Bölüm 4

3.7K 187 58
                                    

"Abla bence onu üst tarafa koyalım o daha büyük."

emir'in dediği şeyle kendinden bile büyük olan yastığı elinden aldım ve neredeyse ev yapımı bitmiş çadırın açık olan tepesine koydum.

ikimizde ellerimizi belimize koymuş son rütuşlara bakıyorduk.Göz ucuyla ona baktım çok mutlu gözüküyordu.Bu sabah yine elleriyle bacaklarıma vurarak uyandırmıştı beni.Buna alıştığım için artık kızmıyordum çünkü biraz ağır bir uykum vardı ve bacaklarıma vurmakta azıcık haklıydı.

Sabah kahvaltıdan beri bana yalvarıyordu yastıklarla çadır yapmak için.Ablalık duygularım sağolsun bu çocuğa 'hayır' kelimesini kullanamıyordum.Yani çok kızmadığım zamanlarda.

Neyse ki çadır beklediğimden kat kat güzel olmuştu.Yastıklar büyük olduğu için haliyle çadırda büyük olmuştu.İçine 5-6 kişinin sığabileceği büyüklükteydi ve yastıkların üzerinde ki örtüyle ev yapımı olduğunu düşünürsek bence gayet güzeldi.Kısacası değmişti.

"Hadi içine girelim."

emir ellerini birbirine vurarak bunu söylediğinde gülerek saçlarını karıştırdım, çok masumdu.

ilk onun girmesini beklemiştim ama yardımlarından olsa gerek giriş kısmında ki örtüyü kaldırıp ilk benim geçmem için eliyle yol vermişti.8 yaşında olmasına rağmen büyük bir kalbe sahipti.Bana babamı anımsatıyordu gerçekten çok benziyorlardı.

Düşüncelerimden sıyrılıp çadıra girdim peşimden emirde girince eliyle çadırın giriş kısmını düzeltti.İkimizde çadıra girince fark etmiştik ki burası karanlıktı çünkü ışığın girebileceği her yer ya yastık yada örtüyle kaplıydı.Emir konuşmaya başladı

"Abla ben yukarıdan ışık alıp gelicem bekle olur mu?"

kafamı salladım ve onu beklemeye başladım ışık olarak ne getireceğini anlamıştım.Yapay mumları getirecekti rengareklerdi ve çadırda çok güzel duracağından emindim.

2 dakika sonra döndüğünde tahminimde yanılmamıştım.Çadırın giriş kısmını girdikten sonra tekrar düzeltti ve mumların altlarındaki düğmelere bastı ve hepsini farklı yerlere koydu.

İşi bittiğinde dönüp bana baktı ve hadi dercesine bir bakış attı .Ne demek istediğini anlamıştım eskisi gibi el oyunlarını oynamak istiyordu.Beklemeden ellerimi açtım ve klasik el oyunlarını oynamaya başladık.Onu küçük şeylerle mutlu etmeyi seviyordum.

Biz gülüşürken annemin telaşlı sesini duydum ve çadırdan dikkatlice çıktım telefonda konuşuyordu.

"Tamam geliyorum ben üzme sen kendini orada olurum 2 saate."

kimle neden konuştuğunu anlamıştım.Telefonu bıraktığında soru sormama fırsat vermeden konuşmaya başladı o sırada emirde çadırdan çıkmıştı.

"Teyzenle Hakan enişten kavga etmiş.Enişten kapıyı vurup çıkmış evden.Teyzene gidiyorum duruma göre haber veririm sana.Emir'ide bırakmayayım burada sana yük olmasın."

"Tamam anne merak etme sen."

dediğime kafa sallayıp odasına gitti.O sırada Emir'in yüzüne baktım üzülmüş gibiydi,dizlerimin üstüne çöküp onun boy hizasına geldim.

"Ne oldu bakalım neden astın yüzünü?"

"çadırda daha fazla vakit geçirmek istiyorum eğlenceliydi."

o kadar tatlıydı ki gülmeden edemedim.

"Üzülme sen döndüğünde burada daha fazla vakit geçiririz.Hatta burada uyuyabiliriz,tabii şimdilik yüzünü asmazsan."

Belki Bir gün (gxg)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin