İlk defa bu kitaba müzik kokuyorum, ben bölümü bu müzikle yazdım isterseniz dinleyebilirsiniz. En azından bölümün baş kısmında ve son kısmında. Şiddetle tavsiye ederim bu arada dafshsghk
Bakın sizi hiçç bekletmeden bölümü yazdım.
Bundan sonraki bölümlerde çok eğleneceğizzz neler olacak anam neler ben çok heyecanlıyım resmen 30. bölümü yazmaya bile başladım.
Acaba 30. bölüme özel 100.000 olabilir miyiz? Bence oy ve yorumlarla desteklenip katagoride yükselirsek olabilir🤔
Buyurun bölüme, iyi okumalar❤
************
O hatırlamaya çalışırken isim benim ağzımdan istemsizce çıkmıştı zaten.
"Owen."
*************
Sarayın geniş kubbelerinden birinin tepesine tünemişken Katran da hemen yanımda yatıyordu.
Gecenin karanlığı yıldızları gizlendikleri yerde sobelerken temiz havadan derin bir nefes alarak başımı gökyüzüne kaldırdım.
Ne çok düşünecek şeyim vardı. Oysa eski İsabella'nın tek derdi tarladan kazandığı yevmiyenin eline tam ulaşmasıydı.
Eski günler geldi aklıma. Arkadaşım Elizabeth, annem... ikisini de çok özlemiştim. Anneme olan kırgınlığıma ve kızgınlığıma rağmen onu anlayabiliyordum. Nedenleri vardı söylemeyişinde. O yüzden ona kızamıyordum ve çoktan affetmiştim bile.
Özlem içimi yakıyordu. Aslında şimdi Katran'ı alıp hemen gidebilirdim eski köyüme. Zaten savunmasız olan köye gizlice girmek beni zorlamazdı. Fakat eğer gidersem ve bir kere anneme sarılırsam kendimi bırakmaktan korkuyordum.
Tekrar toparlanıp yeni İsabella olamamaktan, annemin huzurlu kollarının altından çıkamamaktan ve onu da alıp çok uzaklara kaçmaktan korkuyordum.
Oysa ki şu an tüm bunları yapabilecek gücüm vardı ama sorumluluklarım beni engelliyordu.
Emly'i hiç tanımamıştım. Neden onun intikamını almak için içim bu denli yanıyordu ki? Neyin hırsındaydım? Taht mı çekiyordu beni kendine, intikam adı altına sığınırken aslında gücü mü istiyordum kendime?
Kaşlarımı çatarken kızdım kendime. Hayır, ben masum yeni doğum yapmış bir kadının taht uğruna öldürülmesinin intikamını almak istiyordum. Binlerce masum insanın hakkına giren kral için intikam istiyordum. Krallığa huzuru getirmek için çabalıyordum.
Ve tüm bunları yapacak gücüm varken eğer yapmasaydım, bir korkak gibi çekilip gitseydim işte o zaman en büyük ihaneti kendime yapacaktım.
Bahçede nöbet tutan muhafızların ayak sesleri haricinde gecede tek bir ses duyulmazken bu sefer de aklıma Owen geldi. O da benim gibiydi. Başkalarının hatalarının bedelini ödeyen, Kral'ın kurbanlarından biriydi.
Onun yanına konuşmak için gidecektim ama önce biraz benim olanları sindirebilmem ve kafamı toparlayabilmem lazımdı. Sakin kafayla onunla daha rahat konuşabilirdim. Gerçekleri biliyor muydu, biliyorsa annesini kim öldürmüştü ve eğer tahminim doğruysa Caleb'den intikam almak istemez miydi?
Ki kralı biraz olsun tanımışsam eğer Camoron'dan intikam alabilmek için karısını öldürtmüştür. Camoron Karen ile gittiğine göre karısına pek değer vermese de oğluna verdiğine emindim. Öyle hissediyordum.
Asıl olay kralın Owen'ı öldürmemesiydi. Eğer bunu yapsaydı Camoron'a daha büyük zarar verirdi ama hayır. O her zamanki gibi ince hesaplarını devreye sokmuştu.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
EJDER PRENSES
FantasyBeyaz Ejderha Krallıgı, dünyada var olan en güçlü krallıktı. Tabii ona kafa tutmaya cesaret edebilecek sadece tek bi krallık vardı o da "Siyah Ejderha Krallıgı". Bu iki krallık arasında süregelen bir rekabet ve üstünlük duygusu yıllarca pek çok sava...