18.Bölüm "Sevdiğim İçin"

2.9K 159 64
                                    

Yawww sizin azınızı yüzünüzü yirim he ben. 2.4 bin olmuşuuuuuz. Bir çoğunuz için az bir sayı olabilir ama bu kitap benim ilk deneyimim gibi bişey ve ben okuyucu sayım arttıkça mutlu oluyorum. Yanımda olan heerkesciklere teşekkür ederimmmm yavrucuklarımm.

Bu bölümüüüü bıcırık Apollon_3333 ithaf ediyorum. 💕💕

Keyifli okumalar...😉

~~~~~~~~~~~~

"Akşam için neler yapsak ki? Serra, sende birşeyler söyle!" Annemin bana seslenmesi ile kafamı telefondan kaldırdım ve ona baktım. Akşam Gül'ün ailesi yemeğe gelecekti ve düğün için konuşulacaktı. Abime kalsa hemen şuan nikah dairesine gidebilirdi.

Şimdi ise annem yemeği kendi yapacağını söyleyerek mutfağa girmiş ve benide peşinde sürüklemişti.

"Bilmiyorum anne, bence sen kararını ver o zaman başlayalım. Ama bence çabuk karar ver çünkü zaman gittikçe azalıyor!" Annem hâlâ kara kara düşünürken bi'an da yüzü aydınlandı.

"Reyhanları da çağıralım mı?" dediği şeyle ilk önce afallasam da hızkıca kafamı salladım ve sırıttım.

Annem bu halime gözlerini kısarak baktı. Gülümsememi durdurmaya çalışarak gözlerimi kaçırdım ve ayağa kalktım. Tam mutfaktan çıkıcaktım ki annemin sesiyle durmak zorunda kaldım.

"Batın..." dedi ve devamını getirmeden sustu.

Arkamı dönüp usulca baktım annem. "Ne olmuş Batın'a?" sesim kedi gibi çıkıyordu.

"Hoş çocukmuş. Allah sahibine bağışlasın." Dedi ve dudaklarını birbirine bastırdı. Sanki... Sanki benimle dalga geçiyordu!

"Bağışlasın anne, bağışlasın." dedim bende gülerek. Annemin bişeyleri çözdüğünü az çok anlıyordum.

Ve evet onu sahibine bağışlasın. Yani inşallah, nasipse bana...

İkimizinde arasında büyük bir çekim vardı ve bunun sadece farkında olan ben değildim. Ayrıca bu çekim giderek büyüyerek daha farklı şeylere dönüşüyordu, mesela aşk gibi.

Yazılması ve söylenmesi kimine basit olan bu sözcük, Can Yücel'in söylediği bir sözde şöyle anlatılıyordu;

Aşk; kelime değil bir cümledir. Kurmak içinse, özneyle yüklem değil, iki yürek gerekir.

Bence aşk dile kolay, yüreğe zor olan değildi. Bence aşk dile de, yüreğe de zor olandı.

Benimki de öyleydi işte. Ne söylemesi kolaydı ne de yaşaması. Ona aşık olduğumu fark ettiğimde, kendimi içinde bir sürü fırtına kopan bir okyanusta gibi hissetmiştim. Kocaman bir okyanus ama farklı yerlerinde başka başka akıntılar... İşte bende o akıntılardan birine kapılmış adına da aşk demiştim.

~~~~~~~~~~~

Aynadan son kez kendime bakıp odamdan çıktım ve annemin yanına mutfağa indim. Yaklaşık bir saat önce herşeyi bitirmiş güzel bir masa hazırlamıştık ve annem o zamandan beri masada eksik olup olmadığını kontrol ediyordu.

Mutfağa girdiğimde bana döndü ve beğeniyle süzdü beni. Aslında üstümde sadece siyah bir tulum vardı.

 Aslında üstümde sadece siyah bir tulum vardı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Bordo Bereli PrensimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin