EJDER PRENSES °39°

4K 384 180
                                    

Kapı küçük bir gıcırtıyla açılırken derin bir nefes aldım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Kapı küçük bir gıcırtıyla açılırken derin bir nefes aldım. Sen Beyaz Ejderha krallığının veliaht prensesisin İsabella. Dik dur ve kendini asla ezdirme.

***************

Küçük, sakin bir hayatım vardı benim. Şatafattan ve lüksten yoksun olsa da huzur ve mutluluk dolu bir evim. Bir yıl öncesine kadar İsabella Naria'ydı benim adım. Şimdiyse İsabella Alba Dynastia. Kader beni Daryas köyündeki bir köylü olmaktan buralara; Siyah Sarayda, Siyah Ejderha Krallığının kralı Brian Nigrum Dynastia'nın karşısına Beyaz Krallığın veliaht prensesi pozisyonunda oturtacak hâle getirmişti.

Adımlarım küçük fakat kendinden emindi.

Bulunduğum mekâna her ihtimale karşı ufak bir göz attım. Taht odasının diğer kısmına, büyük oval masanın bulunduğu kısma ilerliyorduk. Masanın başında Kral Brian oturuyordu. Hemen sağ yanında Kraliçe Linda otururken sol tarafında David ve David'in yanında da Daniel vardı.

Mermer masanın önüne geldiğimde bakışların ağırlığını üstümde hissedebiliyordum. Kral Brian ifadesiz bir yüzle konuştu. "Hoş geldin İsabella. Otur lütfen."

Karşısında benim için boş bırakılan sandalyeye göz ucuyla baktım. Suratıma küçük bir tebessüm yerleştirerek elbisemin eteklerinden tuttum ve eğilerek küçük bir reverans verdim.

"Onur duydum Majesteleri."

Aric benim için sandalyemi çekerken fısıltıyla teşekkür edip yerime yerleştim. Masadaki ağır atmosfer ruhumu baskı altına alsa dahi gülümsememi bozmadan Kraliçe Linda'ya da başımla selam verdim.

Kraliçenin yüzündeki gülümseme gergin bedenimi biraz rahatlatırken Aric de yerine, sağ tarafıma oturmuştu.

Daniel'in sert bakışlarının Aric'in üstünde olduğunu hissedebiliyordum. Fakat bu tamamen anlamsız ve yersiz bir tavırdı. Sebebini tam olarak kavrayamasam da temelindeki sorunun benden kaynaklı olduğunu hissedebiliyordum.

Kralın sesiyle odağımı tamamen ona çevirdim.

"Kendini nasıl hissediyorsun? Umarım sağlığın yerine gelmiştir."

Kafamı küçük bir hareketle sallayarak onayladım. "Sizin sayenizde kendimi daha iyi hissediyorum majesteleri. Minnettarlığımı kelimelerle anlatmak kifayetsiz kalacaktır."

Kral yüzündeki memnun ifadeyle sözlerimi dinlerken Kraliçe Linda konuşmayı devraldı. Aramızdaki konuşma devam ederken hizmetliler de şarap servisine başladılar.

"Umarım Sarai'nin bir kusuru olmamıştır. Seninle özellikle ilgilenmesini iletmiştik."

Kibarca gülümsemeye çalıştım. Gerginliğimi yavaş yavaş atıyordum. "Hayır leydim, aksine çok güzel bir iletişimimiz oldu."

Şarap bardağı doldurulurken kafasını hafif yana yatırarak konuştu. "Buna sevindim."

Aramızda geçen konuşmalar tamamen nezaketen olan bir gereklilikten mi doğmuştu yoksa gerçekten ilgileniyorlar mıydı emin değildim. Her ne kadar samimiyetlerine inanmak istesem de bu pozisyondayken insanlara özellikle krallara ve soylulara hemen güvenemeyeceğimi öğrenmiştim. Ama yine de yardımlarının altında yatan sebebi bilmesem de onlara gerçekten minnettardım.

EJDER PRENSESHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin