Ben geldimmmm... Ve size bir adet yeni bölüm getirdim...
Bunu söylemek için biraz erken ama aklımda yepyeni bir kurgu var ve tabiki bu kitabımı bitirmeden başlamayacağım.Ama inşallah hepinizin severek okuyacağı bir kitap olur. Şimdilik sadece aklımda konu ve karakterler var. O kurgumda karakter koyacağım ama kısıtlamak istemiyorum siz istediğiniz şekildede hayal edebilirsiniz.
Vee... Neyse hadi keyifli okuyun bakalım😉
~~~~~~~~~~~~~
'O hissi ne zaman anlatmaya kalksam
dilimin ucunda,
ne zaman yazmaya kalksam kalemin ucunda
İntihar etti kelimeler' ve bir satır daha kendine hayran bıraktı kendini bana...Dün gece yatmadan okuduğum satırlar gelmişti aklıma. Sonrada satırları okurken aklıma gelen kişi...
"Serra aşık olmuş arkadaşlar vatana, millete hayırlı olsun." bu sözlerden sonra alkış tutan İlyas sayesinde kendime geldim.Bir kaç saniye İlyas'ın dediklerini algılmaya çalıştım ve sonuç olarak yerdeki taşı kafasına fırlatmam uzun olmadı.Ve tabiki tutturdum.
"Ne aşkı gerizekalı? Her düşünen aşık mı oluyor?" diye sordum sinirle.
Yanıma otururken"Her düşünen değil güzelim, senin gibi derin düşünen."dedi gülerek.
Dedikleri mantıklıydı aslında ama bakın bakalım bende kabul edecek göz var mı? Tabii ki yok!
"Saçmalama, aşık falan olmadım. Öyle dalmışım, hem bişey düşünüyordum ama bu bir erkek değil."dedim. Gerçekten birara çarpılacaktım ama yarı yarıya haklı sayılırdım. Yani tamam onuda düşünüyordum ama o az önce gelmişti aklıma. Arada fark var lütfen!
Bir anda doğruldu ve endişeyle baktı yüzüme sonra "Yoksa sen... Hiii! Serra sana hiç yakıştıramadım." dedi kınyarak. Ben ne dedim şimdi ya!?
Akıllım az önce erkek değil dedin!
İç sesimin dediklerinden sonra biraz düşündüm ve tam o sırada jeton düştü ce gözlerimi kocaman açarak ona baktım."Ne saçmalıyosun İlyas?!"dedim sinirle.
Gülmeye başladığında bilerek dediğini de anlamış oldum."Serra yüz ifadeni görmen lazımdı."deyip birde kahkaha attı.Şimdi ben bunun hesabını sormazmıyım!
Yüzümde sinsi bir sırıtışla ona yaklaştım ve sihirli kelimeyi söyledim."Berk...Hatırladın mı İlyas?" gülümsemesi yavaş yavaş soldu yüzünü astı hemen.Şimdi kahkaha atma sırası bendeydi.
"Hatırlatmasan olmazdı değil mi? O nereden çıktı şimdi?"dedi bana ters ters bakarak.
İlyascığım onu Serocuğuma bulaşmadan düşünecektin!
Diyen iç sesime arka fondan bir alkış tuttum.Aynen öyleydi.
Berk, gaydi ve biz Mert yüzünden gittiğimiz bir barda karşılaştığımız ve İlyas'ı yatağa atmaya niyetli olan bir adamdı. İlyas gerçekten yakışıklıydı ve adamın niyetine şaşmamak gerekiyordu. Tabi bardan çıktıktan sonra Mert için yeni ve çok yaratıcı küfürler bulmuştu. Aynı zamanda okkalı bir dayak yemişti.
Aklıma geldikçe hala daha gülüyordum. O küfürler...nasıl unutulurki.
İlyas hâlâ bana ters ters bakarken bende gülmemi durdurmaya çalışıp dudaklarımı birbirine bastırdım ve etrafa bakmaya başladım. O sırada bana bakan bir çift elaya takıkdım. Gözleri...çok güzel bakıyordu. Çok fazla anlam yüklüydü yada ben öyle baktığım içindi.
Derin derin baktığımı anlayıp kendime geldim ve hafif bir şekilde gülümsedim.O da aynı şekilde karşılık verdi ve ben aramızdaki mesafeye rağmen o gamzelerini fark ettim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bordo Bereli Prensim
ChickLitO arada telsizden bir ses yükseldi."İşime çomak sokmaktan hiç bıkmayacaksın değil mi komutan? Sonun abin gibi olacak ama sen hâlâ direniyorsun. Peki bana uyar. Senin canını büyük bir zevkle alacağım binbaşı." Batın, dişlerini sıkmaya başladığında kı...