Bu bölüm de Muek çünkü yazar öyle istedi
<3<3<3<3<3<3<3<3<3
Calum içindeki suçluluk duygusu ve acıyla Ashton'ın kolları arasında saatler boyunca ağlamaktan yorgun düşmüş, sonunda uyuyakalmıştı.
Luke'un başı dönmeye başlamıştı. Michael'ın omzuna yaslanarak ayakta durmaya çalışıyordu.
"Luke?"
Michael Luke'un titrediğini fark ederek omzundaki başını nazikçe kaldırıp yüzüne baktı. Rengi atmıştı ve bayılacak gibi görünüyordu.
"Lukey, bebeğim?"
Luke içinde hiçbir hayat belirtisi bulundurmayan bakışlarını onun yeşil gözlerine çıkardığında Michael'ın endişeyle kaşları çatılmıştı. Parmak uçlarıyla dağılmış olan saçlarını yüzünden çekti.
"Hiç iyi görünmüyorsun."
Alnını öperek ateşi olup olmadığını kontrol etti. Şuan kimsenin iyi olmasının imkanı yoktu zaten ama Luke ayrı bir kötü görünüyordu. Sanki bebeği Calum değil de kendisi düşürmüş gibi.
"Çıkıp hava almak ister misin?"
Karşılık olarak sadece başını sallayınca Michael izin ister gibi Calum'ı kollarında bebek gibi sallayan Ashton'a bakmış ve ondan aldığı sessiz onayla birlikte Luke'u dışarı çıkarmıştı.
"Mike... Beni tuvalete götür, lütfen..."
Michael elini beline yerleştirerek onu yönlendirdi. Ağır ağır yürümesine, hatta yıkılacak gibi durmasına rağmen tabelayı görmeleriyle şaşırtıcı bir şekilde Luke'un içeri koşması bir olmuştu. Michael arkasından gidip ona yetişmeyi başardığında ise o çoktan klozetin üzerine eğilmiş, midesinde ne varsa çıkarmaya başlamıştı bile. Luke çok stres altındayken veya üzgünken bu genellikle midesine vururdu. Yani böyle olması çok normaldi. Yavaş yavaş kendine geldiğini hissederken kıvırcık saçları Michael tarafından yumuşak bir dokunuşla yüzünden çekildi.
"İyi misin Prenses?"
"Ben, sanırım..."
Hala başı dönmeye devam ediyordu ama Michael'ın da yardımıyla birlikte doğruldu. Yüzünü yıkamaya çalıştığını fakat bunu beceremediğini fark ettiğinde sessizce güldü. Ondan ellerini tezgaha yaslayarak biraz eğilmesini istedi. Bir eliyle Luke'un saçlarını toplarken diğer eliyle ağzını temizledi. Elini musluğun altından çekip suyu kapattıktan sonra da Luke'u kucakladı ve onu tezgahın kuru olan kısmına oturttu.
"En son böyle kustuğunda yarım şişe votkayı tek başına içmiştin."
"Evet, ve yine sen temizlemiştin."
"Sürekli kustun, ikimizi de bütün gece uyutmadın."
Luke Michael yüzünü peçeteyle kurularken alt dudağını sarkıttı.
"Üzgünüm, ama ne yapabilirim ki? Kalbim kırıktı! O gün eve geldiğinde bana Crystal'la çıkmaya başladığını söylemiştin."
"Aptal sarışın..."
Alnına minik bir öpücük kondurdu. Beline yerleştirdiği ellerini yukarı çıkardığında hafifçe kaşları çatılmıştı. Bugün iki kat giyinerek iyi yaptığını düşündü.
"Terlemişsin."
Tişörtünü üstünden, onun izniyle, çıkardı. Luke'un gövdesiyle pek barışık olduğu söylenemezdi. Bu yüzden tişörtünü nadiren çıkarırdı. Zayıftı, evet. Ama karnı hala dümdüz değildi ve yumuşaktı. Kabul etmek istemese de bazen bundan rahatsızlık duyuyordu. Michael onu mükemmel buluyor, ancak Luke'u bir türlü ne kadar güzel olduğuna ikna edemiyordu. Yargılanmaktan korktuğunu, kendine hiçbir konuda aşırı güvenmediğini biliyordu. Liseden beri böyleydi. Kazağını üstünden atmayı başarıp altındaki uzun kollu siyah beyaz bluzu ortaya çıkardığında karşısındaki görüntüyle iç çekti. Luke ellerini vücudunu örtmeye çalışır gibi karnı ve göğsüne yerleştirmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Best Friend // Cashton
FanfictionEn yakın arkadaşlar arasında birazcık spermin lafı olmazdı. <3 En yüksek sıralamalar: #1 calumhood #1 cashtonhoodwin #1 mukeclemmings #1 mukeaf #3 cashton #7 ashtonirwin #29 bff