Uyandığımda saat kaçtı bilmiyorum ama bildiğim bir şey varsa o da geri uyuyamadığımdı. Gecenin köründe kapının gürültüyle kapanması beni uyandırmıştı ve şimdi baykuş gibi yatağımın üstünde oturuyordum.Bugün okula kayıt olmam gerekiyordu ve belkide bu yüzden uyuyamıyordum. Heyecandan. Ama anlamadığım bir şey vardı, ben niye böyle heyecanlıydım? Altı üstü okul değiştiriyordum ve bunda bu kadar heyecanlanacak bir şey yoktu bence. Ya bende bir tuhaflık vardı, ya da bu okulda.
Ben boşuna başka okula istemiyorum yani değil mi?
Sonunda oturduğum yerden kalktım ve ışığı açtım. Böyle baykuş gibi dikilerek nereye kadar? Masamın üstünde şarjda olan telefona uzandım ve saate baktım. Saat yediydi ve ben çok erken uyanmıştım. Belki bugün ilk okul günüm bile olmayacaktı ama ben yinede heyecanlıydım. Bu işte gerçekten bir tuhaflık vardı.
Şimdiden hazırlanmaya başlama kararı almıştım ve bunun için kapımı açıp lavabonun yolunu tuttum. İşimi hallettikten sonra geri odama döndüm ve ne giyeceğimi düşünmeye başladım. Daha kayıt olmadığım için üniformamda yoktu haliyle. Bende dolabımdan bir kot pantolon birde beyaz kazak aldım. Kışın sonlarına yaklaşıyorduk belki ama sonuç olarak hâlâ ortasındaydık ve bence hava kazak giymek için yeterince soğuktu.
Karşımdaki boy aynasına bakarak neyi yanlış yaptığımı sorguluyordum. Nasıl oluyordu da benim yaşıtım olan kızlar bu kadar güzelken ben böyleydim? Makyajdan oldum olası nefret etmişimdir ve bu yüzdende hayatımda bir kez bile kullanmamıştım. Kullanmayı da düşünmüyordum, en azından şimdilik. Tekrar aynadaki yansımama baktığımda saçlarımı düzeltmem gerektiğini anladım. Saçlarım esmerliğime uyuyorlardı, düz ve koyu kahverengiydiler. Ayrıca belime kadar uzanmıyor, göğüsümün tam altında bitiyorlardı, yani kısa değillerdi. Gözlerim ise elaydı. İrislerimin dışı maviydi ve içe doğru kahverengiye dönüyordu. Karmaşık bir şeylerdi işte.
Saçlarımı bir at kuyruğu yapıp tekrarda aynaya baktım. Kesinlikle daha iyi görünüyordu ama ben hâlâ güzel olduğumu düşünmüyordum. Takıntılı olduğum düşünüle bilirdi ama değildim işte.
Odadan çıkmadan önce telefonumu elime alıp küçük çantamıda sırtıma taktım. Aşağıya inmek için merdivenlere yöneldiğimde elimdeki telefon titredi. Elimde olmasını fırsat bilip tuş kilidini açtığımda abimden olduğunu gördüm. Niye mesaj atıyordu ki?
ABİM!:
Ben okuldayım sende başının çaresine bak.Abimi boşuna büyük harfler ve ünlem işaretiyle kayıt etmemiştim. Beni sinir edecek her türlü şeyi yazabilirdi o. Hem ne demekti başının çaresine bak!? Nasıl gidecektim şimdi ben okula?
Abime sinirlenmiştim doğal olarak ama şimdi daha önemli bir derdim vardı, okula nasıl gideceğim. Hem o ne ara çıkmıştı ki evden? Ben niye fark etmemiştim? Her neyse! Okula mecburen taksiyle gidecektim. Normalde bende normal insanlar gibi otobüsle giderdim ama hangi otobüsün oraya gittiğini bilmiyordum ve bu sinirimi daha da bozuyordu. Boşu boşuna para harcayacaktım şimdi.
Aşağı indikten sonra kısa siyah botlarımı giydim. Galiba en beğendiğim ayakkabılarım onlardı. Üstümede montumu geçirdikten sonra çantamı tekrar sırtıma taktım ve telefonumu montumun cebine koydum. Hızla evden çıktıktan sonra bir taksi aramaya başladım. Gördüğüm ilk taksi boştu ve bu benim şanssızlığıma bakılınca çok tuhaftı.
Taksiciye okulun adını söyledikten sonra yola koyulduk. Yol boyuncu kafamda cevabını veremediğim sorular uçuşuyordu. Kim bilir beni neler bekliyordu. Tek istediğim bu günü kazasız belasız atlatmaktı. Benim için ilk günler her zaman en zorlarıydı ve bu gün galiba dahada bir zor olacaktı. İçimdeki huzursuzluk bunu söylüyordu bana. Kendimi bir oyunun 'hard' modundaymışım gibi hissediyordum. Bu normal miydi? Tabii ki bu sorunun cevabınıda veremiyordum.
![](https://img.wattpad.com/cover/219940449-288-k695948.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PSİKİYATRİ
Misteri / ThrillerAşk mı ağır basar, vicdan mı? Geçmiş mi daha acıdır, aşk mı? ___ "Daha iyi görünüyorsun." "İyiyim demiştim." diyerek yine yalan söylemiştim. Belki de başkalarını değil de sadece kendimi kandırmak istiyordum. Dudaklarında histerik bir gülümseme olu...