Bölüme başladığınız saati buraya bırakır mısınız?Ben sizi daha fazla tutmayayım o zaman,
iyi okumalar...❤️💫
***
🪐3. BÖLÜM🪐
***Abim beni almaya gelmeden bir hafta önce okuldan kayıtımı almıştık ve şimdi yeni okuluma kayıt olmam gerekiyordu. İlk başta abime itiraz etmiştim, çünkü abimin gittiği liseye gitmek istemiyordum. Bunun nedeni lisenin iyi olmaması değildi, abimin lisesinde bana nasıl bakılacağını az çok tahmin edebiliyordum. Abim okulun gözdelerindendi ve onun kardeşi olarak başıma dert açılacağınıda tahmin ediyordum ama abim itirazlarımı kabul etmemişti ve yarın beni okula kayıt ettireceğini söylemişti.
Eve geleli iki gün oluyordu ve ben hiç dışarı çıkmamıştım. Hafta sonuydu, bu yüzden abimde pek karışmamıştı bana ama yarın Pazartesiydi ve benim o liseye kayıt olmam gerekiyordu. Her ne kadar istemesemde.
Şimdi her zaman yaptığım gibi yatağımda sırt üstü yatarak tavana bakıyordum ve düşüncelerimin içinde boğuluyordum. Yaptığım şeyin doğruluğunu sorgulamaktan vazgeçemiyordum. Yeni şeyler denemeyi sevmemem zaten ayrı bir problemken ben resmen yine yeni bir hayata başlamıştım ve büyük ihtimalle de yine yalnız bir hayata. Her yeni başlangıçım aynı sonuçlar doğuruyordu. O zaman ben niye hep yeniden deniyordum?
"Belkide abimi şu lise işinden vazgeçirebilirim."
Dile getirdiğim bu düşüncemin gerçekleşmesini her şeyden çok istiyordum ama biliyordum ki abimin inadı inattı. Ama ben yine de şansımı deneme taraftarıydım. Her zamanki gibi. Bu nedenle yattığım yerden kalktım ve abimin odasının yolunu tuttum. İçimden onu ikna edebilmek için de dua ediyordum.
Abimin kapısına üç kez tıkladıktan sonra "Ne var!?" diye bağırdığını duydum. Uyumamıştı, bu işime geliyordu.
Kapıyı yavaşça açıp başımı içeri uzattım. Abim kollarını başının altına koymuş yatağında yatıyordu. Beni görünce doğrulcağını düşünmüş olsamda beni yanıltmış ve bakışlarını tekrar tavana çevirmişti.
Ne olmuştu bu abime?
Yavaşça abimin yatağına ilerlemeye başladım. Yavaş gitmem gerekiyordu çünkü yeniden takılıp düşmek istemiyordum. Abimin odası hâlâ at ahırı gibiydi. Beni dinlememişti ve bu sinirlerimi yeniden bozmuştu ama şimdilik bunu bir kenara bırakabilirdim. Daha önemli konularım vardı ve onu ikna edebilmek için sinirleri ile oynamamam gerekiyordu.
"Bir şey konuşabilir miyiz abiciğim?"
Bunu sorarken en tatlı gülümsememi takınmıştım, sonuçta onu ikna etmem gerekiyordu. Ama abim pek inanmamış olacak ki gözlerini devirip yattığı yerde doğruldu.
"Gel bakalım yine ne isteyeceksin."
Beni yanına çağırmasıyla birlikte hemen karşısına oturup yatağın üstünde bağdaş kurdum. Bence şimdi söylemenin tam zamanıydı. Hazır moralide bozuk değilken onu ikna edebilirdim.
"Hadi söyle artık!"
"Ya abi, ben diyorum ki, yani acaba diyorum..."
"Konuya gel be kızım!"
"Başka liseye gitsem daha iyi olmaz mı ya?"
Söyledikten sonra gözlerimi kapatmıştım. Belki böyle kabul etme ihtimali artardı. Ah kimi kandırıyordum ki? Kabul etmeyeceği zaten belli değil miydi? Bunları düşünerek gözlerimi yavaşça araladım. Abim derin bir iç çekip konuşmaya başladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PSİKİYATRİ
Mystery / ThrillerAşk mı ağır basar, vicdan mı? Geçmiş mi daha acıdır, aşk mı? ___ "Daha iyi görünüyorsun." "İyiyim demiştim." diyerek yine yalan söylemiştim. Belki de başkalarını değil de sadece kendimi kandırmak istiyordum. Dudaklarında histerik bir gülümseme olu...