2.Bölüm "Bordo Bereli Adayları"

5.9K 284 80
                                    

Çooook aşırı uzun zaman oldu maalesef bölüm atmayalı ama bir düzene sokmaya çalılacağım. İnşallah beğenirsiniz!

Herkese iyi okumalarrr😊😉

~~~~~~~~~~~~~~~
Beynim artık helikopter sesleriyle doluydu ve resmen komaya giren hasta gibi titriyorduk. Aslında ilk defa binmiyordum ama ilk defa bukadar uzun süredir içinde bulunuyordum.Beynimde ki helikopter sesine  ayak uydurmaya çalışarak ayaklarımı yere vuruyordum. Resmen takıntı haline gelmişti. Zaten okadar takıntım vardı ki ben bile kendime inanamıyordum bazen.

"Arkadaşlar sohbetinize doyum olmuyo ha, maşallah kaç saatir konuşuyosunuz aa" diye alayla konuştu Serkan.

Tabii Buğra durur mu? "Koca karılar gibi dedikodumu yapalım olum ne bekliyon"diye cevap verdi.

Bu cevabın üstüne hepimiz gülerken"Ne bilim olum ya sıkıldım şuan o dediğini bile yapabilirim" dedi Serkan.

Benimle beraber Mert'de kahkaha atarken diğerleri de kıkırdamıştı.

"Neyse İlyas, madem herkes sıkıldı ve eğlence arıyor patlat ordan bir marş"dedi Aras Komutan.

" Tabi komutanım"diye cevap verdi neşeyle İlyas.

"Annem beni yetiştirdi, bu ellere yolladı
Al sancağı teslim etti, Allah’a ısmarladı
Boş oturma çalış dedi, hizmet eyle vatana
Sütüm sana helal olmaz, saldırmazsan düşmana
Arş ileri! Marş ileri! Türk askeri dönmez geri!

Bu marşı her zaman en güzel söyleyen İlyas gibi gelirdi.Belki de başka kimseden dinlemediğim içindi.

Yastığımız mezar taşı, yorganımız kan olsun
Biz bu yoldan döner isek, namus bize ar olsun
Ne şereftir ölmek bize, bu güzel vatan için
Yanar yürek yurt aşkıyla, daima için için
Arş ileri! Marş ileri! Türk askeri dönmez geri!"

Marş bitince herkes bir ağızdan ıslık çalıp alkışlıyordu. Ee adam mükemmel söylüyordu napalım bu adama bu alkış ve ıslıklar az bile.

"Oğlum söylerken yaşıyorsun resmen.Gel anlından öpücem gel."diye ayağa kalktım ve gidip anlından öptüm ve geri yerime geçerken herkes gülüyordu. Yerime yaklaşıp tam yerime oturacakken biran da dengem bozuldu tam düşecektim ki o sırada yanımda oturan Ali beni belimden tuttu ve dengemi sağlayana kadar beni tutmaya devam etti.

Ben dengemi sağlayınca ona gülümsedim ve"Teşekkür ederim"dedim yerime geçerek.Ve yine her zaman ki gibi yanakları kızardı.Benim gülümsemem kahkahaya dönerken diğerlerininde benden farkı yoktu.

"Oğlum sen ne kadar utangaçsın lan, vallaha sen bizi güldürdün Allah'ta seni güldürsün"dedi Mert gülerek.

Ali böyleydi işte, çok utangaçtı ve biri ona teşşekür edince bile yanakları kızarıyordu,ten rengide beyaz olunca dahada belli oluyordu ela gözlerini aşşağı indiriyordu ve kıvırcık saçları onu daha da tatlı yapıyordu.

"Uğraşmayın benimle ya, ne yapabilirim hep annem yüzünden"diye sitem edince dahada çok güldük.

"Ya Serra sen yapma bari, bunlar dengesiz herifler,bak sen öyle misin?Değilsin.Öyle misin yoksa?"dedi sorgulayan bir tonda.Sanki daha çok kendiyle konuşuyor gibiydi.

"Sende hemen Serra'ya sırnaş. Oğlum bu şimdi böyle makyaj yapmış gibi yanakları pembeleşiyor ama görevlerde ve atışlarda hedefin anasını ağlatıyor ben anlamıyorum nasıl oluyor?"diyerek kahkaya atmaya devam eden Serkan'a katıldım.

"Kardeşim o mesele ayrı, konu askerliğime gelince utançtan yanağım pembeleşmiyor,gururdan göğüsüm kabarıyor."dedi kendini savunarak Ali.

Bordo Bereli PrensimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin