6.Bölüm"Sana Söz Ağlamayacağım"

4.7K 241 26
                                    

Yeni bölümle karşınızdayım inşallah içinize sinen ve keyifle okuyacağınız bir bölüm olur güzel okuyucularım.

Size boool Batınlı bir bölüm bıraktım. Doyaa doyaaa okuyun güzel okuyucularım... 😚😉

Bu bölümü de melbesm e ithaf ediyorumm...

~~~~~~~~~~

Batın'dan

Zaman insan için en büyük tehdittir. Ne olduğunu anlamadan akıp gider. Tıpkı şimdiki gibi. Bir insan için ne bir saniye sonrası belli ne de bir saniye öncesi.

Dışarıda oturuyorken dinlemediğim konuşmaları dinlemeye başladım."Oğlum, neredeyse beş aydır göreve gitmiyoruz. Paslanacağız yakında." diye söylenen kesinlikle Cihangir'di.

"Harbiden ya." deyip bana döndü Kerem. "Binbaşım gidip bir yoklasanız mı acaba?" dedi.

Elimi omzuna atıp sıkmaya başladım."Hımm, peki kardeşim söyle bakalım gidipte ne sorayım Akif babaya? "deyip elimi biraz daha bastırdım omzuna.

Yüzünü ekşitip" Ya ben ne dedim şimdi komutanım ya. "dedi. Bizi izleyenlerde Kerem'in haline bakıp bakıp gülüyorlardı.

"Ooo...Muhabbetiniz bol olsun millet."diyen Serkan'a dönünce yanında Ali'yi, Mert'i, İlyas'ı ve onun kolunun altında ki Serra'yı gördüm.İstemsizce onu kıskandım.Biraz daha onlara bakıp saçmaladığı fark edip önüme döndüm.

Beraber muhabbet ederlerken ben onlara sadece bakıyordum.Gözlerimi onlardan alıp etrafa bakarken bize doğru yaklaşan postayı gördüm ve kaşlarımı çattım.

"Komutanım, Akif Komutanım sizi çağırıyor." dediğinde herkes bize döndü.

"Hanginiz bu kadar dua etti lan?"dedim gülerek.

Onlar da gülünce kalkıp Akif komutanın odasına doğru ilerlemeye başladım.Kapıdaki askere

"Komutanımız odada mı?"dedim.

"Hayır komutanım, harekat merkezinde sizi bekliyor."dedi. Ona kafamı sallayıp koridorun sonunda ki harekat merkezine girdim.

Akif komutan kafasını kaldırdı ve beni görünce yanındaki sandalyeyi gösterdi." Gel binbaşım, gel. Artık yuvasından çıktı senin ki."dedi hafif gülerek.

İlk önce kaşlarımı çattım."Nasıl yani komutanım? Nerede şuan?"dedim.

Yüzü ciddiyete bürünüp büyük ekrana gösterip oraya döndü."Şırnak'da ki köy okuluna, lojmanlara ve sağlık ocağına baskın düzenlediğini biliyoruz şimdilik. İçlerindeki adamımızdan aldığım bilgiye göre iki saat sonra seni ve timini hazır bi şekilde bekliyorum binbaşı."dedi.

Ayağa kalkıp "Emredersiniz komutanım." dedikten sonra odadan çıkacağım zaman yeniden konuşan komutanın sesiyle durdum.

"Sevdiklerinizle konuşun evlat. Babanı, ananı ara ve helallik al! Ne olacağını bilemezsin."dedi. Arkamda durup elini omzuma koydu ve kulağıma doğru "Allah yar ve yardımcınız olsun evlat."deyip çıktı ve gitti.

Harekat merkezinden çıkıp bahçeye çıktığımda etrafa baktım ve bizimkilerin hala aynı şekilde oturduklarını görüp yanlarına ilerledim, o sırada yüzümde mimik oynamıyordu. Aslında bir yanım seviniyordu. O şerefsizi en son gördüğümde kalbine yakın bir yere sıkmıştım ama işte şerefsiz dokuz canlı çıkmıştı. Altı ay sonra onu bulmanın sevinci ve hırsıyla adımlarımı dahada hızlandırdım.

"İki saat sonra herkes hazır olsun. Hazırlanmaya geçebilirsiniz."dedim ve aynı hızla arkamı dönüp hangara ilerledim. Sürgülü kapının önüne geldiğimde derin bir nefes aldım ve

Bordo Bereli PrensimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin