Belki Bir gün (gxg)

<<25>>

"Bir dakika bir dakika ben şimdi yanlış mı anladım yoksa sen Alp gerizekalısı ile aynı mahalleden bir eve mi taşındın?"

"Maalesef öyle oldu.Yemin ederim haberim yoktu.Hatta dedeme söylemeye gittim başka bir eve bakmak için fakat dedem büyük bir hevesle evi döşemişti.Bende geri çeviremedim adamı ne yapayım?"

Evin arka bahçesine oturmuş Uzayın anlattıklarını dinlerken sinir kat sayım yükselmişti.Koca İstanbul'da yer mi yoktu da dip dibe gelmişlerdi.

Sakin kalmaya çalışarak konuştum.Onun bir suçu yoktu sonuçta.

"Seni anlıyorum Uzay.Fakat halâ biraz kızgınım.Sonuçta oraya illaki geleceğim ve onunla karşılaşacağız."

"Bende seni anlıyorum fakat yapabilecek bir şeyim yok."

Kafasını yere eğdi.

"Özür dilerim."

Derin bir nefes verdim.

"Özür dilemene gerek yok Uzay.Yapabilecek bir şeyin olmadığının farkındayım.Ama bu sinirlenmeme engel değil."

Kafasını salladı.Gergin havayı dağıtmak için konuştum.

"Ee ne zaman gidiyorsun evine bakalım?"

"Yarın gidiyorum.Eşyalarım yukarıda hazır."

"Tamam.O zaman bugün bir şeyler yapalım olur mu?"

"Olur olur.Ceren yengem de gelsin"

Gülümsedim.Onu benimsemeleri hoşuma gidiyordu.O zaten ayrı bir hoşuma gidiyordu.

"Ohhoo salak salak sırıtmalarda başlamış.Siz direk evlenin bence."

"Dalga geçme olum.Çok seviyorum ne yapayım."

Gülerek saçlarımı karıştırdı.Bundan nefret ettiğimi biliyordu ama yıllarca söylemekten dilimde tüy bitmişti.Hala yaptığına göre hala bir şeyler değişmemişti.Dilimdeki tüyler önemli olduğundan sustum.

Bir süre daha oturduktan sonra malûm konuyu açtı.Bu kadar beklemesi bile bir mucizeydi zaten.

"Ceren'e ne zaman açılacaksın?"

"Bilmiyorum Uzay.Yönelimi hakkında en ufak bir şey bilmiyorum.Fakat homofobik olmadığı ortada.Sadem eşcinsel ve yakın arkadaş olduklarını söylemişti."

"Sadem şu pembe saçlı kız mı?"

Gülerek kafamı salladım.

"Ya ne güzel kızdı.Tüm şansım gitti desene."

"Hetero olsa bile sana bakmaz Uzay.Başından beri şansın yoktu."

Uzay gayet yakışıklı bir çocuktu.Ama Pek sevgili olaylarına girmezdi.Bundan şikayetçi de değildi.Şaka yaptığımı bildiğinden gülüştük.

Havadan sudan konuşarak 1 saati daha öldürdüğümüzde Uzay ayaklandı.

"Ben bizimkileri arayayım sende Ceren'in yanına git."

"Tamamda nereye gideceğiz?Farklı bir yer olsun bu sefer."

Bir süre düşündü.

"Sen Ceren'i de al gel.Güzel planlarım var."

Korkuyordum saçma salak bir şey yapabilirdi.Fakat ben daha ağzımı açamadan o beni susturarak dışarı doğru pışpışlamıştı.

Gülerek kafamı iki yana salladım.Çok salaktı.

Cerenlerin evinin kapısını çaldığım da tahmin ettiğim gibi Tebessüm teyze açmıştı kapıyı.

Sıcak bir gülümseme sunduğunda ben de aynısını yaptım.