<<55>>

2K 145 58
                                    

"her şeyi aldık öyle değil mi?"

Odada göz gezdirdim bilmem kaçıncı kere.

"Gördüğüm kadarıyla evet."

Oda son kez baktıktan sonra,dışarı çıktık.Bahçeye doğru adımlamaya başladık beraber,yaklaştıkça bizimkilerin sesleri artıyordu.

Temiz havayı içime doğru çekip Cerenin arkasında kalmış bedenimi hareketlendirdim.

"Yol uzun,şimdiden sıkıldım."Dedi Nazlı,uzun yollar onun için işkence gibi bir şeydi.

"Birincisi daha arabaya bile binmedik,ikincisi benim gibi bir arkadaşın varken ne sıkılmasından bahsediyorsun?"

Uzayın söylediği şeye sessiz kaldı Nazlı bir süre,ardından Uzayın yanına gidip Onuruda yanına çağırdı.Kulağına bir şey fısıldadıktan sonra Onur bir süre durup güldü.Sonrasında Nazlıyı kucağına alıp Uzayın boyuna gelmesini sağladı.Ah kahkaha atmamak ne mümkündü...

"O kadar uzun yolu seninle geçireceğim için sıkılıyorum zaten Uzaycım."

Uzayın yüzündeki ifadeyi nasıl tanımlasam bilemiyordum ama oldukça komikti.

"Nazlı ağlayayım mı istiyorsun?"

"Allah korusun,demedim bir şey demedim."

Onur Nazlıyı yere indirdi.

"Nazlı aşağıda havalar nasıl ya?"

Ceren gülerek koluma ufak bir cimcik attığında bende gülerek elimle orayı ovaladım.

"Sayın ego,siz şimdi bana kısa mı demeye çalışıyorsunuz?"

Dudaklarımı büzdüm.

"Estağfurullah,kısalara hakaret olur bu ayıp."

"Senin gıdıklanma vaktin gelmiş anlaşılan."

Ellerimi teslim olmuşcasına yukarı kaldırdım.Herkesin kıkırdaması bir anda durunca arkama doğru döndüm.

Sadem oldukça önden gelirken Başakta arkasından uyuşuk adımlarla geliyordu.Göz altlarının morluğu buradan bile kendini belli ederken uykusuzluktan mı ağlamaktan mı olduğunu çözmeye çalışıyordum.

"Hadi sizin bavulları da koyalım."

Onurun sesi ile dikkatimi ona verdim.Cerenin bavulunu bagaja attığımız da Başak ve Sadem de yanımıza gelmişlerdi.

Diğerleri arabaya binerken,Başakta beklemeden bindi.Sademin onun arkasından nasıl baktığını gördüğümde gerçekten üzülmüştüm.

Bagajın sert kapanma sesi ile kendime gelmiştim.

"Bir şey mi oldu?"

Cerenin sorduğu soru ile gözlerimi ona çevirip omuz silktim.

"Arada ki gerginlik kendini böylesine belli ederken,içim hiç rahat değil."

Elini yanağıma koydu destek vermek istercesine.Avcunun içine bir öpücük bırakıp elini kavrayarak arabaya bindim.

İkili koltuğun başında durup cam kenarına geçmesini bekledim,Cerenden başkasına cam kenarını asla vermezdim.Uzayla az kavga etmemiştik bunun yüzünden.

"Cam kenarını bana mı veriyorsun?"

"Evet."Dedim yarım yamalak gülümserken.Cam kenarlarına karşı ayrı bir aşk besliyordum.

"Hanımcılık yakışmış."

Söylediği şeyle gözlerimi kocaman açtım,beklemiyordum.

"Kaç yıldır gel sen benim burnumdan getir,sonra hanımcılık yapıp yeri sevgiline ver,vay be."

Belki Bir gün (gxg)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin