Ella Es Solo Mia || roségguk

-26-

Şimdi elimi tut.
Mutluluğumun sebebi sensin Meleğim...

~

Tenimi yakan sıcak güneş ışığıyla açtım sabaha gözlerimi. Yerimden kalkıp sağıma baktığımda Meleğim'in arkasını dönük mışıl mışıl uyuduğunu gördüm. Dün gece yaşadıklarımız aklıma geldikçe mutluluk doluyordu içime.

Tam yataktan kalkacakken kulağıma gelen hıçkırık sesiyle olduğum yerde kaldım. Hızlıca arkasını dönük olan Meleğim'in yüzünü görmek için hamlede bulundum fakat yerinden fırlamasıyla durdurdum kendimi. Kızarık ve ağlamaktan şişmiş gözleriyle bakıyordu bana.

"M-meleğim sen iyi misin?" Omzuna uzattığım elimi sertçe ittirdi. "DOKUNMA BANA!" Aniden bağırmasıyla yerimde sıçrarken ne olduğunu anlamaya çalışıyordum.

"S-sen... sen benim sarhoşluğumdan faydalandın." Gözlerim şaşkınlıkla büyürken devam etti. "Ne sanıyordun ha? Hastalıklı biriyle isteyerek beraber olur muyum ben?" Sinirle konuşup yataktan kalktığında şoku atlatmıştım ve gözyaşlarım birer birer dökülmeye başlamıştı.

Ben de yerimden kalktığımda üstümün giyinik olduğunu farketmiştim. Ne ara giyindiğimi bilmiyordum. Hızla odadan çıktım fakat kaybolmuştu. Her şey bitmişti. Bir açıklama yapmamı beklemeden bırakmıştı beni. Ağlayarak kendimi yere atıp son bir kez seslendim ona.

"Meleğim..."

"Jungkook!" Yüzümde hissettiğim ıslaklıkla olduğum yerde sıçramıştım. Hızlıca gözlerimi ovuşturduğumda ne yaşadığımı anlamaya çalışıyordum. Omzumda hissettiğim ellerle yerimde ilkilirken bu kişinin Meleğim olduğunu gördüm.

Hepsi rüya mıydı yani?

"Jungkook sen iyi misin? Uykunda hıçkırarak ağlıyordun ve seni sertçe dürtmeme rağmen uyanmadın. Ben de son çare olarak su döktüm. Özür dilerim." Kafamın yerine gelmesi için birkaç saniye bekledikten sonra hızla Meleğim'e döndüm.

"Pişman mısın?" Sorduğum soruyla kaşları çatılmıştı. Devam ettim. "Dün gece olanlar için pişman mısın?" Eğer pişmanım derse kesinlikle yıkılırdım. "Dün gece ne oldu ki?" Tam cevap veriyordum ki devam etti.

"Haa.." Başını birkaç kez ovuşturdu. "İçki içmek iyi geldi. Pişman değilim?" Kaşlarım hayretle havalanmıştı. "NE?" Ani bağırmam karşısında önce ürkmüştü ardından alt dudağını dişlemeye başlamıştı.

"Sen başka bir şeyden mi bahsediyordun?" Gülmemek için kendini kastığı belliyidi ama ben şu durumda komik olan bir şey göremiyordum. Derin bir nefes alıp anlatmaya başladım.

"Dün gece... senle ben şey yaptık." Elimi enseme atıp kaşırken doğru kelimeleri seçmeye çalışıyordum. "Ne yaptık?" Gözlerini büyütüp yüzüme yaklaştığında sıkıntıyla nefes verdim.

"Yani şey işte. Vücutlarımız çıplaktı ve ben senin, sen de benim cisel orga-" Eliyle ağzımı kapatmasıyla lafım yarıda kalmıştı. "Anlatacak mısın gerçekten?" Hayretle sorup ellerini çekti ve kahkaha atmaya başladı.

Şuan bi playboy tarafından sikilip atılmış gibi hissediyordum.

"Hayır." Gülmeyi bırakıp konuştuğunda bakışlarım yüzünü buldu. "Ne hayır?" Yanıma doğru uzanıp iki eliyle ellerimi kavrayıp devam etti. "Her şeyi hatırlıyorum ve pişman değilim." Yüzündeki ifadeden ciddi olduğunu anladığımda hızla belinden tutup çektim kendime.