EJDER PRENSES °37°

5.5K 483 446
                                    

Hellöö!!

Ben geldimm.

Bölümü yukarıdaki şarkıyla yazdım, şuraya bırakıyorum.

Oy ve yorumlarınızı bekliyore, bölüm sonundaki soruları unutmayınn 😊

Bu arada arkadaşlar ayıp olmasın diye birkaç kişi Beyaz Saray deseydi yahu, bu ne siyah aşkı? hhadjh

Acaba siyah sarayı fazla mı övdüm diye döndüm baktım ama yoo 🤔 neyse sizi bölümle baş başa bırakıyım...

Bugün daha ne kadar şok geçirebilirdim bilemiyordum?

Çünkü tam şu an Daniel, Aegon'un sırtında bana elini uzatmış bir hâlde beklentiyle bakıyordu.

************

Şaşkınlıkla bakıyordum önüme uzatılan ele.

Tanrım, ben neyin içine düşmüştüm böyle?

"Hadi, İsabella!" diye bağırarak beni kendime getirmeye çalışan Daniel'e baktım irkilerek.

Simsiyah deri kıyafetlerin içinde, dağınık saçlarıyla Aegon'un üstündeki bu adam öyle havalı ve çekici duruyordu ki...

Kafamı şiddetle iki yana salladım. Şu an bunu düşünmenin sırası mıydı?

Dalgınlığım bana pahalıya mal olurken sağ tarafımdan üstüme atlayan muhafızı çok geç fark etmiştim.

Sağ boşluğuma aldığım kılıç darbesiyle ağzımdan bir çığlık firar etti istemsizce. Aynı dakikalarda Valyrian'ın kükremesiyle birlikte saldırganlığı da artarken Daniel'in Aegon'un sırtından atlayarak muhafızın boğazına kılıcını sapladığını fark ettim buğulu gözlerimle.

Olduğum yerde hafifçe sendelerken elim cayır cayır yanan yarama gitti. Değer değmez elime yayılan müthiş ıslaklıkla gözlerim karardı. Mavi irislerim elimdeki ıslaklığı bulurken ilk defa kırmızı renkli bu sıvıdan midem bulandı.

Yeniden bana dönen görüşümle Daniel'in üstümüze gelen muhafızlara karşı bizi koruduğunu zorlukla gördüm. İkiz kılıçlarını büyük bir öfkeyle savuruyor önüne gelen kimseye acımadan öldürüyordu.

Islaklık git gide yayılırken belimden bacaklarıma doğru ulaştığını hissediyordum. Gözlerimin önü karıncalanarak tekrar karardı. Kalp atışlarım kulaklarımda gümbürderken kuruyan boğazımla zorlukla yutkundum.

Bacaklarım beni taşımakta acizlermiş gibi titrerken geriye doğru sendeledim.

Kalp atışlarımın uğultusunda zorlukla tek bir sesi işitebildim.

Endişeyle bağıran onu.

"İsabella!"

Dizlerimin üstüne yıkılan bedenimle öfkeyle bağırdı. Bağırtısıyla birlikte üşümeye başlayan bedenime inat müthiş bir sıcaklık hissettim.

Gözlerimi zorlukla da olsa kısıkça aralayabildiğimde Daniel'in kırmızıya dönmüş gözleriyle bağırdığını ve Aegon'un ona eşlik ederek ağzından çıkan alevler ile etrafımızdaki tüm askerleri yaktığını...

Bedenimi daha fazla dizlerimin üstünde tutamazken geriye doğru yıkıldım. Tüm enerjim akıp gidiyormuş gibi hissediyordum. Canım yanıyordu.

Gözlerim tekrar karardı. Burnuma yanık et kokusu dolarken askerlerin acı çığlıklarının kulaklarıma ulaşamadığına seviniyordum.

Aradan geçen saniyelerin ardından başımın altında ve belimde bir el hissettim. Burnuma dolan güven verici kokuyla göz kapaklarım aralandı.

EJDER PRENSESHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin