, yüzüklerle süslü uzun parmaklarına dikti.
O parmaklar birkaç gece önce içindeydi.
Ama şuan elini bacağına koymasının kirli bir sebebi yoktu. Sanki "Nasılsın diye bir kontrol etmek istedim" der gibiydi. Son zamanlarda programları fazlasıyla yoğundu ve Ashton diğer üyeler, özellikle de Calum, uykularını alamadıklarında odaklanma konusunda ne kadar zorlandıklarını biliyordu.
Dudaklarını oynatarak iyi olup olmadığını sordu ve Calum başını sallayınca gülümseyerek tekrar dikkatini sorulan sorulara verdi.
Ashton yavaşça elini çekmeye yeltense de Calum ona izin vermeyip -Tanrıya şükür masada oturdukları için belli olmuyordu- elini Ashton'ın eli üzerine koydu.
Bunu neden yapmıştı bilmiyordu. Belki de sadece yumuşak bir dokunuşa ihtiyacı vardı. Tercihen Ashton'ın dokunuşuna.
İç çekti ve yorgun olsa da kendini biraz zorlayarak yüzüne ufak bir gülümseme yerleştirdi. Sorulan sorulara cevap verebilir, en azından ilgileniyormuş gibi yapmaya çalışabilirdi.
Calum baş parmağıyla nazikçe elini okşadı ve Ashton gülümsemesine engel olmak için alt dudağını ısırarak ona göz kırptı. Gülmemek için kendini zorlasa da gamzeleri yanaklarında çoktan belirmişti bile.
Röportajı yapan kadın birbirlerine nasıl baktıklarını fark ederek onlarla biraz uğraşmaya karar verdi. Bu muhtemelen hayranların hoşuna giderdi.
"Ve, başka bir soru soracaktım ama Tanrı aşkına, birbirinize evli çiftler gibi bakıyorsunuz!"
İkisi aynı anda sıçradılar.
Michael ve Luke yalnızca bakışarak aralarında uzun bir konuşma yaptıktan sonra Luke Ashton'ı masanın altından dürtükleyip bir şey söylemesi için gözleriyle kadını işaret etti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Best Friend // Cashton
FanfictionEn yakın arkadaşlar arasında birazcık spermin lafı olmazdı. <3 En yüksek sıralamalar: #1 calumhood #1 cashtonhoodwin #1 mukeclemmings #1 mukeaf #3 cashton #7 ashtonirwin #29 bff