Hepinize merhaba canlar (:Sınırı geçmişsiniz, tebriks 🌙💜
Moralimin yerinde olduğu son bölüm olabilir bu, belli olmaz. Zaten yaz tatili çok boş geçiyor, o yüzden bol bol bölüm yazmaya çalışacağım.
Neyse ben sizi daha fazla tutmayayım,
İyi okumalar 💕💕
Ve unutmayın 'BÖLÜM SONU' yazmadığı sürece bölüm öbür sayfada devam ediyor ;)
***
🪐11. BÖLÜM🪐
***Aras Göker
Pencereden bakarak Tuvana'nın gittiğine emin oldum. Yatağımın üstündeki çantamı da alarak odamdan çıktım, her ne kadar önemsemiyormuşum gibi görünse de derslerimi önemsiyordum. Yani okula gidecektim ama ondan önce yapmakta çok geciktiğimi düşündüğüm bir işi halletmem gerekiyordu. Enerjimi saklama konusunda gayet ciddiydim çünkü.
Evden çıkmadan önce arabanın anahtarlarını da almayı unutmadım. Bu araba amcamın bana küçük bir 18. yaş günü hediyesiydi. Arabaya bindikten sonra babamın eskiden mallarını bıraktığı eski bir depoya doğru sürmeye başladım. Çağırdığım kişinin korkak olmadığını biliyordum ve bu yüzden çoktan orada olması gerekiyordu. Tuvana yüzünden evden geç çıkmıştım. Onun bu işe bulaşmasını istemiyordum, ki zaten onun için yapacaktım bunu. Tuvana her ne kadar bildiğini iddia etsede bu işleri hiç bilmiyordu ve benim bu işin önüne geçmem gerekiyordu. Tuvana benim her şeyimdi ve ona bir şey olmasına asla izin vermezdim. Veremezdim. Zaten yeterince acı çekiyorken onu korumam gerekiyordu. Elimde kalan son değerlimdi o benim ve ona bir şey olursa bende biterdim.
Dün okulda konuşulanları duyduktan sonra ilk olarak Tuvana'nın nerede olduğunu merak etmiştim. Onu sınıfında bulamayınca etrafa bakınmış ve yanlışlıkla bir konuşmaya kulak misafiri olmuştum. Ateş'i tanıyordum ama Savaş tanıdığım kişiler arasına girmiyordu. Ateş ve Savaş'ın hakkında konuştuğu kişi kesinlikle Tuvanaydı. Bunu fark etmem hiçte zor değildi ama istedikleri şeyi anlamamıştım. İkisi de Tuvana'ya aşık falan değildi. Bunu anlamak için profesör olmaya gerek yoktu, kesinlikle başka bir sebepleri vardı Tuvana'ya yakın olmak için. Ne olduğunu bilmiyordum ama öğrenmek zorundaydım.
Deponun önüne vardığımda arabayı park ederek aşağı indim. Okula ne zaman giderdim ya da gidebilir miydim hiçbir fikrim yoktu ama işler iyi giderse gidecektim.
Deponun kapısının önüne geldiğimde hiç düşünmeden hızlıca açtım kapıyı. Kapı Metal olduğundan benim sertçe açmamla birlikte çok fazla ses çıkarmıştı ve karşımda dikilen kişinin dikkatini çekmeyi başarmıştı.
Onu görmemle birlikte deminden beri bastırmaya çalıştığım öfkem alevlenmiş ve ben daha ne olduğunu anlayamadan yumruğum Ateşin yüzünün ortasına geçmişti.
[1 gün önce]
Tuvana odasından çıkmayalı baya bir zaman oluyordu ve bende bunu kullanmak için elime telefonumu aldım. Ateş Boranın kardeşiydi belki ama ben onu hiç sevmezdim. Bunun Tuvanayla alakası yoktu, ona hiçbir zaman ısınamamıştım ve şimdi fark ediyordum ki onun hakkında yanılmamıştım. Güvenilecek biri değildi o. Belki bende çapkındım ama Ateşin benden daha farklı olduğunun farkındaydım. Aslında onun yaptıklarının beni pek ilgilendirdiği söylenemezdi, hâlâ da ilgilendirmezdi aslında ama o yapmaması gereken bir şey yaparak işin içine Tuvanayı katmıştı. Diğer kızlarla istediği gibi oynayabilirdi bu beni alakadar etmezdi ama benim kız kardeşim onun oyuncağı değildi!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PSİKİYATRİ
Mystery / ThrillerAşk mı ağır basar, vicdan mı? Geçmiş mi daha acıdır, aşk mı? ___ "Daha iyi görünüyorsun." "İyiyim demiştim." diyerek yine yalan söylemiştim. Belki de başkalarını değil de sadece kendimi kandırmak istiyordum. Dudaklarında histerik bir gülümseme olu...