Sonradan eklenmiş not:
Bu kitabı okumaya karar verdiyseniz öncelikle çok teşekkür ederim. Ama belirtmek isterim ki, bu benim ilk kitabım. Dolayısıyla çok klişe, amatörce, belki biraz da saçma. Yani klasik bir wattpad kitabı.Bu kitabı okuduktan sonra lütfen diğer kitaplarıma da bir şans verin. Güvenin bana onlar bundan çok daha iyiler.
Daha öncede dediğim gibi, ilk bölümler size biraz sıkıcı ve mantıksız gelebilir ama ilerleyen bölümler daha heyecanlı olacak, bundan emin olabilirsiniz.
Eh hadi okumaya o zaman ;)
***
🪐1. BÖLÜM🪐
***Sonunda zar zorda olsa gözümü açtığımda etrafa bir göz attım. Haklıydım, abim yoktu. Gözlerimi ilk açtığımda başımda dikilen hemşireyide göremiyordum.
Tek başımaydım. Yalnızdım. Yine.
Alışkındım ben aslında yalnız olmaya. İstemezdim kimseyi. Ama abim farklıydı işte, o gerekiyordu, o yanımda olmalıydı.
Bir kaç dakika bekleyerek az da olsa kendime gelmeye çalıştım. Oda çok sessizdi ve bu sessizlik beni huzursuz ediyordu. Belki de huzursuzluğumun nedeni bile bu değildi ama o başka nedenin ne olduğunu da bilmiyordum.
Kapının açıldığını duyarak hızla başımı o tarafa çevirdim. İçeri giren kişi yine aynı hemşireydi. Yüzündeki ifade sanki benim uyanık olmamı beklemiyormuş gibi bir hal almıştı, ki zaten bende uyanmamayı tercih ederdim. Hemşire benim uyanık olduğumu görür görmez elindekileri yanımdaki masa benzeri şeye bırakıp tekrar dışarı çıktı. Büyük ihtimalle doktoru çağıracaktı.
'Acaba ölme ihtimalim var mı?' diye düşünürken birden bire gözlerimin önünde bir sis belirdi. Etraf bulanıklaşırken ne yapacağımı şaşırdım. Ne oluyordu?
Sakin olmaya çalışarak gözlerimi birkaç kere sertçe açıp kapattım ama bir faydası olmuyordu. Sis kaybolmuyordu ve etraf hâlâ bulanıktı.
Aniden başıma vuran ağrıyla elim başıma gitti. Ne olduğu konusunda hâlâ bir fikrim yoktu ama abimin yokluğu zaten yetiyordu. Sanki hem başıma hemde kalbime bir hançer saplanıyordu ve her ne olduysa olsun bunun nedeni bu değildi. Bunun nedeni yalnızlık hissiydi, abimin beni bırakmış olabilme ihtimaliydi. Oysa biliyordum, abim beni bırakmazdı ve bu korkumu dahada çok arttırıyordu. Ona bir şey olmuş olabileceğini düşünmek bile nefes almamı zorlaştırıyordu. Başım hâlâ ağrırken kapının açılmasıyla gözlerim içeri giren az önceki hemşireyle yanındaki genç bir kadını buldu. Doktor olduğunu üstündeki beyaz önlükten kolayca anlayabiliyordun, ayrıca genç olduğu belli olan kadının doktor olalı çok olmadığını da var saymak zor değildi. İçeri giren doktorla hemşire yatağın karşısında durdu. Kadın tam ağzını açmış bir şey söyleyecekti ki birden başıma tekrardan saplanan ağrıyla daha ne olduğunu anlayamadan kendimi doktorun boğazına yapışmış bir şekilde buldum. Bunu neden yaptığımı bilmiyordum. Hangi mantıkla hareket ettiğimi de. Bildiğim bir şey varsa o da beynimin şu an devre dışı olduğuydu ve bu kendime hakim olamamamı sağlıyordu. Kadını boğazından bastırarak duvara yapıştırdım, elleriyle ellerimi tutuyordu ve bu sayede benim ellerimi bıraktırmaya çalışıyordu ama işe yaramıyordu. Ben bırakmıyordum. Yanımızda dikilen hemşirenin şaşkınlığı yüzünden okunurken şoka girmiş gibi yerinden kıpırdamıyordu.
Ellerimin arasında çırpının kadın zar zor nefes alıyordu. Hemşirede sonunda durumu idrak etmiş olacak ki birden harakete geçerek beni doktordan ayırmaya çalıştı. Tabii ki ben bırakmıyor, aksine kendi göz yaşlarıma aldırış etmeden dahada sıkıyordum kadının boğazını. Neden ağladığımı bile bilmiyordum. Ben ne yaptığımı algılayamıyordum. Kadının boğazını hem sıkıyordum hemde sorularıma cevap bekliyordum. Bağırıyordum. Cevap veremeyeceğini bile bile bağırarak bir cevap arıyordum.
![](https://img.wattpad.com/cover/219940449-288-k695948.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PSİKİYATRİ
Mystery / ThrillerAşk mı ağır basar, vicdan mı? Geçmiş mi daha acıdır, aşk mı? ___ "Daha iyi görünüyorsun." "İyiyim demiştim." diyerek yine yalan söylemiştim. Belki de başkalarını değil de sadece kendimi kandırmak istiyordum. Dudaklarında histerik bir gülümseme olu...