10- Ice +

1.1K 40 347
                                    

Burada Kelım "Is it fluffy" diye soruyordu bir de ah awkwardly flirting düştüm Allah kaldır

<3<3<3<3<3<3<3<3

Calum şuan mutfak tezgahının üzerinde yüzüstü dururken hiç mi hiç eğlenmiyordu.

Ashton'ın biraz önce Calum'ın başının üstünde birleştirerek bağladığı elleri tezgahın öbür tarafından sarkıyordu. Artık Ashton'a dokunması tamamıyla imkansız hale gelmişti ve Ashton Calum'ın ona dokunamamaktan ne kadar nefret ettiğini çok iyi biliyordu.

"Söylesene Cal, çok mu eğleniyordun?"

Calum cevap vermek yerine başını salladığında Ashton saçından çekerek kafasını yukarı kaldırmaya zorladı ve üstüne eğilip kulağına fısıldadı.

"Sana bir soru sordum."

"B-ben... Hayır. Üzgünüm."

"Üzgünüm, ne?"

"Babacık?"

Sesi ona bu şekilde seslenmekten çok emin olmaya çalışır gibiydi çünkü daha önce Ashton'ın Calum'a birkaç kez "Pup" diye seslenmesi dışında birbirlerine isim takmamışlardı.

Hala yukarıda tuttuğu kafasını sertçe yana yatırarak boynunu açığa çıkardı. Onu istediği gibi kontrol edip yönlendirebilmek ve Calum'ın bu gece söylediği hiçbir şeye itiraz etmeyecek oluşu Ashton için durumu biraz daha zevkli hale getiriyordu. Yaklaşık on dakika önce Calum buz dolabından bir şey aldığını duymuştu ama tezgahın üstünden doğrulması yasak olduğu için ne olduğunu görememişti.

Boynundan omuzlarına, oradan da sırtına doğru ısırıklar bırakarak aşağıya indi. Calum ise dişleri tenine her dokunduğunda sıçrayarak tırnaklarını tezgahın pürüzsüz yüzeyine geçirmeye çalışıyordu.

"Bu biraz soğuk olabilir."

"Soğuk?"

Ashton onu göremeyeceğini bilse de başını salladı ve Calum'ın yanında duran mavi yuvarlak kabın içinden bir küp buz alarak dudakları arasına yerleştirdi.

Buz küpünü bastırarak belinden sırtına doğru çıkardı. Calum yaşadığı tuhaf hisle titredi ancak yerinden kıpırdaması yasaktı. Bu yüzden elinden geldiğince sabit durmaya çalışıyordu çünkü cezası ikiye katlanabilirdi. Garip bir tonda inledi.

Şuan ceza alma sebebi ise arkadaşlarıyla dışarı çıkmaları ve Calum'ın bütün akşam Ashton'la uğraşmasıydı. Kimse görmezken ona dokunması, fırsat buldukça kulağına bir şeyler fısıldaması ve bir an önce eve dönüp onu becermesi için defalarca yalvarması gibi.

Ashton bir buz küpünü daha alıp Calum'ın belinde gezdirirken sırtındaki diğer buz küpü eriyerek damlalar halinde aşağı akıyordu. Aynı şey birkaç kere daha tekrarlandı. Ama Calum artık dayanamıyordu. Ufak da olsa bir temasa ihtiyacı vardı.

"Babacık... Bir şey yap, lütfen..."

Calum'ın kafasını tekrar saçından tutarak kaldırdı ve boynuna dişlerini geçirdi. Calum canı yanmasına rağmen tuhaf bir şekilde zevk alıyordu. Hatta onun için Ashton'ın verdiği ceza pek de ceza gibi değildi. Sert bir şaplak attığında vücudu sarsıldı.

"Yalnızca uslu duran çocuklar istediklerini alır Calum, ve hatırladığım kadarıyla birileri bugün fazlasıyla yaramazlık yaptı."

"Ben özür dilerim, sadece b-biraz oyun oynamak istemiştim..."

"Gerçekten çok mu istiyorsun Calum?"

Calum çaresizce başını salladı ve gözlerini sıkıca kapatarak iç çekti.

Best Friend // CashtonHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin