*****
Büyük ve ferah kolidorda ilerlerken Jorden'nın aklına bir fikir gelmişti bile. Sonuçta kral onu boşuna sağ kolu ve elçisi yapmamıştı.
*****Kral odasına ulaştıgında heybetli kapının yanında duran beyaz ve kırmızı giyimli kalfalar kapıyı açtılar. Kral her zamanki gibi dik duruşu ve ciddi surat ifadesi ile içeri girdi. Muhafızları kapıda beklerken baş muafızı Ate ve hem kralın sağ kolu hem de elçisi Jorden da içeri girmişti.
Kral büyük mermer masasına oturdu ve kısık gözlerle onları süzmeye başladı. Bu hareket aynı zamanda da düşündügünün bir göstergesiydi. En sonunda zihninde sonuçları biçip tartan Jorden sessizligi delmeye karar verdi.
"Kralım izniniz olur ise aklıma gelen bir fikri sizin huzurunuzda paylaşmak isterim."Jordenın bu sözlerinin ardından odadaki iki çift göz de hemen ona döndü. Kral söyleyebilirsin manasında kafasını yavaşça aşagı ve yukarı oynattıktan sonra onu can kulagı ile dinlemeye başladı. Jordensa cigerlerini titrek bir nefes ile doldurduktan sonra sözlerine kendinden emin bir şekilde başladı.
"Bildigimiz üzere Kraliyet ailesinde dogan her bebegin dogum lekesi, dış görüşü gibi temel özelliklerinin yazıldıgı sihirli bir defter vardır. Eger o deft-" Jordanın sözünü kesen Kralın sorusu olmuştu."O defter ejderhalar tarafından saklanmamış mıydı?"
Jorden sıkıntıyla bir iç çekerken Kral kaşlarını çatmış Jordenın söyleyecegini bekliyordu. "Eminim ki Kahinlerimiz az da olsa işe yarayacaktır. Ayrıca ordumuzdan birkaç savaşçı kayratı da alıp oraya gidebilir ve o defteri alabiliriz.
Kralın çatık kaşları düzelmiş ve "Sanırım işe yarayabilir." diyerek onaylamıştı. Onlar bu konuyu masaya yatırıp planlarına başlarken kahinlerin hemen işe koyulması içinse emir verilmişti.
_________________
ISABELLA;
Gözlerimi yavaş yavaş aralarken başıma saplanan keskin ve delici acı ile tekrar birbirine yapıştırdım. Uzun kirpiklerim birbirine kenetlenmişçesine açılmıyordu. Bununla birlikte uyumak isteyen tarafım agır basıyordu. Yatakta miskince yatarken kapının birden açılması ile sevgili kermitim Amynin tatlı sesi kulaklarımı doldurdu.
"Vah, vah kızım. Iyimisin? Aç gözlerini yavrum." diyerek yanıma geldi. Bir yandan saçlarımı okşarken bir diger yandansa onlara söyleniyordu.
"Namussuz vicdansızlar. Şu gencecik yavruya kıyılır mı? Hadi Isabella aç gözlerini yavrum."Yavaş yavaş gözlerimi açarken şakaklarım inanılmaz bir şekilde agrıyordu. Gözlerimi tamamen açtıgımda herzamanki siyah elbiseleri ile Amy görüş açıma girdi. Ona ufak bir tebessüm yollarken kuruyan dudaklarımı konuşabilmek adına dilimle ıslattım. "Başım çok agrıyor." dedim.
Amyse büyük ihtimalle yanında getirdigi ama benim daha yeni farkedebildigim bakır bardagı bana uzattı. Şevkat dolu gözleri suratımda dolaşırken "Hadi iç bunu kızım. Baş agrına iyi gelir." dedi.
Kaşlarımı çatarak yattıgım yataktan dogruldum ve "O ne?" diye sordum.
Gülümsiyerek "Baş agrını dindirebilmek için bitkilerle hazırlanmış bir ilaç. Merak etme, sana zarar verbilecek birşey degil." dedi.
Tatmin olmuşçasına ve bu sefer içten bir şekilde gülümsedikten sonra elindeki bakır bardagı aldım. Burnuma götürüp kokladıktan sonra tarçın ve zencefilin rahatlatıcı kokusunu içime çektim. Getirdigi ilaçtan bir yudum aldıktan sonra tarçın ve şeker ile acı tadının bastırılıp aroma verilmek istedigini anladım. Oysa daha dilime pek çok farklı tad geliyordu. Bakır bardagı son kez dudaklarımın arasına götürdüm ve hepsini bir dikişte bitirdim. Dudaklarımı yaladıktan sonra bakır bardagı ona uzattım ve "Teşekkür ederim." dedim.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
EJDER PRENSES
FantasyBeyaz Ejderha Krallıgı, dünyada var olan en güçlü krallıktı. Tabii ona kafa tutmaya cesaret edebilecek sadece tek bi krallık vardı o da "Siyah Ejderha Krallıgı". Bu iki krallık arasında süregelen bir rekabet ve üstünlük duygusu yıllarca pek çok sava...