1 ay sonra tekrar merhaba. Psikolojim çökük gibi, gerçekten hiçbir şey yapmaya halim yok. Odaklana bildiğim kadar odaklanıp yazacağım inşallah güzel olur.
Keyifli okumalar...
~~~~~~~~~~~
Serra'dan
"Kızım kendine çok dikkat et tamam mı?" annemin kırk sekizinci uyarısınıda dinleyip ona sarıldım.
Batın ile olan son konuşmamızdan bu yana pek birşey olmamıştı. Aynı şekilde bir kaç kez buluşmuştuk ve piknik falan yapmıştık. İşin bir ilginç tarafı ben hiçbir şey yapamıştım, herşeyi o yapmıştı. Yemekleri bile!
Şimdi ise Muğla'ya gidecektik Salih dede ile ve bilin bakalım kim bizimle geliyor?
Tabii ki ela gözlü yârim Batın!
Ona Muğla'ya gideceğimi söylediğimde bana verdiği tepki tam olarak şuydu,
Ne zaman gidiyoruz?
Her ne kadar çok kalmayacağımı söylesemde laf dinletememiştim.
Şuanda Salih dedenin evine gidecektim ve Batın bizi oradan alacak ve gidecektik.
Şurada küçük, minnacık bir problem var ki BABAM ve ABİM oraya Batın ile gideceğimi bilmiyordu.
Sadece annem biliyordu.Annemle sonunda vedalaşıp ayrıldığımızda arabama binmiş Salih dedemin evinin yolunu tutmuştum.
Çok fazla trafik olmadığı için yarım saate oraya vardığımda gördüğüm araba Batın'ın gelmiş olduğunun kanıtıydı.
Bende arabamı park edip indim ve valizimide indirdim. Arabayı kilitledikten sonra eve doğru yürümeye başladım, içimde tarif edilemez duygular ve inanılmaz bir heyecan vardı.
Kapıyı çalıp bir süre bekledim en sonunda kapıyı açan kişi Batın'dı. Onunda heyecanlı olduğunu görebiliyordım. Piknik yapacağımız gün Reyhan Teyze benimle konuşmak istediğini söylediği için ilk önce onlara uğramıştık. O konuşmayı aklımdan hiçbir zaman aklımdan çıkarabileceğimi düşünmüyordum.
Düşüncelerimden sıyrılıp kollarımı beynine doladım, o da kollarını bana sardı sımsıkı. Hiçbir zaman beni bıraksın istemiyordum. Şimdiye kadar hep yarımdım, her şeyde bir eksik vardı ama şimdi o eksikliği dolduryordu ve o giderse ben dağılırdım. Gitmesin derken ona birşey olmasından bahsediyordum. Olurda... Kaldıramazdım ki!
Ben ona sevdiğimi söylerken basit bir kelime gibi söylemedim ki. Ben ona bağlandım, tüm benliğimle âşık oldum... Ne yüce bir kelime; AŞK...
O sırada aklıma dün gece okuduğum satırlar geldi;
Herkes âşık olamaz, aşk herkese uğramaz.
Aşk; bir kalp dolusu cennettir, cenneti kalbine sığdırabildiğin kadar...Ne güzel demişler ben onun kocaman sevgisini yumruğum kadar olan kalbime sığdırdım. Ben onu kendime hapsettim.
"Hoşgeldin, güzelim." dedi yanağımı öperken. Bir öpücüğü bile vücudumun kontrolünü kaybetmesini sağlarken, bununla nasıl başa çıkacağımı bilmiyordum. Ama içimden bir yerden, bir ses bana bırak, başa çıkma diyordu...
Düşüncelerime biraz ara verdim, kafamı kaldırdım ve ona bakıp gülümseyerek, "Hoşbuldum canım." dedim.
"Hadi geç içeriye, dedemde seni bekliyor." dediğinde kenara çekildi ve geçmem için yer bıraktı. Bende yanından içeri geçtim ve salona ilerledim.
Salih dede, koltukta oturmuş hüzünlü bir gülümseme ile boşlupa bakıyordu. Ayak seslerimi duyunca düşüncelerinden arındı ve bana baktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bordo Bereli Prensim
Chick-LitO arada telsizden bir ses yükseldi."İşime çomak sokmaktan hiç bıkmayacaksın değil mi komutan? Sonun abin gibi olacak ama sen hâlâ direniyorsun. Peki bana uyar. Senin canını büyük bir zevkle alacağım binbaşı." Batın, dişlerini sıkmaya başladığında kı...