Keyifli okumalar...
Oy ve yorumları unutmayın lütfen...
~~~~~~~~~~~~~
Aylar sonra
Yorgunlukla eve gelip kendimizi direkt yatağa atmıştık. Görevden geleli dört beş saat olmuştu ve neredeyse bir aydır görevdeydik.
Evlendiğimizden bu zamana yedi ay geçmişti ve bu çıktığımız dördüncü görevimizdi.
Yorunga esneyip sağ tarafıma döndüm ve huzurla uyuyan kocama bakıp yanağına hafif bir öpücük kondurup kalktım ve sabahlığımı üstüme geçirip mutfağa yöneldim. Güzel bi kahvaltı fena olmazdı sanırım.
Dolabın kapağını açıp kahvaltılıları ve lazım olan diğer malzemeleri çıkarttım. İlk önce patatesleri soyup tavaya koydum. Daha sonra menemeni hazırlayıp sofraya koydum.
Yaklaşık bir saat sonra çay da demlenince alıp masaya koydum ve Batın'ı uyandırmak için yatak odasına doğru yöneldim.
Kapıyı aralayıp içeri girdim ve yatağa yaklaşıp boşta kalan yere oturdum ve eğilip bu sefer dudaklarını öptüm.
"Batın."
"Hmm "
"Kalk hadi kahvaltıyı hazırladım soğumadan yiyelim." Dedim mırıltı şeklinde.
Hafifçe gözlerini araladı ve uyku mahmuru gözlerle yüzümü inceleyip bileğimi tutup kendine çekti.
Yüzlerimizin arasında bir nefeslik mesafe kaldığında mırıldandı. "Seninle aramıza giren mesafelerden hoşlanmıyorum." Dedi ve dudaklarımı öptü.
Gülümsedim ve doğrulup onu da bileğinden tutup dağrulttum." İki dakika içinde masada ol hayatım." Deyip odadan çıktım
Arkamdan "Emrin olur bebeğim." Dediğini duymuştum.
Gülümseyerek masaya oturdum ve çayları doldurdum. O sırada Batın'da gelmişti.
Çatalımla tabağıma yemekleri koyarken bi yandan konuşmaya başladım.
"Bu akşam annemleri yemeğe çağıralım. Merak etmişlerdir, hem onları çok özledim. Gül'ü ve minik yeğenimide özledim."
Gül bizim düğünümüzden bir ay kadar sonra 1 aylık hamile olduğunu söylemişti. Şimdi ise doğuma az kaldığı için görevlerden muaftı. Hamile olduğunu öğrendiğinde masa başı olarak çalışıyordu anca şuan onu da bırakmıştı. Gün boyu annemlerle oturup minik kızına patikler örmeyi öğreniyordu.
Kafamdaki düşünceleri bırakıp Batın'a döndüm. "Bende özledim annemleri ve Gül'ü." Dedi ve çayından bir yudum aldı .
"Ama alışverişe çıkmamız gerek. Bazı eksikler var hayatım." Dedim.
Kafasını salladı ve kahvaltımıza devam ettik.
~~~~~~~~~~~~~~~
Yemeklerin hepsini masaya getirdikten sonra kapı çalmaya başlamıştı. Hızla kapıya yöneldiğimde elinde toz beziyle Batın'da kapıda belirmişti. Onun haline kıkırdayıp kapıyı açıp kalabalığı karşıladım.
Herkesle tek tek kucaklaştıktan sonra içeriye geçmiştik. Batın'ın elinde hala toz bezi vardı. Bunu ilk fark eden annem olmuştu.
"Oğlum senin elinde niye bez var." Diye sorunca herkes susup Batın'a baktı.
Batın daha yeni farkına varmış olmalı ki evladı gibi sahiplendiği beze baktı.
"Elimde kalmış anneciğim, fark etmemişim." Dedi masumca. Gidip yüzünü mıncırasım gelmiştim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bordo Bereli Prensim
Literatura KobiecaO arada telsizden bir ses yükseldi."İşime çomak sokmaktan hiç bıkmayacaksın değil mi komutan? Sonun abin gibi olacak ama sen hâlâ direniyorsun. Peki bana uyar. Senin canını büyük bir zevkle alacağım binbaşı." Batın, dişlerini sıkmaya başladığında kı...