Öncelikle kısa bir şeyler söylemek istiyorum. Bu benim ilk yazdığım kitap olduğu için okunmasının az olacağını biliyordum ama okuyanlara da çok teşekkür ederim. Sizden sadece bir oy istiyorum çok şey değil, sonuçta güzel ya da değil bu da bir emek. Rica etsem oy atar mısınız?Bu bölüm için de yine aynısı geçerli. 'BÖLÜM SONU' yazmadığı sürece bir sonraki sayfada bölüm devam ediyor. Ve her ne kadar yorumlar gitmesin diye uğraşsam da maalesef çoğu yine de gidiyor ):
İyi okumlar...❄️🤍
***
🪐2. BÖLÜM🪐
***Sonunda evdeydik. Ne psikiyatride, ne tımarhanede, ne de başka bir deli hastanesinde, evdeydik. Yaşadığımız onca şeyden sonra eve varamadan başımıza bir şeylerin geleceğini düşünmüştüm ama yanılmıştım. Gayet sakin bir şekilde varmıştık eve.
"Kızım yiyecek bir şeyler hazırlasana!"
"Kendin hazırla!"
İşte şimdi dönmüştük normal hayatımıza. Böyleydi bizde, günde en az iki defa kavga ederdik. Birbirimize sataşmadan duramıyorduk işte, ama nedendir bilinmez hep abim kazanırdı. Aynı şimdide olduğu gibi.
"Yürü lan! Ağzın değil elin çalışsın!"
"Of abi ya! Tamam hazırlıyorum!"
Ve yine o kazanmıştı. Bende oturduğum yerden kalkıp mutfağa yöneldim. Arkamdan gelen ses kıkırdamama neden oldu.
"İşte böyle. Aferin sana abisinin gülü."
"Şimdi öyle mi oldu?"
"Hadi işine. Açım!"
Abim ve ani duygu değişiklikleri. Bu benim abim işte, ne yaparsın?
🌙✨
Yaklaşık 15 dakika içinde abim ve bana küçük bir kahvaltı hazırlamıştım. Saat 16'ya geliyordu ama biz hastanedeki çıkış işlemleri yüzünden daha yeni yemek yeme fırsatı yakalamıştık. Çok şey hazırlayamamıştım kahvaltı için. 15 dakikada hazırlaya bildiklerim sadece domates, peynir, zeytin ve yumurtaydı. Abim acıkınca hızlı olmak gerekirdi yoksa sinirli birine dönüşüyordu ve inanın bana o halini görmek istemezdiniz.
"Yemek hazır mı!?"
Abimin bağıran sesi oturma odasından geliyordu. Kesin yine koltuğa yayılmış film falan izliyordu. Normalde karışırdım ama bu sefer boşverip karışmama kararı almıştım.
"Hazır! Gel!" diye seslendikten sonra sofraya bardak koymak için arkamı döndüm ve dolaba yöneldim. Dolaptan aldığım iki bardağı masaya koymak için tekrar masaya doğru dönmüştüm ki abimi görmemle afalladım.
"Abi?"
Abim masada oturmuş yemek yiyordu. Tabii bu normaldi ama tuhaf olan aç olmasına rağmen abimin normalde sofraya gelmesinin 20 dakika falan sürmesiydi.
"Ne var?"
"Yok bir şey."
Bende sofraya, abimin karşısına oturduktan sonra birlikte kahvaltı yapmaya başladık. Kahvaltı boyunca abimin eksik olan şeyler hakkında homurdanmasını dinlemiştim ve bunların başında çay geliyordu. Her ne kadar 'çayı demlemek uzun sürerdi' diyerek açıklama yapsamda benim canım(!) abim anlamak bilmiyordu.
Kahvaltı bittiğinde tabaklarda geriye hiçbir şey kalmamıştı. Yani kelimenin tam anlamıyla her şeyi silip süpürmüştük. Abim yine ondan beklenen bir hareket yapmış ve masadan kalkıp gitmişti. Zaten ne zaman yardım etmişti ki ev işlerine?
![](https://img.wattpad.com/cover/219940449-288-k695948.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PSİKİYATRİ
Mystery / ThrillerAşk mı ağır basar, vicdan mı? Geçmiş mi daha acıdır, aşk mı? ___ "Daha iyi görünüyorsun." "İyiyim demiştim." diyerek yine yalan söylemiştim. Belki de başkalarını değil de sadece kendimi kandırmak istiyordum. Dudaklarında histerik bir gülümseme olu...