Best Friend // Cashton

22- 12.05 +

Elini tutunca şaşırdı bebişko yia

Bu bölüm her zamankinden accık daha uzun :3

<3<3<3<3<3<3<3<3<3

"Gelmek zorunda mıyım?"

"Tabi ki zorundasın dostum. Bu gece hep beraber eğleneceğiz."

Calum iç çekti ve üzerinde sadece boxer'la aynanın karşısına geçti. Kas ağrılarından dün gece neredeyse hiç uyuyamadığı sızlayan vücudunu bir süre izledi.

"Sizce ben kilo mu aldım?"

"Hayır."

"Ama baksana-"

"Bakıyorum, ve gördüğüm tek şey kas. Harika görünüyorsun."

Gözlerini karnında birkaç gün önce belirmeye başlayan şişlikte gezdirdi. Kendini hiç de harika hissetmiyordu. Ashton gittiğinden beri böyleydi. En ufak şeyde gözleri doluyor, ağlamaya başlıyordu. Örneğin dün gece kahve mi yoksa sıcak çikolata mı içeceğine karar veremediği için yaklaşık yarım saat boyunca ağlamıştı. Belki de her şey üst üste gelip sinirlerini zorlamıştı. Bilmiyordu. Görünüşe göre atlatmak düşündüğünden daha zor olacaktı. Tüm hayatını lanet olasıca Ashton oluşturuyordu.

Luke üstüne giymek üzere olduğu şeyleri görünce aşırı dramatik ve keskin bir nefes alıp elindeki geniş siyah tişörtü ve kot pantolonu hızla çekti.

"Hayır, hayır, hayır. Yaptığımız o kadar alışverişten sonra dışarı ruh emici gibi çıkmıyorsun. Ben ceset torbasına girmediğim sürece imkansız."

"Oraya zaten siz istediniz diye gidiyorum, kıyafetlerimi en azından ben seçeyim."

"Talebin reddedildi."

Luke'un bir diva gibi davranması ve altın rengi simli botlarının topuklarını yere vurarak odanın içinde oradan oraya yürümesini hayranlıkla izleyen Michael'ın gülümsemesi yaptığı her şımarık yorumla biraz daha genişliyordu. Fazla aşıktı, bu cidden sağlıklı değildi.

"Şimdi, soyun."

"Pardon?"

Luke gözlerini devirdi.

"Yemin ediyorum ilk defa seks yapmak üzere olan bakir gibisin Calum, boxer'ını çıkar işte."

Michael bugün Tanrı bilir kaçıncı kez kahkaha attıktan sonra Luke'u belinden yakalayarak kendine çekti. Kıkırdayıp onu iktirmeye çalışsa da en azından bir öpücük almadan onu rahat bırakmayacağını biliyordu. Dudaklarını onunkilere bastırdı ve ayrılırken ıslak bir ses çıkmasına sebep oldu. Calum bu kadar tatlı oldukları için öğürmemeye çalışarak boxer'ını yavaşça aşağı indirdi.

"Şimdi... Yeni aldığı- İnanamıyorum, aldıklarımızı poşetlerinden bile çıkarmadın mı!?"

"Luke Hemmings için bir hayal kırıklığısın Hood. Ama manzaradan zevk aldığımı inkar edemem."

Luke dolabı karıştırırken eğildiği için ortaya çıkan kalçaları pantolonunun dar kumaşını zorluyordu. Bulunduğu pozisyonu bozmadan ellerinden birini yukarı kaldırdı ve Michael'ın olduğu yöne orta parmağını gösterdi. Doğrulduğunda elinde siyah puantiyeli beyaz bir gömlek, siyah dar pantolon ve...

Uh oh.

"Hayır, onu hayatta giymem!"

"Güzel, zaten fikrini soran olmadı."

"Luke hayır! Üzerinde dantel var!"

"Merak etme canım, devasa aletini taşıyabilecek kadar sağlam."