Herkese merhaba. İnşallah hepiniz iyiysinizdir.
Bu bölümde her telden var. Herkesi yazdım neredeyse.
Fazla bir şey yazmayacağım onun için keyifli okumalar. 😊😉
~~~~~~~~~~~~~~
Batın'dan
Yola çıktığımızdan bu yana sırıtan bir adet Cihangir'e gözlerimi kısıp bakmaya başladım. Niye sırıtıyordu bu şimdi?
"Cihangir?" diye seslendim dayanamayıp. Biraz bekledim ama duymayınca biraz daha yüksek sesle seslendim. "Cihangir?"
Seslenmem ile afallayıp kısa bir an bana döndü. "Ha?" dedi.
Onun bu cevabıyla gülüp "Niye sırıtıp duruyorsun? Birşey mi oldu?" diye sordu. Adam otuz iki diş sırıtıyordu.
Tekrar bana dönüp gülmeye devam edince sabır çekip önüme döndüm. Cins herif ne olacak!
"Öptüm..." deyince aniden ona döndüm ve gözlerimi büyüttüm.
Aynadan arkasında oturan üçlüye bakınca bende onlara döndüm. Biri hariç ikisi Cihangir gibi sırıtıyorlardı. Gülmeyen diğer kişiye baktığımda yanakları kızarmış camdan yolu izliyordu. Serra'ya döndüğümde çenesiyle bir abisini birde Gül'ü gösterdi. Jeton anca düşünce biranda bende gülmeye başladım.
Aradan geçen yarım saatin sonunda çarşıya gelince Cihangir sırt çantalarını bırakmak için arabayı eve doğru sürmeye başladı.
Eve çantaları bıraktıktan sonra çarşıya doğru ilerledik. Kızlar kıyafet bakacaklarını söyleyince bizde küçük bir kafeye oturduk ve Cihangir'i dinlemeye başladık.
~~~~~~~~~~~~~~
Serra'dan
Abimlerden ayrılıp kıyafet mağazasına girdiğimizde Gül hâlâ domates gibi dolanıyordu ortalıkta. Melek ile birbirimize bakıp kıkırdadığınızda bakışları aniden bize dönünce sustuk.
"Yengeciğim?" diyerek onu dürttüğümde hem biraz daha kızardı hemde bana ters ters baktı.
"Serra!" diye sinirden inleyince Melek'in yanına gittim. Daha fazla uğraşmasam iyi olacaktı.
Birkaç mağazaya daha girdiğimizde abimlerde gelmişti. Ben o sırada beğendiğim kısa tulumu giyip kabinden çıkınca abimlere çevirdim bakışlarımı. Ama üç kafadan sadece birinin bana dönük olduğunu fark edince gözlerine baktım. O sırada beni süzünce kaşlarını çattı ve etrafına bakıp mümkünmüş gibi dahada kaşlarını çattı. Hâlâ aynı yere baktığını fark edince kafamı çevirip baktığı yere baktığımda bana bakan ve otuzlu yaşlarda olan ama genç gözüken bir adam gördüm.
Herşey tamamda o adama niye dalacak gibi bakıyorki?
Salak mısın Serra?
Yok artık be. Saçmalama adam niye beni kıskansın? İyice kafayı yedin.
Sonra benim farkıma varınca dik dik bakmaya devam edince dayanamayıp gözlerimi kıstım ve dudaklarımı oynatarak 'noldu?' dedim.
Çenesiyle kıyafetimi gösterince sinirden ofladım. Oflamama gözlerini devirip gözlerini benden çekti.
Adamın hâlâ bana baktığını fark edince kabine girip üstümü değiştirdim.
Çıktığımda herkes oturduğu yerden kalktı ve çıkışa doğru ilerlediler. Bende aldıklarımın fiyatını ödeyip onları takip ettim. Geriden yürüyen Batın'ı fark edince hızla yanına ilerledim ve pat diye aklımdaki soruyu sordum
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bordo Bereli Prensim
Chick-LitO arada telsizden bir ses yükseldi."İşime çomak sokmaktan hiç bıkmayacaksın değil mi komutan? Sonun abin gibi olacak ama sen hâlâ direniyorsun. Peki bana uyar. Senin canını büyük bir zevkle alacağım binbaşı." Batın, dişlerini sıkmaya başladığında kı...