Oy ve yorumlarınızı bekliyorum cancağızlarım :))
Belki de şuan bu deli arabasına atlayıp nereye kaçıyor diye merak ediyorsunuzdur. Her şeyi bıraktım tamam da şimdi yolculuk nereye peki?
Ben hiç bakit kaybetmeden hemen bu merakınızı gidereyim o zaman.
Marmaris'e gidiyordum.
Evet, gerçekten deliydim. Araba ile İstanbuldan Marmarise kadar gidecektim, hem de neredeyse 9 saatlik bir yolu. Tek başıma olmasaydım eğlenceli geçecek yolun şuanki durumumda işgence gibi geleceğini bilsem de yapacak daha iyi bir çözümüm yoktu.
Fatih ve Feyza dışında kimse gideceğim yeri bilmiyordu ve hiç kimse beni bulmasın diye uçak bileti alamamıştım. Bu yüzden de tek çarem altımdaki Fatihin ayarladığı arabaydı.
Neden orası diye soracak olursanız da şöyle cevaplayayım. Halam Marmaris'de yaşıyordu ve ben onun yanına gidecektim.
Kendisi on yıldan fazla bir süredir babam ile küstü ve babam zamanında bu küslüğünü bize de sıçratıp onunla iletişimimizi kesmişti. Fakat ben yıllardır beraber büyüdüğüm kadından öylece kopamadım ve babamdan gizli sürekli halam ile konuştum.
Küslüklerinin sebebinin dedem ölünce şirket hisseleri üzerinde yaranan anlaşmazlık olduğunu söyleseler de açıkcası ben buna pek inanmıyordum. Çünkü halam böyle bir konuyu büyütüp de ailesi ile iletişimini kesecek bir kadın değildi. Üstelik dedemden kendisine kalan tüm mal varlığından de elini çekmişti.
Neyse.
Halamla babam küs oldukları için beni onun yanında aramak akıllarına gelmezdi. Gelse bile halam inandından onlara yanında olduğumu söylemezdi. Bu yüzden de saklanmak için en iyi yer halamın yanıydı.
Muhteşem düğünden muhteşem görüntüler çekeceğini hayal eden gazetecilerden, ailemin zırt pırt arayıp soracağı sorulardan, arkadaşlarımın yersiz tesellilerinden ve en başta Berkayın iğrenç yüzünden kurtulup kafamı dinleyeceğim yer, halamın yanıydı. Kısacası kendime gelene kadar bir süre yalnız kalmaya ihtiyacım vardı.
İstanbuldan çıkmama az bir zaman kalmıştı. Telefonuma gelen sayısız aramalardan bıkmışken sonunda beklediğim mesaj geldi. Arabamı sağa çekip yol kenarında durdum ve gönderilmiş videoyu açtım.
İşte bu asıl intikamımın videosu idi.
Video bahçedeki insanaları çekerek başlıyordu. Bir süre sonra yaklaştırıp havuzun kenarında volta atan Berkayın sinirli yüzünü, annesinin fenalık geçiren halini çekiyordu. Çeken kişi kendini tutamayıp kıkırdadığında bunun Feyza olduğunu anlamakta gecikmemiştim.
"Abla şunların suratına baksana" deyip tekrar Berkay ile annesinin yüzünü yaklaştırdı. Buna yaparken bir yandan da keyifle gülüyordu.
Ve biraz sonra beklenen an geldi. Berkay ile ikimizin resimlerinden hazırlanmış özel videonun yansıtılacağı ekranda şuan sadece ben vardım. Aniden açılan video karşısında davetlilerden şaşkınlık dolu bir ses yükseldi. Her kesin dikkati büyük ekrandaydı. Birkaç saniye içinde ise video başlatıldı.
Ben konuşmaya başladım.
"Her kese merhaba. Şuan yanınızda olup da sizlere hoş geldiniz demek isterdim fakat malesef ki, yanınızda değilim, sizin de birazdan göreceklerinizi hiç hoş bulmayacağınıza eminim. Şimdi siz neler olduğunu anlamaya çalışıp da o güzel beyinlerinizi yormayın. Ve sadece izleyin" dedikten sonra göz kırpıp "Berkay, bu sana düğün hediyem" diye eklemiştim.
Feyza kaşları öfke ile çatılmış Berkayın yüzünü yaklaştırıp küfretti. Sonrasında ise ekranda benim yerimi başka bir video alıyordu. Berkayın kolundaki kız ile eve girmesinin ve salonda olan uygunsuz hallerinin olduğu bir video idi bu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yolculuk:Aşk (ASKIYA ALINDI)
Teen Fiction"Gelin düğünden kaçmış" Yaranmış kaostan seçebildiğim tek cümle bu olmuştu. Davetliler olayı kendilerince yorumlamaya çalışıyor, gerçeklik ile en ufak bir alakası bile bulunmayan şeyler uyduruyordular. Her kafadan ayrı bir ses yükseliyordu. Ve herke...