Ayrılık - Bölüm 10

139 6 0
                                    

Hayatım değişiyordu, eskiden bir hiçtim fakat şimdi başıma gelecek olan şeyleri düşünmekle yetiniyordum, paranoyak olmuştum en ufak bir seste yatağımdan uyanıp etrafı gözetliyordum. İçimde uzun süredir hissetmediğim güç tekrardan boy vermeye başlamıştı, üstelik her akşam mezarlığa gidip Megan'ın mezar taşının yanına oturup resimlere bakıyordum delirmeye başlamıştım ve hala yaşadığını düşünüyordum. Odasına giremiyordum, yapamıyordum.  Giyidiği kıyafetlerin kokusunu sadece ben duyabiliyordum üstelik odamdan, imkansız gibiydi ancak benim için artık imkansızlık yoktu bunu biliyordum. Okula gitmeliydim, kafamı dağıtıp değişik şeyler yapmalıydım ve sabah kalkıp kıyafetlerimi değiştirip okula doğru yürümeye başladım beni izleyenlerin olduğunu düşünüyordum ki bundan emindim. Kafamı kaldırmadan yürüyordum, kulaklığımı ve kapşonumu takıp başka bir dünyaya dalmıştım. Hava hiç olmadığı kadar soğumuştu, gökyüzü karanlıktı ve gölgem yürüdükçe büyüyor duvarda yansıma yapıyordu. Okula geldiğimde derin bir nefes aldım ve herkesin aciz bakışları içinde koridora ulaştım. Dolabıma yönelip kitaplarımı alacak üzereyken Garry ve Lovie bana doğru geliyordu, yüzümde hiç istemediğim bir gülümseme oluşturmuştum beni iyi görmeleri gerektiğini düşünmüştüm ki haklıydım. Gülümseyip sırtımı sıvazladılar ve beraber sınıflara dağıldık. Sıraya oturduğumda olduğum ortamdan kopmuştum, o iri yapılı mahlugun yüzünü anımsıyordum onları nerede bulacağımı düşünüyordum veya onlar beni bulacaktı kim bilebilir? Dersin bittiğini kulağımda çınlayan zil sesi ile anlamıştım, kitaplarımı toplayarak çıktım dolabıma gidip açtığım anda ufak bir oyuncak ayı düşmüştü ayağımın dibine. Dizlerimi kırarak eğildim ve yerdeki ayıyı alarak doğruldum, göz hizasına kaldırdığında bu oyuncak ayı bana çok tanıdık geliyordu, evet bu Megan'ın 11.yaş gününde ona hediye aldığım ayıydı. Gözlerim dolmuştu peki bunu kim koymuştu? Elimdeki ayıyı bir sağ bir sola doğru çevirerke üzerinde araştırma yapmaya başlamıştım bir yazı veya not olabilir miydi? Bu oyuncağı saklıyordu, sadece yerini o bildiğini söylüyordu düşünmeye başladım ancak insanlar bana elimdeki bu oyuncak ile görünce ters bakmaya başlamışlardı, hissediyordum. Elimdeki ayıyı montumun cebine sokarak dolabımı kilitledim ve arkamı dönerek hızlı adımlar ile Lovie ve Garry'ı beklmeden okuldan çıktım. Nefes almalıyım diye düşünüyordum, beynim patlamak üzereydi yüzüm kızarmıştı neden bunları yaşıyordum ki? Cebimden çıkardığım ayıyı göz hizasına kaldırarak yürümeye başladım, kokusu hala burnumda tütüyordu kendimi hiç olmadığım kadar bitkin hissetmiştim. Havanın git gide bozulduğunu ve karardığını görebiliyordum, hızlı gitmem gerektiğini düşündüm izlendiğimi düşündükçe tüylerim diken diken oluyordu. Evime yaklaştıkça içimde bir umut Megan'ın yaşadığını söylüyordu, evde beni bekliyor olacağını. Yanımdan bir gölgenin geçtiğini hissettim, gölgeyi sadece yerdeki yansıma sayesinde görmüştüm, bu bir kuş muydu? Kafamı gökyüzüne çevirdiğimde hiç bir canlının olmadığını farkettim, ortalık iyice sessizleşmişti. Sırtımda büyük bir yanma ile kendimi yere bıraktım, elimdeki ayı yere düşmüş tam yüzümün önünde bana bakıyordu, sanki birşey söylemeye çalışırmış gibi bana bakıp gülümsüyordu. Pembe renkteki tüyleri iyice kararmıştı, gözlerim gittikçe kapanıyordu ve kulağımda bir ses işittim; "Sonunda tekrar karşı karşıyayız bay Mark."

DolunayHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin