Best Friend // Cashton

7- Is Muke Real? +

Oy çen tocanı mı güldüyüyon çen-

Ne diyorum ben aq neyse

Luek ve Mykool'ı Crystal'ın yatağında seviştirtmezsem bana da yazar demesinler

<3<3<3<3<3<3<3

Ashton ve Calum gideli birkaç saat oluyordu.

Michael Luke'u sonunda kalkıp bir şeyler yemeye ikna edebilmişti. Sonra o duşa girmiş, Michael da getirdiği eşyaları misafir odasına taşıyarak bir süreliğine evine yerleşmesine yardım etmişti. Crystal yoktu. Kız kardeşi yeni bir ev almıştı ve taşınmak için yardıma ihtiyacı olduğundan Crystal birkaç gün onunla kalacaktı. Burada olsa da sorun etmezdi zaten.

"Hey Mikey?"

Başını oturma odasının kapısından içeri uzattığında Michael karşılaştığı mavi gözler ve nemli kıvırcık saçlarla gülümseyerek ona içeri gelmesini işaret etti. Parmak uçlarına basarak minik yatağının içinde uyuyan Southy'nin yanından geçip Michael'a doğru ilerledi.

Ancak üzerinde o duştayken Michael'ın yatağın üzerine bıraktığı pijamaları yoktu. Bacaklarının üst kısmına kadar ancak örten siyah ve geniş bir kazak ve süslü pembe çoraplarını giymişti.

Aslında kazak biraz fazla... Tanıdıktı.

"Ben, şey... Senin kıyafetlerinden giydim. E-eskiden otel odalarını paylaşırken yaptığımız gibi..."

Michael çekindiğini fark edince gülümseyerek sorun olmayacağını belirtti ve zaten yer olmasına rağmen koltukta biraz daha kayarak ona yer açtı.

"Benim kıyafetlerimin sana daha çok yakışmasından nefret ediyorum."

Luke kıkırdadı ve uzun zaman sonra ilk defa yine bu kadar yakın olmalarından hoşnut bir şekilde başını Michael'ın omzuna yasladı. Crystal'a karşı kibar olmak için çaba gösteriyor olsa da bazen sadece ikisinin hiç tanışmamış olmasını diliyordu. En yakın arkadaşını çok özlüyordu. Bu belki de bencilceydi ama Michael'ı sadece kendine istiyordu.

"Daha iyi misin?"

"Sanırım. Ama, sana bilmen gereken her şeyi anlatmadım. Ne kadar sıcak karşılarsın bilemiyorum..."

"Kurallar arasında birbirimizden sır saklamak yoktu Hemmings."

Luke buruk bir gülümsemeyle başını eğdi. Michael'ın "kurallardan" kastı lisede bir not defterinin arka sayfasına yazdıkları sözde kurallardı. Kendi aralarında uydurdukları şifreli kelimelerin anlamlarını başkasına söylememek ya da içlerinden biri yakın olmayan arkadaşları arasında şaka yapıp kimse gülmediğinde diğerinin gülüp "Bu ikimiz arasında bir şaka" diyerek durumu kurtarması gibi. Hiç sır saklamamak da bu "kurallardan" biriydi.

"Pekala, anlattıktan sonra benden nefret etmeyeceğine söz ver."

"Sanki böyle bir şey mümkünmüş gibi."

Michael gözlerini devirerek Luke'un ellerini elleri arasına aldı.

"Biz, tartışmaya başladığımızda yatak odasındaydık. Ayrılmak istediğimi söyleyince o... Sebebinin sen olup olmadığını sordu."

"Sebebi o değil mi? Onun yüzünden!"

"N-ne demek i-istiyorsun?"

"Defalarca kendimi beni sevdiğine inandırmaya çalıştım Luke ama onun adını duymadığım tek bir gün bile yok! Bahsettiğin, aklında olan, gördüğün tek şey Michael!"