Merhabalar tekrardan, birinci bölümü kısımlara böldüm. Aynı anda da yayınladım. Biraz uzun olmuştu ve bu şekilde, yani bölerek atmanın daha iyi olacağını düşündüm. Bir şeyler oluyor ama ne? Medya da Sanya'ya gelsin :)
Umarım beğenirsiniz :)
Keyifli okumalar :D
Küçük stüdyo evimin, yatak olarak kullandığım koltuğundan zorlukla kafamı kaldırdım. Başım çatlıyordu. Allah bilir ne kadar uyumuştum. Gece kuşu olduğum zamanların, bir alışkanlık haline geldiği bu günlerime, yalnızca sövmek geçti içimden.
Düzenli bir uyku alışkanlığına ihtiyacım vardı. En azından ne zaman yattığım ve kalktığım belli olsaydı, hiç fena olmazdı. Bıkkın bir nefesle kafamı yastığa bıraktım. El yordamıyla telefonumu aradım. Yastığın altında yoktu. Elimi yerdeki eskimiş halının üzerinde, ulaşabildiği kadar sürmeye koyuldum.
Parmaklarım, oradan kanepenin altına uzandı ve telefonum oradaydı. Elimde telefon, derin bir nefesle olduğum yerden doğrulup, dizlerimin üzerine oturdum. Bileklerimle gözlerimi ovuşturdum. Aletin kilit açma tuşuna basarak, saate baktım.
"Yuh.." Akşam olmuştu. Telefonu tekrar kapatıp, kanepenin üzerine gelişigüzel fırlatıp, yataktan çıkmak için hareketlendim.
"Simya, Haberleri aç!" dedim.
Simya dediğim, eski bir televizyondu. Kapalı olsa bile sese tepki veriyordu. Komutumla birlikte, onun için konulmuş sehpanın üzerinde hareketlendi ve katlanarak, tablet kadar olan alanını genişleterek, bir televizyona dönüştü.
Telefonlar gibi batarya ile çalışıyordu ve şarj edilmesi de gerekiyordu. Onu orada bırakıp banyoya yöneldim. Aynanın karşısına geçtim. Siyah saçlarım, dağılmış, birbirine girmişti. Gözlerim şişmiş, uykumun düzensizliğine isyan ediyor gibiydi.
Bu halimi gören biri eminim dayak yediğimi düşünürdü. Uyanamadığım yüzümden anlaşılıyordu. Lavaboya eğilip, elimi yüzümü yıkadıktan sonra,diş fırçamı alıp, oturma odasına yöneldim.
Dişlerimi fırçalarken iki dakika da olsun televizyonda neler var bakmalıydım. Simya'nın açtığı haberlere bakmak için, salona yöneldim. Üstüne giydiği resmi ama şık kıyafetiyle, sarışın bir kadın konuşuyordu.
"...Cumhurbaşkanı, miting konuşmasını İstanbul'daki başkanlık konutunda, Halka'dan gerçekleştirecek sevgili izleyiciler. Milletvekilleri ise, Ankara'dan, Meclis binasından katılacaklarını bildirdiler. Öte yandan, sokaklar cıvıl cıvıl. İnsanlar meydanlara akın ediyor. Sayın Cumhurbaşkanımızın çağrısıyla herkes sokaklarda!"
Hangi çağ, hangi zaman? Kafamda bulunduğumuz zamanı yerli yerine oturtmaya çalışıyordum. Haber spikeri konuşmaya devam ediyordu.
" Meydanlara çeviriyoruz kameralarımızı. Şunu da hatırlatalım, İstanbul'da ve diğer büyük şehir belediyelerinde her ilçe için toplanma alanları oluşturuldu. Büyükşehir olmayan illerimizde ise toplanma şehrin merkezinde oluşturulan miting alanında gerçekleştirilecektir. Biz de, Doğru Tv olarak 81 ilden haberleri miting öncesi sizlere ulaştırıyoruz.
Öncelikle İstanbul'a ve Avrupa yakasına gidiyoruz. Yenikapı Meydanına! Evet, muhabirimiz Gülce Şenal Yenikapı meydanında, Öncelikle Merhaba Gülce. Şimdi sendeyiz. Nedir Yenikapı'da son durum?"
"Merhaba Selin. Türkiye'nin 81 ilinde gerçekleştirilen bu dev mitinge katılım oldukça yüksek. 30 Ağustos Zafer Bayramı kutlaması amacıyla düzenlenen mitingin Yenikapı'daki son durumu oldukça yoğun ilerliyor diyebiliriz. Yenikapı'ya insanlar akın ettiler. Adeta bir bayram havası esiyor burada Selin..."

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sanya
Science-FictionBambaşka bir İstanbul. Bomboş sokaklar, korkulu arayışlar ve cesur adımlar... Bu yeni dünyada ne amaçlanıyordu? Bu kadar hızlı bir değişim nasıl olabilmişti? Kabus muydu yoksa gerçeğin ta kendisi mi? Kalabalık şehir İstanbul'u hiç bu kadar ıssız...