12- You Gotta Fix It

659 40 315
                                    

Cashton ve yanlarında gülen Mykool ve Ashton BAŞINI CALUM'IN KOLUNA YASLADI AĞLAMİCAM

<3<3<3<3<3<3<3<3

Ashton boynunu öpmek için uzanan Kaitlin'i iktirmeye uğraşırken hiç rahat değildi.

Bütün akşam Calum'ı aklından çıkaramamıştı ve kendini berbat hissediyordu. Bir an önce Kaitlin'den kurtulup ona gitmesi lazımdı.

"Yukarı gelmek ister misin?"

Kulağına sadece Calum kullansa tahrik edici olabilecek bir tonda fısıldayınca Ashton yüzünü buruşturduğunu fark etmemesini umarak geri çekilmeye çalıştı. Hayatında ilk defa sevişmeye bu kadar meraklı bir insan görüyordu.

"Şey, aslında gitsem iyi olur. Saat..."

İşaret parmağını gömleğin birazını açıkta bıraktığı göğsü üzerinde dolaştırırken titrek bir nefes aldı. Kaitlin'in hareketleri becerilecek olan kendisiymiş gibi hissetmesine yol açıyordu. Ashton buna alışkın değildi çünkü her zaman karşı taraf onun kontrolü altında olurdu. Dürüst olmak gerekirse bu değişiklik pek hoşuna gitmemişti. Bir şeyler doğru hissettirmiyordu.

"Saatin kaç olduğu önemli değil. Belki biraz, eğlenebilirdik?"

"Gerçekten gitmeliyim. Hem, Calum biraz hastalandı. Onu görmem gerek."

Calum'ın adını duyduğunda saklama gereği duymadan gözlerini devirdi ve kollarını Ashton'ın boynuna sarıp ona alt dudağını sarkıtarak yavru köpek bakışları atmaya başladı. Onun konusu ne zaman açılsa daha yapışkan davranıyordu. Ashton o bakışlara asla hayır diyemezdi. Ancak sadece yapan kişi Calum olduğu zaman. Kaitlin Ashton başını olumsuz anlamda iki yana sallayınca memnun olmadığını belirten bir nefes verdi.

"Tamam... Ama bir dahaki sefere elimden kurtulamazsın."

Nihayet arabadan indiğinde Ashton dik tuttuğu omuzlarını düşürdü ve derin bir nefes vererek elini saçları arasından geçirdi.

"Yüce İsa..."

Seks yapacak havada değildi. Özellikle de be- şey, Calum'ı deli gibi merak ederken. Arabayı çalıştırmadan önce ona birkaç mesaj attı. Hatta iki kere aradı. Birazcık abartıyor olabilirdi ama gerçekten aklını yitirmek üzereydi.

"Telefonunu sessizde unutma huyunu sikeyim Cal."

Neredeyse yarım saat süren yolculuğun nasıl geçtiğini, eve ulaşıp anahtarla kapıyı nasıl açtığını ve merdivenlerden nasıl yukarı çıktığını hatırlamıyordu bile. Kafasını yatak odasının kapısından içeri uzattığında rahatlayarak derin bir nefes verdi. Uyuyordu. Dizlerini karnına çekmiş ve yatağın üzeri yastıklarla dolu olmasına rağmen sıkı sıkı Ashton'ın yastığına sarılmıştı. Üzerinde Ashton'ın olan geniş bir kapüşonlu vardı.

Yanaklarındaki kurumuş gözyaşı izlerini fark ettiğinde iç çekti. Onu uyandırmamaya gayret ederek parmak uçlarıyla nazikçe saçlarını okşadı.

"Güzelim..."

Üzerine rahat bir şeyler giydikten sonra yatağın diğer tarafına, yani Calum'ın arkasına geçti. Buraya ait olduğunu hissettiren tarif edilemez bir huzurla dolmuştu. Uyandığında Calum'ın ona dokunmasına bile izin vermeyeceğini biliyordu. Ama en azından şimdi kolları arasındaydı. Aralarında ne olursa olsun Kaitlin hiçbir zaman Calum'ın hissettirdiği gibi, ev gibi hissettirmiyordu. Beline sarılıp elini yavaşça elinin üstüne yerleştirdi ve parmaklarını parmakları arasından geçirdi. Göğsünü Calum'ın sırtına yaslamıştı.

Best Friend // CashtonHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin