Eller...
<3<3<3<3<3<3<3<3<3<3
Calum göz kapaklarını araladığında havanın henüz aydınlanmamış olduğunu fark etti. İçeriyi yatağın sağ tarafında duran komodinin üstündeki abajur -kısmen- aydınlatıyordu.
Londra'dan Los Angeles'a rötarlarla beraber on bir buçuk saatte varmışlardı ve Ashton yine Calum'ın evine gelmişti. Sözde ayrı evlerde yaşıyorlardı ama Ashton Calum'ın evinde onun yaşadığından daha çok yaşıyordu. Sırtını Ashton'ın göğsüne yasladığında omzunun üstünde hissettiği öpücükle kafasını yana çevirdi.
"Uyanık mıydın?"
"Uzun süredir değil."
Çıplak bedenleri birbirine dolanmış bir şekilde uzanırlarken ikisi de dışarıda kar yağdığından habersizdi. Hava çok soğuktu ama ne Calum ne de Ashton üşüyorlardı.
Elini yorganın altından çıkarınca Ashton da çıkarmış ve elini tutup parmaklarını Calum'ın parmakları arasından geçirmişti. Hala omzundan ve boynundan öpmeye devam ediyordu.
"Seni çok özlemiştim..."
Ashton'ın kulağına fısıldadığı sözcüklerin ardından Calum kenetli ellerine bakarak gülümsedi. Sürekli yan yanalardı. Bu nasıl mümkün olabilirdi ki?
"Ben de seni."
Calum'ın ses tonuyla Ashton da gülümsemişti. Aşk yaptıktan sonra ikisi de sersemlemiş gibi oluyorlardı. Hayır, seks yaptıkları zaman değil, birbirlerini çok özleyip aşk yaptıkları zaman. Bir ödül töreninden hemen önce aceleye gelmiş bir blowjob yerine yorganın altında paylaşılan uzun dakikalar.
Elini Calum'ın fönü bozulmuş ve alnına yığılmış olan saçlarında gezdirdi. Köprücük kemiklerini öperek kulağına güzel sözler fısıldarken bedenini biraz daha kendine çekti. Calum yüzündeki gülümseme büyürken gözlerini kapattı. Zaten yeni kalktığı için uykusu yoktu, sadece anın tadını çıkarıyordu.
"Çok güzel görünüyorsun."
Calum kıkırdadı.
"Yüzümü görmüyorsun Ash."
"Ama biliyorum."
Burnuna kondurduğu minik öpücüğün ardından Calum kafasını yana çevirdi ve öpmek için Ashton'ın yüzüne yaklaştı. Ne ara bu kadar aşık olduğunu aklı almıyordu ama pişman değildi. Bunu seviyordu. Ashton'ı sevmeyi.
"Duke nerede?"
"Gece su içmek için kalktığımda mama yiyordu. Neden?"
"Hala sevişmek istiyorum ama çok yorgunum..."
Elini komodine uzatmaya çalışır gibi yaparak sızlandı.
"Prezervatif kutusu... Çok uzakta..."
Ashton aşırı tembel çıkan ses tonuna gülerek Calum'ın boynuna ıslak bir öpücük bıraktı. Aslında aklında farklı bir fikir vardı. Bu normalde ikisini de tatmin etmezdi ama şuan yorgunlardı ve bu gece en fazla üçüncü kez boşalabilirlerdi. Bu yüzden doğruldu ve yan duran Calum'ı nazikçe iktirip yüzüstü yatmasını sağladı. Biraz araladığı bacakları arasına girdiğinde nişanlısının rahatlamış bir biçimde iç çekişini işitmişti. Omuzlarına, ensesine, oradan da sırtına ilerledi. Vanilya gibi kokuyordu. En sevdiği insan üzerinde en sevdiği koku.
"Mmh, seni seviyorum..."
Belinden aşağı indiği esnada yalnızca bir fısıltı olarak duydu. Ona aynı şekilde karşılık verdiğinde Calum deliğinin üzerinde hissettiği baskıyla inlemişti. Hazırlığa ihtiyacı yoktu. Ancak Ashton'ın da tam anlamıyla içine girmek gibi bir düşüncesi olmadığı için bir önemi yoktu. Ondan biraz doğrulmasını, elleri ve dizleri üzerinde durmasını istedi. Yaşanan tutkulu sevişmenin herhangi bir anında yere atılmış kayganlaştırıcı şişesine uzandı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Best Friend // Cashton
FanfictionEn yakın arkadaşlar arasında birazcık spermin lafı olmazdı. <3 En yüksek sıralamalar: #1 calumhood #1 cashtonhoodwin #1 mukeclemmings #1 mukeaf #3 cashton #7 ashtonirwin #29 bff