Merhaba Tatlı Ejderlerim beni özlediniz mi ehehe he ❤
Bölüm sonundaki duyuruyu mutlaka okuyun lütfen.
Güzel yorumlarınızı bekliyoree
"Sadece sen."
**************
Aramızdaki yoğun havayı bozacak cesaret yoktu ikimizde de. Eğer alkış sesleri salonu doldurmasaydı daha ne kadar sarmaş dolaş kalırdık hiçbir fikrim yoktu.
Alkışların yüksek sesiyle irkilerek gözlerimi gözlerinden ayırdım. Mavi harelerim balo salonunun çevresine toplanmış konukların gülümseyen ifadelerinde gezinirken yavaşça kollarından sıyrıldım.
Şayet ben çıkmasaydım onun beni bırakacağı yoktu.
Yüzüne memnuniyetsiz bir ifade yerleşirken kemanla çellonun ince ve kısık sesi tekrardan salonu doldurdu. İnsanlar tekrardan kaynaşıp dağılırken ikimiz kalabalığın ortasında öylece dikiliyorduk. Gözlerim onun gözleri haricinde her yerde oyalanırken terleyen avuç içlerimi elbiseme sürttüm.
Tam bu sırada cam kadehten çıkan tiz bir ses tüm salonda yankılandı.
Uğultu yavaşça son bulurken gözler siyah ve beyaz hanedanın oturduğu masayı ve ayağa kalkmış Caleb'i buldu.
Daniel ile bir an göz göze gelsek de bu çok kısa sürdü. Adımlarım yavaşça Caleb'e yaklaşırken o malum konuşmayı yapacağını biliyordum fakat artık önceki kadar canımı yakmayacağından emindim.
Kalabalık tamamen krala odaklanmışken Caleb boğazını temizleyerek söze başladı.
"Hepiniz krallığıma hoş geldiniz müttefiklerim ve düşmanlarım."
Gözlerini kalabalıkta gezdirirken devam etti.
"Bu güzel ve anlamlı gecede mutluluğumuza eşlik ettiğiniz için sizlere ve bu güzel dansları için gençlerimize teşekkür ederim." Diyerek tek gözünü kırptı.
Kalabalıktan birkaç mırıltı ve gülücük sesleri yükseldi. Fakat Caleb'in ciddileşerek tekrar konuşmasıyla yükseldikleri gibi yok oldular.
"Pek çoğunuzun bildiği bir kehaneti bulmuştuk yıllar önce. Bu uğurda çok çabalar sarf ettik, birçok askerimizi kurban ettik. Fakat dostlarım çabalarımız meyvesini verdi."
Elini kendine yakın bir noktada duran Elis'e uzattı.
Elis parlak gülümsemesi eşliğinde tek eliyle elbisesinin eteğini hafifçe kaldırarak Caleb'e yaklaştı ve boştaki elini avuçlarının arasına bıraktı.
Caleb Elis'in sıkıca kavradığı eliyle onu kendi yanına çekti. Elis dik bir şekilde kralın yanında dururken dayısına bir gülücük attıktan sonra kalabalığa döndü.
"Sevgili merhum kardeşim Emly'nin kızını, yeğenim Elis'i bularak sonunda bu vuslatı sona erdirdim."
Gülümseyerek Elis'e döndü. "Güzel kızım, evine krallığına hoş geldin."
Ve kalabalıktan yükselen alkış sesleri, hayret içeren bakışlar ve uğultulu konuşmalar.
Tepkisizce önümde oynana bu tiyatroyu izlemeyi sürdürdüm. Aslında bir yandan komikti de. Tüm bu insanları ayakta uyutmak...
Elis ve Caleb sarılırken Kralın sinsi bakışları benim ifadesiz gözlerimi buldu. Dudağındaki arsız kıvrımla bu durumdan zevk aldığını gösteren bakışları gözlerimdeyken onun benim gerçekte kim olduğumu bildiğini daha net kavradım.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
EJDER PRENSES
FantasíaBeyaz Ejderha Krallıgı, dünyada var olan en güçlü krallıktı. Tabii ona kafa tutmaya cesaret edebilecek sadece tek bi krallık vardı o da "Siyah Ejderha Krallıgı". Bu iki krallık arasında süregelen bir rekabet ve üstünlük duygusu yıllarca pek çok sava...