Bölüm 2

5K 234 46
                                    

yemek, annem ve Tebessüm teyzenin konuşmaları dışında sessiz geçiyordu.Ceren ara sıra gözlerime bakıyordu ama kaçırmıyordu gözlerini,ne kadar bakmak isterse o kadar bakıyordu elalarıyla gözlerime.Açıkçası bundan biraz rahatsız olmuştum yani kim rahatsız olmazdı ki?Yeni tanıştığınız 'yani daha tanışmadık bile' gözlerini sizden hiç ayırmadan baktığını düşünsenize.

Bunları düşünürken annem masanın altından bana dokundu.Biliyordum bunun ne demek olduğunu.Ne zaman büyüklerle özel bir şey konuşacak olsa bana bu şekilde dokunur masadan kalkmamı isterdi.

Emir zaten doğru düzgün bir şey yemeden yukarıya çıkmıştı.Yani masadan Cereni de alıp kalkmam gerekiyordu.İyide ne diyecektim ki ,kız muhtemelen benden nefret ediyordu.

Annem bu kıvranmamı anlamış olacak ki konuşmaya başladı.

"Esma tebessüm teyzenin de izni olursa Cerene biraz etrafı gezdir hem kaynaşmış olursunuz."

onay almak istercesine tebessüm teyzeye baktım.

"tabi kızım çıkın gezin ama geç olmadan dönün merak ederim sonra"

kafamı sallayıp masadan kalktım 

"ben odama geçip telefonumu alacağım istersen gel."

utangaç bir şekilde kafasını salladı.Benden nefret etmiyor sadece utanıyor muydu yani? Yoksa neden gelmek istesin ki?

odama geldiğimiz de toplu olduğuna şükür ederek telefonumu aramaya başladım.Göz ucuyla ona baktığımda etrafı inceliyordu ona ilk defa alıcı gözüyle baktım.Siyah kabarık olmayan kıvırcık saçları,bem beyaz teni ve ela gözleriyle gerçekten çok güzeldi.Giydiği günlük siyah elbise de onu daha güzel yapmıştı.

Telefonumu aramak yerine ona baktığımı görünce şaşırmıştı.

"neden öyle bakıyorsun buldun mu telefonunu?"

hayır anlamında başımı salladım ve o an aklıma geldi.Ders masamın çekmecisine saklamıştım Emir almasın diye.

"Buldum hadi gidelim"

kapıdan çıkacakken kolumu tuttu ve eliyle gitarımı işaret etti.

"Ne zamandır çalıyorsun pahalı bir şeye benziyor?Şeyy birde yanımıza alsak olur mu?Çalmanı istiyorum ilerde ki sahilde otururuz hem."

o sorularını sıralarken aklıma çoktan babam gelmişti...

4 kasım 2013

o gün babam yurt dışından dönecekti.Anneme neredeyse 10 defa ne babamın ne zaman geleceğini sordum.Söylediği cevap hep aynıdı ama ben ısrarla soruyordum defalarca.

"kızım söyledim ya 6 gibi burada olacakmış."

"tamam anne ama çok heyecanlıyım ondan soruyorum sürekli"

ayrıca bugün doğum günümdü 11 yaşıma girecektim ikisinin heyecanı birleşince yerimde duramıyordum.gidip biraz bilgisayardan oyun oynamaya karar verdim ve saat 6'yı beklemeye başladım.

"Esma hadi aşağı gel kızım.Baban az sonra burada olacak."

hızla bilgisayarın başından kalkıp aşağı koştum ve annemle kapıda babamı beklemeye başladık.Nereyse 1 aydır iş yüzünden görmüyorduk ,onu çok özlemiştik.Annemin karnındaki 4 aylık minik kardeşimde özlemiş midir diye düşünürken babamın sesini duydum.

"kızım benim gel bakalım buraya."

boy hizama geldi ve kollarını açıp beklemeye başladı.Ona tüm ruhumun özlemiyle sarıldım ve dökülen göz yaşlarıma engel olamadım.

kapıdaki özlem gidermenin sonunda babam bize hediyeleri olduğunu söyledi ve arabanın bagajından almak için dışarı çıktı.

Geri geldiğinde yanında ki yerimi aldım ve bana uzattığı gitara bakmaya başladım.

"Ne bakıyorsun öyle beğenmedin mi yoksa?istersen başka bir şey alabilirim.Rengini mi beğenmedin oysaki siyah almıştım.Keman mı isters-

lafını söyleyemeden ona sarıldım.

"çok teşekkür ederim baba.Bu gitarı nasıl istediğimi hayal bile edemezsin.Seni çok seviyorum."

"Ah benim güzel kızım bu güzel gitarı sadece değer verdiğin kişiler için çal olur mu?Böyle güzel bir kızın böyle güzel bir gitarı çalmasını çok fazla kişi görmemeli.Kıskanırım sonra."

Tamam anlamında başımı salladım ve kafamı göğsüne bastırdım sonra annemin güzel sesi duyuldu;

"sofra hazııırr hadi gelin."

Belki Bir gün (gxg)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin