Bir damla gözyaşın olmak isterdim meleğim.
Yanaklarından süzülüp dudaklarından öpmek için....~
O an anlamıştım, gördüklerim rüya değil gerçekti...
Kafama kalem atılmamıştı, kızgın bir hocayla karşılaşmamıştım. Bir haftadır yarıda kalan rüyalarımı gerçek hayatta tamamlayabilmiştim. Belki çok traji komik bir olaydı ama şuan bunu düşünecek durumda değildim. Beni sarhoş edebilecek kadar güzel olan dudaklarla ilgilenmeliydim.
Adeta transa girmiş gibi bekliyordum. Meleğim de olayı kavrayamamış olacak ki o da hareket etmiyordu. Madem bunu rüya sanıp bir hata yapmıştım. O zaman işten alabildiğim kadar zevk almalıydım.
Dudaklarımı yavaş yavaş hareket ettirmeye başlamamla içimin titrediğini hissettim. Alt dudağını ağzıma alıp sakince çekiştirmeye başladım. Tutkuyla emip derin nefesler veriyordum.
Bu his... kelimelerle anlatılamayacak kadar güzeldi.
Karşılık vermiyordu fakat itmiyordu da. Bundan cesaret alıp okul kampüsünde olduğumuzu umursamadan bellerinden kavradım ve kendime çektim. Şuan birçok göz bizde olabilirdi fakat mantıklı düşünebileceğimi sanmıyordum.
Bir elimi ensesine attım ve kafamı hafif sağa doğru eğdim. Aynı zamanda alt dudağını emmeye devam ediyordum. Açıkçası itmemesine şaşırmıştım. Sonuçta yaklaşık 1 dakikadır dudaklarımız birbirine kenetliydi.
"Chaeyoung!" Arkamızdan gelen sesle hemen ayrıldım dudaklarından. Yüzüne baktığımda ise gördüğüm görüntü derince yutkunmama sebep oldu. Şiş ve kızarık dudakları, kısık gözleri... Her santimine tapabilirdim.
Arkamı döndüğümde ise bize şok içinde bakan Lalisa ile karşılaştım. Gözleri dolmuştu ve baktığı kişi ben değil Meleğim'di. Meleğime tekrar döndüğümde ise onun da şaşkınlıkla Lalisa'ya baktığını gördüm.
Umarım bu olay arkadaşlıklarını bitirirdi ve Lalisa'dan kurtulurdum.
"L-lisa sen yanlış anl-" Meleğim'in tedirginlikle kurduğu cümleyi bölen Lisa olmuştu. "Kes sesini! Nasıl bir hainsin sen? Bu kadar düştün mü gerçekten."
Seslice kurduğu bu cümleden sonra Taehyung ve Baekhyun da kavgayı bakıp buraya dönmüşlerdi. Artık bahçedeki kaos severlerin hedefi onlar değil bizdik.
"Lisa saçmalama! Yanlış anladın diyorum sana." Meleğim de kendine hakim olamayıp sesini yükseltmişi. Olaya kesinlikle müdahale etmemeliydim. Yoksa Lalisa'dan kurtulmam zor olurdu.
"Ben aptal değilim Park Chaeyoung. Gözümün önünde hoşlandığım çocukla yiyişmenin neresini yanlış anladım söyler misin." Dalga geçerek kurduğu bu cümleyle Meleğim'in gözleri dolmuştu.
"Lisa bak yemin ede-"
"Kızlar!" Jennie ve Jisoo aynı anda bağırıp yanımıza adımlamaya başladılar. Jennie Meleğimin, Jisoo ise kahküllü çiyanın yanına gidip sarıldı. Her ne kadar Jennie'nin Meleğim'e sarılmasına sinir olsam da sevgilisi olduğunu bildiğim için umursamamaya çalıştım.
Meleğim'in kulağına bir şeyler fısıldayıp bana doğru döndü. Yüzündeki ifadeyi tam kavrayamasam da hafif bir sinir görüyordum. "Sen şu meşhur Jungkook'sun değil mi?" Kafamda iki soru vardı. Beni nerden tanıyordu ve ben meşhur muydum?
"E-evet ama meşhur derken?" Elimden geleni kibar davranmaya çalışmıştım. Sonuçta gelecekteki karımın en yakın arkadaşlarından biriydi.
"Seni ilk ve son kez uyarıyorum Jungkook. Kızlarımdan uzak dur." Kızlarım derken herhalde Meleğim ve Lalisa'dan bahsediyordu fakat ben Lalisa'ya hiçbir zaman yakın olmamışım zaten.
"Ne demek istediğini anlayamadım." Sakince kurduğum cümeleye karşı göz devirmişti. Şuan çok sinir bozucu geliyordu gözüme.
"Anladığını biliyorum. Chae ve Lisa'dan uzak dur. Onlar hastayım bahanesiyle yaklaşıp ayartacağın kızlar değil. Git kendine başka yem bul." Numara yaptığımı düşünmesi sinirlenmeme neden olmuştu.
Ben bu hastalıktan kurtulmak için sabah akşam dua ederken onun yalan söylediğimi düşünmesi çok sinir bozucydu. Kesinlikle Jennie hakkındaki olumlu fikirlerimin hepsi suya düşmüştü. Anlayışsızın tekiydi.
"Jennie saçmalama." Meleğimin elini Jennie'nin omzuna koyup sessizce kurduğu bu cümleyi duymak içimi bir nebze rahalatmıştı. En azından o inanıyordu bana.
"Aşkım n'oluyor burda?" Arkadan gelen sesle oraya döndüm ve gördüğüm kişi şaşkınlıktan ağzımın açılmasına yol açmıştı. Gerçekten Jimin ve Jennie sevgili miydi?
"Bazılarına haddini bildiriyorum aşkım." Bu Jennie cidden aşırı sinir bozucu bir kızdı. Jimin ise Jennie yerine benim yanıma gelip samimi bir gülümseme sundu bana.
Bu çocuğu gerçekten seviyordum...
"Kimmiş o bazıları aşkım?"
"Sağında bulunan şahıs. Hastayım bahanesiyle önce Lisa'yı ayarttı, şimdi ise Chae'yi zorla öpü-." Cümlesini yarıda kesip birkaç saniye kafasını bahçede gezdirdi. "Bir dakika, Lisa ve Jisoo nereye gitti?" Ben de bahçeye döndüğümde görememiştim onları.
"Dayanamayıp eve gitmişler herhalde. Yürü Chae biz de gidiyoruz." Meleğim'in kolundan tutup sürüklemeye çalıştı fakat başaramadı. Meleğim kolunu ondan kurtarıp yanıma doğru adımaldı. Tam karşımda durduğunda derin bir nefes verip hafifçe tebessüm etti.
"B-ben özür dilerim ve teşekkür ederim." Cümlesini bitirir bitirmez çıkışa doğru koşmaya başladı. Jennie ise birkaç saniye bize bakıp peşinden adımladı.
Arkalarında ise şaşkın bir ben bırakmışlardı.
-Ely-
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ella Es Solo Mia || roségguk
FanfictionObsesif Kompulsif Bozukluğu olan Jeon Jungkook ve onun Rosé'ye olan saplantılı aşkı. 310821 「written by eosselini」