Sarılcam bahanesiyle dayadın ya la
<3<3<3<3<3<3<3"Cal..."
Ashton Calum'ın alnını öptü ve neredeyse gözlerini örten siyah saçlarını nazikçe geriye taradı.
"Calum, kalkman gerekiyor."
Bu kez önce yanağından, sonra da çenesinden öperek vücudunu biraz sarstı. Gece fazla uyumadıkları için onu uyandırmaya kıyamıyordu ama yetişmek zorunda oldukları bir uçak vardı. Eğer programları aksarsa toparlamak hiç kolay olmazdı ve her zamanki gibi bütün sorumluluk yine Ashton'ın üstüne yıkılırdı. Menajerler ne halt yemeye varlardı kimse bilmiyordu ancak onların yapması gereken işlerin yükü Ashton'ın omzundaydı.
Verdiği sıkıntılı nefesin ardından dudaklarını yavaşça Calum'ın dudaklarına bastırdı. Kahverengi yorgun gözler birkaç saniye sonra Ashton'ın gözleriyle buluşmuştu. İkisi için öpüşmek genelde yalnızca seks yaparken gerçekleştiğinden ve Calum öpülerek uyandırılmaya alışkın olmadığından şaşkınlığını gizlemek pek kolay değildi.
"Ash?"
"Günaydın."
Bu kadar sevgi dolu bir sabaha gözlerini açmak garip hissettirmişti ancak tüm bunları neden yaptığını sormak için fazla yorgundu. Ashton'ın eli saçları arasında dolaşırken yanağına dokunan yumuşak öpücük henüz olanları idrak etmekte zorlansa da içinde tuhaf bir hareketlenmeye yol açmıştı.
"Hazırlanıp yola çıkacağız."
Calum'ın ellerinden tutarak onu doğrultup üzerindekileri çıkarmasını istedi ama uykusu hala açılmadığı için öylece oturuyordu. Fark etmeden alt dudağını sarkıtmıştı ve öylece etrafını seyrediyordu. Aşırı derecede yavru köpeğe benzediğinden Ashton'ın içinden onu kucağına çekip yanaklarını sıkmak geliyordu.
"Daha hava bile aydınlanmamış..."
Kolları arasına yıkıldı ve yeniden gözlerini kapattı. Gitmek istemiyordu. Burada kalıp Ashton'ın kucağında uyumak istiyordu. Çünkü,
Çünkü neden olmasın?
Ashton ellerini nazikçe sırtına yerleştirdi ve Calum'ı kucağında bebek gibi salladı. Saçlarının arasına minik bir öpücük kondurunca hala uyuyormuş gibi görünmesine rağmen iç çekip yüzünü Ashton'ın göğsüne gömmüştü.
"Luke'la Michael'ın uyandıklarından emin olmam lazım, telefonlarını açmadılar. Duşa girip temiz bir şeyler giysen olmaz mı? Benim için?"
Calum başını salladığında gülümsedi.
"İşte benim bebeğim..."
Bebeğim mi?
Neredeyse birbirlerine yapışık biçimde ayağa kalkıp birlikte odanın içindeki banyoya girdiler.
Ashton'da daha önce görmediği yanları fiziksel anlamda bu kadar yakınlaştıklarından beri yavaş yavaş keşfediyordu. Ve dürüst olmak gerekirse bununla ilgili bir şikayeti yoktu. Uzun zamandır yaşamadığı hisler ona ruhsal anlamda iyi geliyordu. Ashton'ın da kendisi gibi düşünmesini umuyordu. Bazen ona istediği biçimde yeterli olamamaktan endişe ettiği oluyordu, bunu kendine bile itiraf edemese de.
"Eşyalarını topladım ama çıkmadan bavulunu kontrol et."
Calum alt dudağını fark etmeden daha çok sarkıtıp başını sallayınca kendine engel olamadı ve öne çıkmış dudaklarına minik bir öpücük kondurduktan sonra odadan çıktı.
Koridorda hızlı adımlar atarak Luke'un odasına ulaştığında kibarlık olsun falan demeden sertçe kapıya vurdu. Onu ancak böyle uyandırabileceğini yıllar içerisinde öğrenmişti. Luke da kapıyı ancak Ashton'ın bu şekilde çalabileceğini. Odanın içinden gelen boğuk ses söylene söylene kapıya yürürken giydiği tüylü terlikler zeminde tuhaf bir ses çıkarıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Best Friend // Cashton
FanfictionEn yakın arkadaşlar arasında birazcık spermin lafı olmazdı. <3 En yüksek sıralamalar: #1 calumhood #1 cashtonhoodwin #1 mukeclemmings #1 mukeaf #3 cashton #7 ashtonirwin #29 bff